İçinde çal olan 8 harfli 31 kelime var. İçerisinde ÇAL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında çal olan kelimeler listesine ya da Sonu çal ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A L Ç Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
ÇAL
2 Harfli Kelimeler
AÇ, AL, LA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ALÇALTIŞ
-
-
[isim]
Alçaltma işi veya biçimi
-
[isim]
Alçaltma işi veya biçimi
- ALÇALMAK
-
-
[nsz]
Alçak duruma gelmek, yüksekten aşağı doğru inmek
-
İnsanın değeri azalmak
-
[nsz]
Alçak duruma gelmek, yüksekten aşağı doğru inmek
- ÇALDIRAN
- ...
- ÇALDIRIŞ
-
-
[isim]
Çaldırma işi veya biçimi
-
[isim]
Çaldırma işi veya biçimi
- FIRÇALIK
-
-
[isim]
Resim yapmada kullanılan fırçaların konulduğu süzgeçli kap
-
[isim]
Resim yapmada kullanılan fırçaların konulduğu süzgeçli kap
- KALÇALIK
-
-
[isim]
Davulcuların, davulun sürtünmesine karşı giysilerini korumak amacıyla sol kalçalarına koydukları deri parçası
-
[isim]
Davulcuların, davulun sürtünmesine karşı giysilerini korumak amacıyla sol kalçalarına koydukları deri parçası
- ÇALKANIŞ
-
-
[isim]
Çalkanma işi veya biçimi
-
[isim]
Çalkanma işi veya biçimi
- ÇALIMSIZ
-
-
[sıfat]
Çalımı olmayan, gösterişsiz
-
[sıfat]
Çalımı olmayan, gösterişsiz
- ÇALKANMA
-
-
[isim]
Çalkanmak işi
- "Mehtap âlemiyle bütün Boğaziçi'nin çalkanmasına rağmen bu gecenin bir saz gecesi olacağını mutlaka herkes işitmiş olamazdı." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
Çalkanmak işi
- ÇALGISAL
-
-
[sıfat]
Sözsüz
-
[sıfat]
Sözsüz
- ÇALARMAK
-
-
[nsz]
Ekinler veya meyveler olmaya, olgunlaşmaya yüz tutmak
-
[nsz]
Ekinler veya meyveler olmaya, olgunlaşmaya yüz tutmak
- ÇALKANTI
-
-
[isim]
Deniz ve gölde dalgalanma
-
Çalkanmış şey
- "Yumurta çalkantısı."
-
Kalbur yardımıyla ayrılan çer çöp
-
Coşku
- "Lodos rüzgârı es esebildiğine / Dinmesin gönlümdeki çalkantı." (Behçet Necatigil)
-
Kargaşa ve bunalımın yol açtığı düzensiz, karışık, sıkıntılı durum
- "Beraat etmen büyük çalkantı yaratır basında." (Çetin Altan)
-
[isim]
Deniz ve gölde dalgalanma
- ÇALIŞMAK
-
-
[nsz]
Bir şeyi oluşturmak veya ortaya çıkarmak için emek harcamak
- "Bu eser için üç yıl çalıştım."
- "Çalışıp çabaladı, sonunda bana da tahlilci bir zihniyet aşıladı." (Halide Edip Adıvar)
-
Herhangi bir iş üzerinde olmak
-
İşi veya görevi olmak, bulunmak
- "Kışları onun mandırasında çalışıyor." (Haldun Taner)
-
Makine veya aletler işe yarar durumda olmak veya işlemekte bulunmak
-
[-e]
Bir şeyi yapmak için gereken çarelere başvurmak, o şeyi gerçekleştirmek için kendini zorlamak, çaba harcamak
- "Olduğundan fazla yaşlı görünmeye çalıştığını sezdim." (Refik Halit Karay)
-
[-e]
Bir şeyi öğrenmek veya yapmak için emek vermek
- "Dar ve sapa yollardan hızla yürümeye çalışıyorduk." (Ahmet Hamdi Tanpınar)
-
[nsz]
Bir şeyi oluşturmak veya ortaya çıkarmak için emek harcamak
- ÇALKAYIŞ
-
-
[isim]
Çalkama işi veya biçimi
-
[isim]
Çalkama işi veya biçimi
- SARIÇALI
-
-
[isim]
Ayrı taç yapraklı iki çeneklilerden, çiçekleri sarı, meyvesi ekşi ve kırmızı renkte, kabuğu ve kökü solucan düşürücü ilaç olarak kullanılan bir bitki, kadıntuzluğu, çobantuzluğu, amberbaris (Berberis vulgaris)
-
[isim]
Ayrı taç yapraklı iki çeneklilerden, çiçekleri sarı, meyvesi ekşi ve kırmızı renkte, kabuğu ve kökü solucan düşürücü ilaç olarak kullanılan bir bitki, kadıntuzluğu, çobantuzluğu, amberbaris (Berberis vulgaris)
- SAÇALAMA
-
-
[isim]
Saçalamak işi
-
[isim]
Saçalamak işi
- ÇALIMLIK
-
-
Yoğurt veya maya çalmaya yetecek kadar
-
Yoğurt veya maya çalmaya yetecek kadar
- ÇALTILIK
-
-
[isim]
Çaltısı çok olan yer
-
[isim]
Çaltısı çok olan yer
- ÇALINMAK
-
-
[nsz]
Çalma işine konu olmak
- "Kapı kapanalı daha üç beş dakika olmadan tekrar çalınmış." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
İnme inmek
-
[nsz]
Çalma işine konu olmak
- AKÇALAMA
-
-
[isim]
Akçalamak işi
-
[isim]
Akçalamak işi