İçinde zü olan 7 harfli 43 kelime var. İçerisinde ZÜ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında zü olan kelimeler listesine ya da Sonu zü ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BÜZÜLME
-
-
[isim]
Büzülmek işi
-
[isim]
Büzülmek işi
- SÜZÜŞME
- ...
- DÜZÜLME
-
-
[isim]
Düzülmek işi veya durumu
-
[isim]
Düzülmek işi veya durumu
- EKİNÖZÜ
- ...
- YÜZÜLME
-
-
[isim]
Yüzülmek işi
-
[isim]
Yüzülmek işi
- YERYÜZÜ
-
-
[isim]
Yer kabuğu
-
Üzerinde yaşadığımız toprak ve denizler
-
Dünya
- "Hayat bitip cümle mahlukat yeryüzünden silinince kıyamet borusunu bu üfürecektir." (Haldun Taner)
-
[isim]
Yer kabuğu
- ATASÖZÜ
-
-
[isim]
Uzun deneme ve gözlemlere dayanılarak söylenmiş ve halka mal olmuş, öğüt verici nitelikte söz, darbımesel
-
[isim]
Uzun deneme ve gözlemlere dayanılarak söylenmiş ve halka mal olmuş, öğüt verici nitelikte söz, darbımesel
- BÜZÜŞÜK
-
-
[sıfat]
Büzülerek yüzey veya hacmi küçülmüş olan, büzüşmüş
-
Kırışık
-
[sıfat]
Büzülerek yüzey veya hacmi küçülmüş olan, büzüşmüş
- SÜZÜLME
-
-
[isim]
Süzülmek işi
-
Bir kuşun kanat vurmadan yaptığı uçuş
-
Bir uçağın motorunu boşa alarak veya durdurarak yaptığı uçuş
-
[isim]
Süzülmek işi
- YÜZÜSTÜ
-
-
[zarf]
Yüzü yere gelecek biçimde
- "Dişçi, kendini yüzüstü bir kanepeye attı." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Altı hücreyle cümle kapısının taş kemeri, kalın meşe tahtasından kapı kanatları yüzüstü kaldılar." (Kemal Tahir)
-
Başlanmış fakat tamamlanmamış bir durumda
- "Evdeki işimi gücümü yüzüstü bıraktım." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[zarf]
Yüzü yere gelecek biçimde
- ÜZÜLMEK
-
-
[nsz]
Üzme işine konu olmak
- "Karısının düştüğü bu hâle üzülmek şöyle dursun ona çok defa dadı kalfa muamelesi etmekten çekinmezdi." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Üzüntü duymak, kaygılanmak
- "Bu apartmandan başka yere gideceksiniz diye üzülüyorum." (Peyami Safa)
-
[nsz]
Üzme işine konu olmak
- ÜZÜNÇLÜ
-
-
[sıfat]
Üzüntülü
- "İçlerinden biri titrek ve üzünçlü bir sesle hicazkâr üzerinde gezinmeye başladı." (Salâh Birsel)
-
[sıfat]
Üzüntülü
- ZÜPPECE
-
-
Züppe bir biçimde
-
Züppe bir biçimde
- SÜZÜLÜŞ
-
-
[isim]
Süzülme işi veya biçimi
-
[isim]
Süzülme işi veya biçimi
- ÇÖZÜLÜM
-
-
[isim]
Çözülme işi, dağılım, bozgun
-
Sinir merkezleri arasındaki iş birliği ve uyumun bozulup kesilmesi
-
[isim]
Çözülme işi, dağılım, bozgun
- ÇÖZÜLÜŞ
-
-
[isim]
Çözülme işi veya biçimi
- "Düğümün çözülüşü."
-
Eriyerek gevşeme
- "Buzların çözülüşü."
-
Yıkılış
- "Osmanlı İmparatorluğu'nun çözülüşü."
-
Dağılış
- "Düşman ordusunun çözülüşü."
-
[isim]
Çözülme işi veya biçimi
- DİZÜSTÜ
-
-
[isim]
Bilgisayarın her türlü donanımı ile küçültülerek taşınabilir duruma getirilmiş biçimi
- "Yarın yola çıkıyoruz. Dizüstümü yanıma alıyorum. Raporlarım aksamayacak." (Refik Erduran)
-
[isim]
Bilgisayarın her türlü donanımı ile küçültülerek taşınabilir duruma getirilmiş biçimi
- GÖZÜKME
-
-
[isim]
Gözükmek işi
- "Biraz daha tırmanınca ileride, çam ormanı gözükmeye başladı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Gözükmek işi
- YÜZÜNCÜ
-
-
[sıfat]
Yüz sayısının sıra sıfatı, sırada doksan dokuzuncudan sonra gelen
-
[sıfat]
Yüz sayısının sıra sıfatı, sırada doksan dokuzuncudan sonra gelen
- GÖKYÜZÜ
-
-
[isim]
Göğün görünen yüzeyi, sema
- "Gökyüzünün başka rengi de varmış / Geç fark ettim taşın sert olduğunu." (Cahit Sıtkı Tarancı)
-
[isim]
Göğün görünen yüzeyi, sema