İçinde ça olan 6 harfli 105 kelime var. İçerisinde ÇA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ça olan kelimeler listesine ya da Sonu ça ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A Ç Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

AÇIKÇA

  1. [zarf] Gizli bir yönü kalmaksızın, kolay anlaşılır bir biçimde
    • "Düşündüğümü açıkça söylemeyi tercih ettim." (Refik Halit Karay)

ÇAPRAK

  1. [isim] Eyer örtüsü, şaprak

ÇARÇUR

  1. [isim] "Gereksiz yerlere harcayıp tüketmek" anlamındaki çarçur etmek ve "gereksiz yere harcanmak, ziyan olmak" anlamlarındaki çarçur olmak birleşik fiillerinde geçen bir söz
    • "Birikmiş parasını, elindeki sermayeyi çarçur etmesinden koruyabilmek için yine yalanlara başvuruyordu." (Necati Cumalı)

ÇALMAK

  1. [-i] Başkasının malını gizlice almak, hırsızlık etmek, aşırmak
    • "İngiliz cephesinden at kaçırıp bize satan bedeviler dönüşlerinde bizim atlarımızı çalıp İngilizlere satarlardı." (Falih Rıfkı Atay)
    • "Bu Salih Araboğlu, tefecilikten, çalıp çırpmaktan para yapmış, uğursuz heriflerden biridir." (Memduh Şevket Esendal)
  2. Vurarak veya sürterek ses çıkartmak
    • "Bir yandan mızıka istiklal havasını çalıyordu." (Ruşen Eşref Ünaydın)
  3. Bir müziği dinlemeyi sağlayan aleti çalıştırmak
    • "Fevkalade zekidir; iyi dans eder, piyano çalar, tenis oynar, ata biner, avcıdır, kayakçıdır." (Refik Halit Karay)
  4. [nsz] Ses çıkarmak, ses vermek
    • "Hafif hafif ıslıklar çalan sesi eski keskinliğini kaybetmiştir." (Reşat Nuri Güntekin)
  5. Atmak, çarpmak, vurmak
  6. Yoğurt yapmak için sütü mayalamak, katıp karıştırmak
    • "Ana, inek sağar; yoğurt çalar, yayık vurur." (Tarık Buğra)
  7. Üzerine sürmek
    • "Ekmeğin üzerine yağ çaldı."
  8. [-i] Bozmak, zarar vermek
  9. [-i] Kumaşın bir parçasını kesmek
  10. Madeni oymak, kalemle işlemek
  11. [-e] Benzemek, andırmak
    • "Geniş alınlı, kırmızıya çalar, kahverengi saçlı, altın dişli tuhaf bir delikanlı gülümsedi." (Sait Faik Abasıyanık)
  12. Zamanı boşa harcatmak, ziyan edilmesine yol açmak
  13. [-i] Süpürmek, temizlemek
    • "Tozu çalmak."

ÇAPACI

  1. [isim] Çapa ile çalışan işçi

ÇAKICI

  1. [isim] Bıçakçı
    • "Çocukların velileri arasında birçokları iplikçi, boyacı, ipekçi, dokumacı, havlucu, çakıcı gibi muhtelif sanatları gösteriyordu." (Hamdullah Suphi Tanrıöver)

ÇARDAK

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Tarla, bahçe vb. yerlerde ağaç dallarından örülmüş barınak
  2. Asma vb. bitkilerin dallarını sardırmak için direklerle yapılmış yer
    • "Evin bahçeye açılan tahta kapısının üstündeki çardakta koruklar sarkıyordu." (Oktay Rifat)
  3. Kameriye
    • "Çardağın boşluğuna girdiğimiz vakit durmuş, eliyle yanağımı sıkmış, çenemi okşamıştı." (Refik Halit Karay)

ÇAYLAK

  1. [isim] Yırtıcılardan, uzun kanatlı, çengel gagalı, küçük kuşları ve fare gibi zararlı hayvanları avlayan, tavuk büyüklüğünde bir kuş (Milvus migrans)
  2. [sıfat] Toy, deneyimsiz, acemi (kimse)

KARTÇA

  1. [sıfat] Gençliği azalmış, yaşı geçkince

ULUSÇA
...
ÇAPMAK

  1. [-i] Koşturmak
    • "Atını çaparak gitti."
  2. [nsz] Akın etmek, koşmak
    • "Yağı basar, uğru çapar, tek başıma barınamam, ölürüm." (Memduh Şevket Esendal)

PAÇALI

  1. [sıfat] Herhangi bir biçimde paçası olan
    • "Boyanmış dar dizlik ahlak sayılıyor da sımsıkı bağlanmış paçalı don müstehcenleşiyor." (Falih Rıfkı Atay)
  2. Tüyleri ayaklarına kadar uzanan (kuş veya kümes hayvanı)
    • "Paçalı güvercin, paçalı tavuk."

KAPÇAK

  1. [isim] Uzun saplı büyük kanca

ÇARGAH
...
ABUKÇA

  1. [zarf] Abuğa yakışır bir biçimde

ÇAPULA

  1. [isim] Kaba deriden yapılmış ucu sivri ve kıvrık ayakkabı

ÇAPSIZ

  1. [sıfat] Çapı geniş olmayan
  2. Yetersiz, dar görüşlü
    • "Yahya Kemal'in, döneminin ünlü ve çapsız şairlerinden birine söyledikleri gerçekten unutulmaz." (Tomris Uyar)

UFAKÇA

  1. [sıfat] Oldukça ufak, ufarak

ÇAVDAR

  1. [isim] Buğdaygillerden, unlu tane veren bir bitki (Secale cereale)
  2. Bu bitkinin esmer ve uzun tanesi

KIPÇAK
...
Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü