İçinde çakıl olan 19 kelime var. İçerisinde ÇAKIL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında çakıl olan kelimeler listesine ya da Sonu çakıl ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
ÇAKILABİLMEK, ÇAKILAYAZMAK, ÇAKILIVERMEK
ÇAKILABİLME, ÇAKILAYAZMA, ÇAKILDATMAK, ÇAKILIVERME
ÇAKILDAMAK, ÇAKILDATMA
ÇAKILDAMA
ÇAKILDAK, ÇAKILLIK, ÇAKILMAK
ÇAKILIŞ, ÇAKILLI, ÇAKILMA, ÇAKILTI
ÇAKILI
ÇAKIL
A I K L Ç Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
5 Harfli Kelimeler
AÇLIK, AKÇIL, ÇAKIL, ÇALIK, ÇALKI, KAÇLI, KALIÇ, LAKÇI
4 Harfli Kelimeler
AÇIK, AÇKI, AKIL, AKLI, ALÇI, ALIÇ, ALIK, ÇAKI, ÇALI, KAÇI
3 Harfli Kelimeler
AÇI, AKI, ÇAK, ÇAL, KAÇ, KAL, KIÇ, KIL, LAK
2 Harfli Kelimeler
AÇ, AK, AL, LA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÇAKILAYAZMAK
-
-
[nsz]
Çakılır gibi olmak
-
[nsz]
Çakılır gibi olmak
- ÇAKILIVERMEK
-
-
[nsz]
Çabucak veya ansızın çakılmak
-
[nsz]
Çabucak veya ansızın çakılmak
- ÇAKILABİLMEK
-
-
[nsz]
Çakılma imkânı veya olasılığı bulunmak
-
[nsz]
Çakılma imkânı veya olasılığı bulunmak
- ÇAKILABİLME
-
-
[isim]
Çakılabilmek işi
-
[isim]
Çakılabilmek işi
- ÇAKILDATMAK
-
-
[-i]
Çakıldama işini yaptırmak
-
[-i]
Çakıldama işini yaptırmak
- ÇAKILIVERME
-
-
[isim]
Çakılıvermek işi
-
[isim]
Çakılıvermek işi
- ÇAKILAYAZMA
-
-
[isim]
Çakılayazmak işi
-
[isim]
Çakılayazmak işi
- ÇAKILDATMA
-
-
[isim]
Çakıldatmak işi
-
[isim]
Çakıldatmak işi
- ÇAKILDAMAK
-
-
[nsz]
Sürtünen, yuvarlanan çakıl taşları gibi ses çıkarmak
-
[nsz]
Sürtünen, yuvarlanan çakıl taşları gibi ses çıkarmak
- ÇAKILDAMA
-
-
[isim]
Çakıldamak işi
-
[isim]
Çakıldamak işi
- ÇAKILDAK
-
-
[isim]
Bir çarkın yalnız bir yöne doğru işlemesine yol verip tersine dönmesini önleyen veya değirmen, su dolabı vb. makinelerin işleyişini çıkardığı sesle kontrole yarayan parça
-
Elde çevrildikçe gürültülü ses çıkaran, değirmi biçiminde bir çocuk oyuncağı
-
Koyunların kuyrukları altındaki kıllara yapışıp kuruyan pislik
-
[isim]
Bir çarkın yalnız bir yöne doğru işlemesine yol verip tersine dönmesini önleyen veya değirmen, su dolabı vb. makinelerin işleyişini çıkardığı sesle kontrole yarayan parça
- ÇAKILMAK
-
-
[-e]
Çakma işine konu olmak
- "Ceketini serginin tahtasına çakılmış çividen alır, omuzlarına bırakır." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Bir arıza yapsa araba çakılıp kalacağız." (Çetin Altan)
-
Hızla düşüp saplanmak
- "Uçak dağa çakıldı."
-
[nsz]
Ortaya çıkmak, farkına varılmak, anlaşılmak
-
[-e]
Çakma işine konu olmak
- ÇAKILLIK
-
-
[isim]
Çakıl döşenmiş veya birikmiş yer
-
[isim]
Çakıl döşenmiş veya birikmiş yer
- ÇAKILLI
-
-
[sıfat]
Çakılı olan
- "Kumsal topraktan, dibi çakıllı suya girdi." (Cahit Uçuk)
-
[sıfat]
Çakılı olan
- ÇAKILIŞ
-
-
[isim]
Çakılma işi veya biçimi
-
[isim]
Çakılma işi veya biçimi
- ÇAKILMA
-
-
[isim]
Çakılmak işi
-
[isim]
Çakılmak işi
- ÇAKILTI
-
-
[isim]
Çakıl taşı vb. kımıldatıldığında çıkan ses
-
[isim]
Çakıl taşı vb. kımıldatıldığında çıkan ses
- ÇAKILI
-
-
[sıfat]
Çivi, kazık vb. bir şeyle tutturulmuş
- "Duvara çakılı büyük rakkaslı saati tamire götüren hademe, Reşat'ın omzuna adamakıllı bindirmiş." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
Çakılmış, bir şeye bağlı
- "Genç kadın forsaların çakılı bulunduğu oturak dairesini görmeyi merak ediyordu." (Feridun Fazıl Tülbentçi)
- "O günkü sözleri çakılı kaldı bende." (Necati Cumalı)
-
Yeri değişmez, sabit
- "Çakılı top."
-
[sıfat]
Çivi, kazık vb. bir şeyle tutturulmuş
- ÇAKIL
-
-
[isim]
Çakıl taşı
- "Killi, kireçli toprak küçük çakıl parçalarıyla örtülüydü." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Çakıl taşı