İçinde zme olan 5 harfli 13 kelime var. İçerisinde ZME bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında zme olan kelimeler listesine ya da Sonu zme ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

E M Z Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

ZEM

2 Harfli Kelimeler

EM, ME, ZE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

GEZME

  1. [isim] Gezmek işi, seyran

BÜZME

  1. [isim] Büzmek işi
  2. [sıfat] Ağzı büzülerek kapatılan (kese, torba vb.)
    • "Öbürü dolgunca ve büzme çarşaflı." (Refik Halit Karay)

DİZME

  1. [isim] Dizmek işi

HÜZME

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Işın demeti

ÇÖZME

  1. [isim] Çözmek işi
    • "Öncülüğünün bağlarını çözmeye çalışıyordu." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. El tezgâhlarında dokunan, genellikle yatak, yorgan çarşafı yapmakta kullanılan ince bez

ÇİZME

  1. [isim] Koncu diz kapaklarına kadar çıkan bir çeşit ayakkabı
    • "Bedevi kadınları altı iri çivili bir tür yarım çizme giyiyorlar." (Refik Halit Karay)
    • "Daha çoğunu istemeye kalkarsa iş değişir o zaman; buna çizmeden yukarı çıkmak denir, herkes haddini bilmeli." (Melih Cevdet Anday)
    • "Yaptığım işe hâlâ şaşmaktan ve inanamamaktan vazgeçemediğim hâlde çizmeleri çekmiştim." (Reşat Nuri Güntekin)

DÜZME

  1. [isim] Düzmek işi
  2. [sıfat] Gerçek olmayan, aslına benzetilerek uydurulan, uydurma, sahte
    • "Düzme senet. Düzme belge."

YÜZME

  1. [isim] Yüzmek işi
  2. Yüzme sporu

SÜZME

  1. [isim] Süzmek işi
  2. [sıfat] Süzülmüş olan, süzülerek elde edilen
    • "Süzme bal. Süzme yoğurt."
  3. [sıfat] Kötü, aşağılık, malın gözü (kimse)
  4. [sıfat] Katışıksız, saf
    • "Son derece zeki babalardan süzme salak oğulların çıktığı görülmüştü." (Atilla İlhan)

EZMEK

  1. [-i] Üstüne basarak veya bir şey arasına sıkıştırarak yassılaştırmak, biçimini değiştirmek
    • "Ben kendi hesabıma aruzu bir bal mumu gibi ezer, oynar, istediğim şekle sokardım." (Enis Behiç Koryürek)
    • "Bütün ecnebi kelimeleri ezip büzüp anlaşılmaz hâle getirip öyle kullanıyorlar." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
  2. Ağır bir şey, başka bir şeyin üzerinden geçmek, çiğnemek
    • "Rüzgârın içinde birbirini ezercesine kaçıştılar." (Sait Faik Abasıyanık)
  3. [nsz] Sıvı içinde bastırıp karıştırarak eritmek
    • "Şerbet için şeker ezmek. Boya ezmek."
  4. Üzmek, sıkıntıya sokmak
    • "Seven kalbi ezmek, sevmeyen kalbi durdurmaktan daha affedilmez bir cinayettir." (Aka Gündüz)
  5. Baskı altında tutmak
    • "Mahzun yüzünü ağlaya ağlaya öpmek arzusu içimi bir açlık gibi ezdi." (Refik Halit Karay)
  6. Dayanıklılığını aşacak derecede çalıştırarak yormak
    • "Bu yol hayvanı ezdi."
  7. Yenmek, sindirmek
    • "Düşmanı ezmek."
  8. Harcamak
    • "Paraları bir haftada ezerim." (Sait Faik Abasıyanık)

BEZME

  1. [isim] Bezmek işi

SEZME

  1. [isim] Sezmek işi

ÜZMEK

  1. [-i] Üzüntü vermek
    • "Onu biraz üzerim ama zekâsına da bayılırım." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Bir şeyi gerip çekerek gevşetmek, sürterek aşındırmak
    • "Odunlar eşeğin sırtını üzüyordu." (Halikarnas Balıkçısı)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü