İçinde çal olan 8 harfli 31 kelime var. İçerisinde ÇAL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında çal olan kelimeler listesine ya da Sonu çal ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A L Ç Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

ÇAL

2 Harfli Kelimeler

AÇ, AL, LA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

SARIÇALI

  1. [isim] Ayrı taç yapraklı iki çeneklilerden, çiçekleri sarı, meyvesi ekşi ve kırmızı renkte, kabuğu ve kökü solucan düşürücü ilaç olarak kullanılan bir bitki, kadıntuzluğu, çobantuzluğu, amberbaris (Berberis vulgaris)

SAÇALAMA

  1. [isim] Saçalamak işi

ALÇALTIŞ

  1. [isim] Alçaltma işi veya biçimi

ÇALKAYIŞ

  1. [isim] Çalkama işi veya biçimi

AKÇALAMA

  1. [isim] Akçalamak işi

ALÇALMAK

  1. [nsz] Alçak duruma gelmek, yüksekten aşağı doğru inmek
  2. İnsanın değeri azalmak

FIRÇALIK

  1. [isim] Resim yapmada kullanılan fırçaların konulduğu süzgeçli kap

ÇALINMAK

  1. [nsz] Çalma işine konu olmak
    • "Kapı kapanalı daha üç beş dakika olmadan tekrar çalınmış." (Abdülhak Şinasi Hisar)
  2. İnme inmek

ÇALKANIŞ

  1. [isim] Çalkanma işi veya biçimi

ÇALKANMA

  1. [isim] Çalkanmak işi
    • "Mehtap âlemiyle bütün Boğaziçi'nin çalkanmasına rağmen bu gecenin bir saz gecesi olacağını mutlaka herkes işitmiş olamazdı." (Abdülhak Şinasi Hisar)

ÇALDIRIŞ

  1. [isim] Çaldırma işi veya biçimi

ÇALDIRMA

  1. [isim] Çaldırmak işi

ÇALAPAÇA

  1. [zarf] Zorla yürüterek, sürükleye sürükleye

ÇALIMLIK

  1. Yoğurt veya maya çalmaya yetecek kadar

ZERDEÇAL

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Zencefilgillerden, kök saplarından safranı andıran boyalı bir madde çıkarılan, yaprakları sivri uçlu, çiçekleri sarı renkte, çok yıllık bir bitki, Hint safranı (Curcuma longa)

SALÇALIK

  1. [sıfat] Salça yapmaya elverişli
  2. Salça yapmak için ayrılmış
    • "Salçalık domates."

ÇALKANTI

  1. [isim] Deniz ve gölde dalgalanma
  2. Çalkanmış şey
    • "Yumurta çalkantısı."
  3. Kalbur yardımıyla ayrılan çer çöp
  4. Coşku
    • "Lodos rüzgârı es esebildiğine / Dinmesin gönlümdeki çalkantı." (Behçet Necatigil)
  5. Kargaşa ve bunalımın yol açtığı düzensiz, karışık, sıkıntılı durum
    • "Beraat etmen büyük çalkantı yaratır basında." (Çetin Altan)

ÇALDIRAN
...
ÇALARMAK

  1. [nsz] Ekinler veya meyveler olmaya, olgunlaşmaya yüz tutmak

KARAÇALI

  1. [isim] Hünnapgillerden, kurak yerlerde yetişen, çiçekleri altın sarısı renginde, dikenli bir bitki, çalı dikeni (Paliurus spinosa)
  2. İki kişinin arasına girerek ilişkileri bozan kimse

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü