İçinde ça olan 5 harfli 97 kelime var. İçerisinde ÇA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ça olan kelimeler listesine ya da Sonu ça ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A Ç Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

SIKÇA

  1. [zarf] Oldukça sık

ÇATAK

  1. [isim] İki dağ yamacının kesişmesi ile oluşmuş dere yatağı
    • "Karakaçanı, Armutdere çataklarında bu Bozdayı tepelediydi." (Memduh Şevket Esendal)
  2. [sıfat] Yapışık, ikiz (meyve)
  3. [sıfat] Kavgacı

ÇAKER

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Kul, köle, cariye, yanaşma
    • "Ayağınızın türabıyım, çakeriniz efendimizi dünyada bırakmam." (Memduh Şevket Esendal)

ÇABUK

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Aceleci
    • "Çabuk ve kolay bir konuşma tarzı vardı." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Çağırınız kuzum, rica ederim çağırınız hem biraz çabuk olunuz" (Peyami Safa)
  2. [zarf] Alışılandan veya gösterilenden daha kısa bir zamanda, tez, yavaş karşıtı
    • "Yazıma çabuk cevap geldi." (Aka Gündüz)
  3. [ünlem] "Acele et, oyalanma" anlamlarında bir seslenme sözü

HOŞÇA

  1. [sıfat] Hoş bir biçimde olan
    • "Şimdilik hoşça kal da portakallar için başka gün konuşuruz." (Memduh Şevket Esendal)
  2. [zarf] Hoş olarak, iyice, güzelce
    • "Bir hayli seneler hoşça yaşadıktan sonra, böyle bir yerde, güzel bir hava intihap ederek ölmüş..." (Memduh Şevket Esendal)

DÜÇAR

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Uğramış, yakalanmış, tutulmuş

ÇARIK

  1. [isim] İşlenmemiş sığır derisinden yapılan ve deliklerine geçirilen şeritle sıkıca bağlanan ayakkabı
    • "Tozla örtülmüş çarıklarının eskiliği belli olmuyor." (Ömer Seyfettin)
  2. Araba yokuş aşağı giderken tekerleği frenlemek için altına sürülen demir levha
  3. Para cüzdanı
    • "Kızı bu çarık sözünün para cüzdanı manasına geldiğini bilmeden dinler..." (Refik Halit Karay)

KAÇAK

  1. Bağlı bulunduğu yerden veya yasadan kaçan, uzaklaşan
    • "Vapurda bir de kaçak Rus ailesi var." (Aka Gündüz)
  2. Yasaca yapılması yasak olan veya yapılması için gerekli izin alınmayan
    • "Kaçak kat."
  3. Yasaca belirtilmiş gerekli gümrük ve vergileri ödenmeden bir yere sokulan veya bir yerden çıkarılan
    • "Öyle olduğu hâlde kaçak sigaramla hâli unutmaya çalışıyordum." (Sait Faik Abasıyanık)
  4. [isim] Bir kaptan, bir borudan sızan gaz veya sıvı, bir telden kaçan akım
    • "Bu odada kaçak var."
  5. [isim] Gizlice kaçırılmış olan mal veya madde
    • "Şu âlâ kaçaktan birer sigara sarar mısınız?" (Sermet Muhtar Alus)
  6. [zarf] Yasalara, kurallara uymayarak, gizlice
    • "Bütün harp müddetince babası ile İsviçre'de kaçak yaşadı." (Aka Gündüz)

ÇATIŞ

  1. [isim] Çatma işi veya biçimi

KALÇA

  1. [isim] Gövdenin arka bölümünde, bacakların birleştiği yerle bel arasındaki şişkin bölge
    • "Sol kolunu yürürken hep kalçasına dayardı." (Ömer Seyfettin)

ÇATMA

  1. [isim] Çatmak işi
  2. Provada geçici olarak bir giysiye iliştirilmiş olan parça
  3. Duvarları ağaç gövdesinden birbirine takılarak ve çivisiz olarak yapılan yayla evi, Yörük çadırı
  4. Bir çeşit döşemelik kumaş
    • "Sonra o çatma örtülü minderin üstüne oturmuş, albayın İstanbul hakkındaki suallerine kısa kısa cevap vermişti." (Halide Edip Adıvar)
  5. Ahşap yapılarda ağaç iskeletin temel parçaları
  6. Semerin ağaç kısmı
  7. Heykel yapımında çamuru ayakta tutan tel iskelet

ÇASAR

Kelime Kökeni : Macarca

  1. [isim] Viyana'da oturan Alman imparatoruna verilen unvan

DATÇA
...
RUSÇA
...
ÇAPMA

  1. [isim] Çapmak işi

KOPÇA

Kelime Kökeni : Macarca

  1. [isim] Bir giysinin iki yanını bitiştirmeye yarayan ve metal bir halka ile bir çengelden oluşan araç, agraf
    • "Sedef bir kopça, kirli ve incecik boynunu sıkmıştı." (Sait Faik Abasıyanık)

SIÇAN

  1. [isim] Sıçangillerden, fareden iri, zararlı birçok türü bulunan kemirgen, memeli hayvan (Rattus)
    • "Bir zamanlar hazinemiz tamtakırdı, sıçan düşse başı yarılırdı." (Talât Halman)
  2. Küçük yaştaki hırsız

ÇAPLI

  1. [sıfat] Çapı geniş olan, makro
  2. Bilgisi çok olan
  3. Yetenekli

NAÇAR

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Çaresi olmayan, çaresiz
    • "Bu eski kafanın nasihatlerinden yıldığı için pek naçar kaldığı anlarda bu kapıyı çalar." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
  2. Zavallı, düşkün

SAFÇA

  1. [sıfat] Biraz saf
    • "Kopardığı parçayı safça bir gururla yere attı." (Necati Cumalı)
  2. [zarf] (sa'fça) Safçasına

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü