İçinde zül olan 8 harfli 10 kelime var. İçerisinde ZÜL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında zül olan kelimeler listesine ya da Sonu zül ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ZÜLFÜYAR
...
TEZELZÜL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Sarsılma, sallanma

ZÜLFİKAR
...
BÜZÜLMEK

  1. [nsz] Büzme işi yapılmak
    • "Sağ gözünün kuyruğu çiçek bozuğundan hafifçe büzülmüştü." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Ankara'ya kadar bir köşeye büzülüp kaldım." (Aka Gündüz)
  2. [-e] Korku, şaşkınlık, soğuk vb. etkenlerle bir kenara sinmek, bir kenara çekilmek
    • "Geniş hasırlı sofanın bir kenarına da biz büzülmüştük." (Falih Rıfkı Atay)

ZÜLFARİS

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Baklagillerden bir süs bitkisi ve bunun güzel kokulu, mor, beyaz renkli, saç lülesi görünüşünde olan kıvrıntılı çiçeği (Phaseolus caracalla)

ÇÖZÜLMEK

  1. [nsz] Çözme işine konu olmak
    • "Alaca bir karanlık sarmadayken her yeri / Atlarımız çözüldü girdik handan içeri." (Faruk Nafiz Çamlıbel)
  2. Gevşeyip yumuşamak, erimeye başlamak
  3. Birliğini, beraberliğini yitirmek, dağılmak, parçalanmak
  4. Gevşemek, güçsüz kalmak
    • "Acı haberi duyunca eli ayağı çözülmüş."
  5. Dağılmak, çökmek
    • "Yunan cephesinin çözülüp Anadolu'dan çekilmesiyle yine sulh elde edilmez." (Yahya Kemal Beyatlı)

TENEZZÜL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kendi durumundan daha aşağıdaki bir işi, bir durumu kabul etme
    • "... onlara eliniz eteğiniz sürünmez, tenezzül edip başınızı çevirmeyebilirsiniz." (Refik Halit Karay)

DÜZÜLMEK

  1. [nsz] Düzme işine konu olmak veya düzme işi yapılmak
    • "O araba önde, öteki arabalar arkada, süvariler ve yayalar yola düzüldüler." (Sait Faik Abasıyanık)

SÜZÜLMEK

  1. [nsz] Süzme işine konu olmak
    • "Bal süzüldü."
  2. Akmak
    • "Gözlerimden yaşlar süzüldü."
  3. Kuş kanatları gerili olarak görünür bir hareket yapmadan havada ilerlemek
    • "Kuş, gene havada süzülüp daireler çiziyor." (Memduh Şevket Esendal)
  4. Sessizce ve görünür bir hareket yapmadan ilerlemek
    • "Baktım süzülüp geçti açıktan iki sandal." (Yahya Kemal Beyatlı)
  5. İnsan sessiz, gizlice ve kayıyormuş gibi gitmek
    • "Bir daha vurdum ve cevap alamayınca her zaman yaptığım gibi usulca kapıyı açıp içeri süzüldüm." (Haldun Taner)
  6. Göz baygınlaşmak, mahmurlaşmak
    • "Bu sözleri söylerken mebusun gözleri süzülerek ufalıyordu." (Peyami Safa)
  7. Uyumlu bir biçimde ve salınarak yürümek
    • "Bir tanesinin elinde-muhakkak çalmış olacak- bir şık şemsiye, o günün sosyete hanımlarını taklit ederek kırıtıyor, süzülüyorlardı." (Halide Edip Adıvar)
  8. Yüzüne nazlı bir anlam vermek
  9. Çok zayıflamak
    • "Yedi sekiz gün içinde kızcağız, süzülmüş, solmuş, gözleri çukura kaçmıştı." (Memduh Şevket Esendal)

YÜZÜLMEK

  1. [nsz] Yüzme işi yapılmak
    • "Bu suda yüzülmez."
  2. Derisi çıkarılmak
    • "Koyun yüzüldü."
  3. Sömürülmek

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü