İçinde ç olan 4 harfli 148 kelime var. İçerisinde Ç harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ç harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu ç harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

UÇAK

  1. [isim] Kanatlarının altına havanın yaptığı basınç yardımıyla yükselip ilerleyebilen motorlu hava taşıtı, tayyare

ANAÇ

  1. [isim] Yemiş verecek durumdaki ağaç
    • "Bir yıllanmış ağaca anaç derler, babaç demezler." (Burhan Felek)
  2. Yavru yetiştirecek duruma gelmiş olan hayvan
  3. [sıfat] İri, kart
    • "Ön sıranın başına oturmuş, iki anaç kız, baş başa konuşuyorlar." (Memduh Şevket Esendal)
  4. [sıfat] Kurnaz
  5. [sıfat] Deneyli, bilgili
  6. [sıfat] Başına buyruk

ÇIRA

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Çam vb. reçineli ağaçların yağlı ve çabuk yanmaya elverişli bölümü
  2. Bu bölümden küçük küçük kesilerek hazırlanmış, tutuşturma ve aydınlatma işlerinde kullanılan parça
  3. Lamba

ÇITA

  1. [isim] Düzgün biçilmiş uzun ve ensiz tahta

KAÇI

  1. [zamir] Ne kadarı, kaç kişi
    • "Bunların kaçı sana ait?"
    • "Kaçına belge verilecek?"

KOÇU

Kelime Kökeni : Macarca

  1. [isim] Süslü bir çeşit gezme arabası
  2. Direkler üzerine, yüksekte kurulmuş zahire ambarı

SKEÇ

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Genellikle radyo ile yayımlanmak için hazırlanmış, genellikle güldürü niteliğinde kısa oyun

AÇAR

  1. [isim] Anahtar
  2. İştah açmak için yemekten önce içilen alkollü içki, aperitif

MURÇ

Kelime Kökeni : Ermenice

  1. [isim] Betonu kırmakta veya betona delik açmakta kullanılan sivri uçlu, çelikten yapılmış bir alet

ÖLÇÜ

  1. [isim] Bir niceliği, o nicelik için kabul edilmiş birimlerden birine göre oranlayarak değerlendirme, mizan
    • "Ateşli tartışmalara girdiği zaman bile ölçüyü kaçırmazdı." (Haldun Taner)
  2. Bu değerlendirmede kullanılan birim, ölçme birimi
    • "Ziyanımız, ölçülere sığmayacak kadar büyüktür." (Ruşen Eşref Ünaydın)
  3. Ölçme sonucu bulunan rakam
    • "Odanın ölçüsü."
  4. Belirlenmiş boyut
    • "Elbise ölçüsü. Bel ölçüsü."
  5. Ölçüt
  6. Değer, itibar
    • "Şimdiki ölçülere uymaz bir biçimi vardı." (Yusuf Ziya Ortaç)
  7. Aşırı olmama, ılımlı, uygun olma durumu
    • "Hiçbir şeyde ölçüyü aşmamalı."
  8. Bir şiirdeki dizelerin hece ve durak bakımından denk oluşu, vezin
  9. Bir ezginin eşit bölümlere ayrılışı

ORUÇ

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Tanrı'ya ibadet amacıyla yeme, içme vb. şeylerden belli bir süre veya biçimlerde kendini alıkoyma
    • "Eh, biz her vakit duamızı, orucumuzu eksik etmeyiz, çok şükür!" (Necati Cumalı)
    • "Akşam Rabia ile beraber oruç bozuyor, iftar ediyoruz." (Halide Edip Adıvar)
    • "Bütün sene cumadan gayri günlerde oruç tutarım." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Çok sevilen veya istenen şeylerden uzak durma
    • "Ayıplama kardeş, üç gündür lakırtı orucundayım." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)

KAÇA

  1. [zarf] Ne kadar bir değer karşılığında?
    • "Bu giysi kaça satılıyor?"

ÜÇLÜ

  1. [sıfat] Üç parçadan oluşan, kendinde herhangi bir şeyden üç tane bulunan, müselles
    • "Bu üçlü grup merdivenin en üst basamağında öylece duruyor." (Tarık Buğra)
  2. Üç kişiden oluşmuş
  3. [isim] İskambil, domino vb. oyunlarda üzerinde üç işareti veya noktası bulunan kâğıt, pul
  4. [isim] Üç ses veya çalgı için düzenlenmiş müzik parçası, trio
  5. [isim] Bu parçayı çalan üç kişilik müzik topluluğu, trio

GÖNÇ

  1. [sıfat] Zengin, varlıklı

FAÇA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] İskambil destesinin en altındaki kâğıt
  2. Yüz, çehre, surat
  3. Giysi
  4. Yüklü geminin bordasındaki su düzeyi ile boş geminin bordasındaki su düzeyi arasında kalan bölüm

GÖÇÜ

  1. [isim] Toprak kayması

AÇAN

  1. [isim] Oynak kemiklerin arasındaki açıları genişletmeye yarayan kasların genel adı, büken karşıtı

ÇAĞA

  1. [isim] Çocuk, bebek

DİNÇ

  1. [sıfat] Gücü ve sağlık durumu yerinde, canlı, zinde, tendürüst, tüvana
    • "Kısa kesilmiş çember sakallı, iri ağızlı, yetmişlik, dinç bir ihtiyar." (Memduh Şevket Esendal)

KEÇİ

  1. [isim] Geviş getirenlerden, eti, sütü, derisi ve kılı için yetiştirilen, memeli dişi hayvan (Capra hircus)
  2. [sıfat] İnatçı

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü