İçinde ça olan 6 harfli 105 kelime var. İçerisinde ÇA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ça olan kelimeler listesine ya da Sonu ça ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A Ç Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AÇ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÇANGAL
-
-
[isim]
Ayakta güreşirken karşı güreşçinin koltuğu altından bir kolu sokarak bir ayakla o güreşçinin bir bacağına çengel taktıktan sonra onu öne doğru eğip başı üzerinden atma oyunu
-
[isim]
Ayakta güreşirken karşı güreşçinin koltuğu altından bir kolu sokarak bir ayakla o güreşçinin bir bacağına çengel taktıktan sonra onu öne doğru eğip başı üzerinden atma oyunu
- ÇAKICI
-
-
[isim]
Bıçakçı
- "Çocukların velileri arasında birçokları iplikçi, boyacı, ipekçi, dokumacı, havlucu, çakıcı gibi muhtelif sanatları gösteriyordu." (Hamdullah Suphi Tanrıöver)
-
[isim]
Bıçakçı
- TRANÇA
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
İzmaritgillerden, özellikle sıcak denizlerde yaşayan, pullu, esmer renkli, beyaz etli, kemikli bir balık (Pagrus ehrenbergii)
-
[isim]
İzmaritgillerden, özellikle sıcak denizlerde yaşayan, pullu, esmer renkli, beyaz etli, kemikli bir balık (Pagrus ehrenbergii)
- ÇATILI
-
-
[sıfat]
Çatısı olan (yapı)
- "Burası uzaktan beyaz çatılı, tenha bir köye benziyordu." (Ömer Seyfettin)
-
Çatılmış olan
-
Başına çatkı bağlanmış olan
-
[sıfat]
Çatısı olan (yapı)
- ÇAPRAZ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Eğik olarak birbiriyle kesişen
- "Mitralyözler onu çapraza almış, kızıl iğneleriyle gövdesini delik deşik ediyorlardı." (Atilla İlhan)
-
İki taraflı, karşılıklı
- "Çapraz ateş."
-
[zarf]
Eğik bir biçimde
- "Boynuna çapraz astığı tüfeğini yokladı." (Samim Kocagöz)
-
[isim]
Bir tür olta iğnesi
-
[isim]
Kopça, düğme
-
[isim]
Güreşte rakibin koltuk altından kol geçirip sarma oyunu
-
[sıfat]
Eğik olarak birbiriyle kesişen
- KETÇAP
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Temel maddesi baharat katılmış domates olan İngiliz sosu
-
[isim]
Temel maddesi baharat katılmış domates olan İngiliz sosu
- PAÇACI
-
-
[isim]
Kasaplık hayvanların ayaklarını satan kimse
-
Paça, işkembe pişirilen dükkân
-
[isim]
Kasaplık hayvanların ayaklarını satan kimse
- ÇAKŞIR
-
-
[isim]
Paça bölümü diz üstünde veya diz altında kalan bir tür erkek şalvarı
- "İyi işlenmiş mavi çakşır ve mavi cepken giyerdi." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Kuşların ayağında bulunan ve süs gibi görünen tüy
-
[isim]
Paça bölümü diz üstünde veya diz altında kalan bir tür erkek şalvarı
- UÇAKLI
- ...
- ÇAPALI
-
-
[sıfat]
Çapalanmış (yer)
-
Çapası olan
-
[sıfat]
Çapalanmış (yer)
- ÇARPMA
-
-
[isim]
Çarpmak işi
- "Ayşe'nin yüreği daha hızlı çarpmaya başladı." (Ömer Seyfettin)
-
Kuyu çengeli biçiminde beş kollu büyük olta iğnesi
-
Dört işlemden biri, çarpmak işlemi, darp
-
Alaturka müzikte temel notaların arasına sıkıştırılmış ve usulü bozmayan, tek perdelik küçük fazlalık
-
[isim]
Çarpmak işi
- ÇAVMAK
-
-
[-e]
Güneş doğmak
-
Dağılıp yayılmak, saçılmak
-
Sapmak, yol değiştirmek, amaçtan şaşmak
-
[-e]
Güneş doğmak
- AÇACAK
-
-
[isim]
Şişelenmiş bazı içeceklerin kapaklarını açmaya yarayan araç
- "Kutu açacağı."
-
Teneke kutu içinde korunmuş yiyeceklerin kapağını açmaya yarayan araç
-
Anahtar
-
[isim]
Şişelenmiş bazı içeceklerin kapaklarını açmaya yarayan araç
- ÇALMAÇ
-
-
[isim]
Tahtadan yapılmış kap
-
[isim]
Tahtadan yapılmış kap
- ISKAÇA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Yelkenli gemilerde direklerin alt uçlarının içine oturtulduğu yuva
-
[isim]
Yelkenli gemilerde direklerin alt uçlarının içine oturtulduğu yuva
- ULAHÇA
- ...
- KURTÇA
- ...
- BASKÇA
- ...
- ÇAĞCIL
-
-
[sıfat]
Çağdaş
- "Kuşku yok ki çok modern, çağcıl bir roman." (Selim İleri)
-
Tekniğin, bilimin yeniliklerinden yararlanan, modern
- "Çağcıl fizik."
-
[sıfat]
Çağdaş
- ÇALKAR
-
-
[isim]
Tahıl tanesini yabancı nesnelerden seçmeye veya tohumlukta kullanılacak tahılı ayırmaya yarayan döner kalburlu araç, çalkağı, çalkak
-
[isim]
Tahıl tanesini yabancı nesnelerden seçmeye veya tohumlukta kullanılacak tahılı ayırmaya yarayan döner kalburlu araç, çalkağı, çalkak