İçinde çal olan 9 harfli 28 kelime var. İçerisinde ÇAL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında çal olan kelimeler listesine ya da Sonu çal ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A L Ç Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
ÇAL
2 Harfli Kelimeler
AÇ, AL, LA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- PARÇALAMA
-
-
[isim]
Parçalamak işi, parçalara ayırma
-
[isim]
Parçalamak işi, parçalara ayırma
- ÇALATABAN
- ...
- ÇALIMLAMA
-
-
[isim]
Çalımlamak işi
-
[isim]
Çalımlamak işi
- DİSKÇALAR
-
-
[isim]
Özel yöntemlerle yoğun disk üzerine kaydedilen müzikleri dinlemeye yarayan araç
-
[isim]
Özel yöntemlerle yoğun disk üzerine kaydedilen müzikleri dinlemeye yarayan araç
- UZUNÇALAR
-
-
[isim]
Üzerine seslerin düşük devirle kaydedildiği büyük boyutlu plak
- "İlk uzunçaların hazırlıkları başladığında, her ikisi de son kartlarını oynadıklarını biliyordu." (Murathan Mungan)
-
Bir sanatçının eserlerinin bir bölümünün yer aldığı kaset, albüm
-
[isim]
Üzerine seslerin düşük devirle kaydedildiği büyük boyutlu plak
- ÇALIŞMACI
-
-
[isim]
Sağlık, yönetim bilimi gibi konularda çalışma yapan kimse
- "Sosyal çalışmacı."
-
[isim]
Sağlık, yönetim bilimi gibi konularda çalışma yapan kimse
- ÇALAKAMÇI
-
-
[zarf]
Durmadan kamçılayarak
- "Arabacı artık beygiri çalakamçı sürüyor." (Osman Cemal Kaygılı)
-
[zarf]
Durmadan kamçılayarak
- KOPÇALAMA
-
-
[isim]
Kopçalamak işi
-
[isim]
Kopçalamak işi
- AKÇALAMAK
-
-
[-i]
Bir girişim için gereken parayı, krediyi sağlamak, finanse etmek
-
[-i]
Bir girişim için gereken parayı, krediyi sağlamak, finanse etmek
- ÇALAKALEM
-
-
[zarf]
Gelişigüzel, durmadan yazarak
- "Delegasyonumuz aleyhine çalakalem bir polemiğe girişmiş bulunuyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[zarf]
Gelişigüzel, durmadan yazarak
- ÇALIVERME
-
-
[isim]
Çalıvermek işi
-
[isim]
Çalıvermek işi
- ÇALDIRMAK
-
-
[nsz]
Çalma işini yaptırmak
- "Bunların istedikleri çalgı çaldırmak değil, sarhoşluk etmek, ağız tadı ile kavga çıkarmaktır." (Memduh Şevket Esendal)
-
[-i]
Hırsıza kaptırmak
- "Saatimi çaldırdım."
-
[nsz]
Çalma işini yaptırmak
- ÇALKALAMA
-
-
[isim]
Çalkalamak işi
-
[isim]
Çalkalamak işi
- ÇALKANMAK
-
-
[nsz]
Çalkama işine konu olmak
-
Deniz, göl dalgalanmak
- "Bu loş ve serin salonların altında Haliç'in denizliğini unutmuş, uslu suyu çalkanır." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
-
Coşmak
-
Haber, söylenti herkesin ağzında dolaşmak
-
Coşkunluk, hareketlilik içinde bulunmak
- "Herkes, her şey bir bahar sevinci içinde çalkanır durur." (Haldun Taner)
-
[nsz]
Çalkama işine konu olmak
- ÇALGIHANE
-
Kelime Kökeni : Türkçe
-
[isim]
Müzik evi, çalgılı lokanta veya eğlence yeri
- "İşte o sırada çalgıhaneler, meyhaneler, kahvehaneler açıldı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Müzik evi, çalgılı lokanta veya eğlence yeri
- ÇALAKILIÇ
-
-
[zarf]
Durmadan kılıç sallayarak
-
[zarf]
Durmadan kılıç sallayarak
- ÇALABİLME
-
-
[isim]
Çalabilmek işi
-
[isim]
Çalabilmek işi
- ÇALAKÜREK
-
-
[zarf]
Sürekli kürek çekerek
- "Bu sırada kaldırılmakta olan birinci sınıf merdivenine doğru bir sandalın çalakürek yanaştığı görüldü." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[zarf]
Sürekli kürek çekerek
- BOHÇALAMA
-
-
[isim]
Bohçalamak işi
-
[isim]
Bohçalamak işi
- ALÇALTMAK
-
-
[-i]
Alçak duruma getirmek
- "Yastığımızı alçaltsak da yükseltsek de boynumuz ağrır." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Değerini azaltmak
- "Sözleriyle kendini alçalttı."
-
[-i]
Alçak duruma getirmek