İçinde zm olan 6 harfli 56 kelime var. İçerisinde ZM bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında zm olan kelimeler listesine ya da Sonu zm ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

MÜZMİN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Süreğen
    • "... kadıncağızın müzmin romatizması vardı." (Haldun Taner)
  2. Ne kadar süreceği belli olmaksızın sürüp giden
    • "Genç kadınlara bakmak, bu adamda müzmin bir illetti." (Reşat Nuri Güntekin)

ATEİZM

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Tanrıtanımazlık

KIZMAK

  1. [nsz] Isıtılan veya ısınan bir nesnenin sıcaklığı çok artmak
    • "Taşlar güneşten kızmıştı."
    • "Tatmin olmamış bir sanatçı öfkesiyle eski arkadaşlarına kızıp duruyordu." (Çetin Altan)
  2. At, eşek vb. hayvanlar çiftleşmek istemek, kösnümek
  3. Dişi kuşlar zamanı gelip kuluçkaya yatma isteği göstermek
  4. Öfkelenmek, sinirlenmek
    • "Tamamıyla bir Fransız olduğumu anlayınız da şapka giydiğime kızmayınız, olur mu?" (Ömer Seyfettin)

TAŞİZM

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Lekecilik

BUDİZM
...
SIZMAK

  1. [nsz] İnce aralıklardan veya gözeneklerden az miktarda ve belli olmadan yavaş yavaş akmak, çıkmak
    • "Cam kenarlarından sızacak esintiyle hasta olacağından korkar." (Salâh Birsel)
  2. Gizli tutulan haber, sır vb. şeyler duyulmak, yayılmak
  3. Herhangi bir topluluğu, bir örgütü yolundan saptırmak için gizlice arasına girmek
  4. [-e] Gizlice, haber vermeden gitmek, sıvışmak
    • "Bekir, kaşla göz arasında dışarıya sızdı." (Atilla İlhan)
  5. İçki, yorgunluk vb. sebeplerle kendinden geçerek uyuyakalmak
    • "İlacı konyağa döktüm. İki saat sonra Süleyman sızdı." (Aka Gündüz)
  6. Düşman mevzileri arasına gizlice girmek ve ilerlemek
    • "Dağlık bir hudut bölgesinde çıkan ve karşı topraktan sızan yabancı çetelerin yardımıyla günden güne ciddi bir hâl alan alçak bir isyanın bastırılmasıydı." (Reşat Nuri Güntekin)

KİNİZM

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Sinizm

KÜBİZM

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Nesneleri geometrik biçimlerde gösteren bir sanat akımı

TAOİZM
...
DİZMEN

  1. [isim] Basımevinde dizgici, mürettip

LİRİZM

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Kişisel duyguların ilham yolu ile coşkulu ve etkili anlatımı
    • "Vezin ve kafiyenin atılması, lirizmden yüz çevirme, imge kullanılmaması, şiirde yenilik sayılıyordu." (Selâhattin Hilav)

KAZMAK

  1. [-i] Herhangi bir araçla toprağı açmak, oymak
  2. Bu yolla çukur, kuyu, yol vb. oluşturmak
    • "Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?" (Mehmet Akif Ersoy)
  3. Hakketmek

SOFİZM

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bilgicilik

KOZMİK

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Evrenle ve onun genel düzeniyle ilgili
    • "Evliliğin kozmik bir kural olduğunu kabullenmek gerek." (Haldun Taner)
  2. Haber alma ile ilgili

SİNİZM

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] İnsanın erdem ve mutluluğa, hiçbir değere bağlı olmadan, bütün gereksinmelerden sıyrılarak bağımsız olarak erişebileceğini savunan Antisthenes'in öğretisi, kinizm

BOZMAK

  1. [-i] Bir şeyi kendisinden beklenilen işi yapamayacak duruma getirmek
    • "Bu iki radyo istasyonu birbirini bozuyor."
  2. Bir yerin, bir şeyin düzenini karıştırmak
    • "Bir insanın aklını bozabilmesi için evvelce bu aklın mevcut olması lazım gelir." (Abdülhak Şinasi Hisar)
  3. Dokunmak, zarar vermek
    • "Bu yemek midemi bozdu."
  4. Geçersiz bir duruma getirmek
    • "Eğer nişanını bozduysa yazıklar olsun." (Memduh Şevket Esendal)
  5. Büyük parayı küçük birimlere ayırmak
    • "Bir milyon lira bozar mısın?"
  6. Bozguna uğratmak, yenmek, mağlup etmek
    • "Düşman ordusunu bozmak."
  7. Altını paraya çevirmek, bozdurmak
  8. Yabancı ülke parasını Türk parasına çevirmek
  9. Bağ veya bostanın son ürününü toplamak
    • "Bostanı bozduk."
  10. Kızlığına zarar vermek
  11. Biçimini ve kullanılışını değiştirmek
    • "Eskileri bozuyor, beni, çocuğu giydiriyor." (Ömer Seyfettin)
  12. Bırakmak, dağıtmak
    • "Tam biraz rahat edeceğim, işimi bozuyorsun." (Sait Faik Abasıyanık)
  13. Bir kimseyi beklemediği bir davranış karşısında bırakarak veya sözünü yalana çıkararak küçük düşürmek
    • "Adamcağızı fena bozdunuz."
  14. [-le] Aklını yitirecek derecede bir şeye düşkün olmak
    • "Adamcağız politika ile bozmuş."
  15. Kötü duruma getirmek

AYAZMA

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Rumların kutsal saydıkları kaynak veya pınar

GOŞİZM

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Solculuğun aşırı biçimi

ORGAZM

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Cinsel uyarım ve zevkin en yüksek noktası

DÜZMEK

  1. [-i] Bir gereksinimi karşılamak amacıyla birçok şeyi birbirini tamamlayacak biçimde bir araya getirmek
    • "Oğlum Sıtkı için son zamanlarda epeyce temiz ev eşyası düzdü diyorlar." (Memduh Şevket Esendal)
  2. Düzene sokmak, düzene koymak, sıralamak, elverişli, uygun bir duruma getirmek
    • "İskambil kâğıtlarını düzdü."
  3. [-e] Yaratmak, oluşturmak, meydana getirmek
    • "Yeşil caminin avlusundaki sette oturmuş, Nilüfer ovasına şiir düzerken..." (Sait Faik Abasıyanık)
  4. [nsz] Uydurmak
    • "Bir sürü yalan düzmüş."
  5. Cinsel ilişkide bulunmak

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü