İçinde zm olan 5 harfli 30 kelime var. İçerisinde ZM bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında zm olan kelimeler listesine ya da Sonu zm ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

AZMAN

  1. [sıfat] Aşırı gelişmiş
    • "Adam azmanı."
  2. Azma
    • "Kurt azmanı bir köpek."
  3. [isim] Kerestelik tomruk

EZMEK

  1. [-i] Üstüne basarak veya bir şey arasına sıkıştırarak yassılaştırmak, biçimini değiştirmek
    • "Ben kendi hesabıma aruzu bir bal mumu gibi ezer, oynar, istediğim şekle sokardım." (Enis Behiç Koryürek)
    • "Bütün ecnebi kelimeleri ezip büzüp anlaşılmaz hâle getirip öyle kullanıyorlar." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
  2. Ağır bir şey, başka bir şeyin üzerinden geçmek, çiğnemek
    • "Rüzgârın içinde birbirini ezercesine kaçıştılar." (Sait Faik Abasıyanık)
  3. [nsz] Sıvı içinde bastırıp karıştırarak eritmek
    • "Şerbet için şeker ezmek. Boya ezmek."
  4. Üzmek, sıkıntıya sokmak
    • "Seven kalbi ezmek, sevmeyen kalbi durdurmaktan daha affedilmez bir cinayettir." (Aka Gündüz)
  5. Baskı altında tutmak
    • "Mahzun yüzünü ağlaya ağlaya öpmek arzusu içimi bir açlık gibi ezdi." (Refik Halit Karay)
  6. Dayanıklılığını aşacak derecede çalıştırarak yormak
    • "Bu yol hayvanı ezdi."
  7. Yenmek, sindirmek
    • "Düşmanı ezmek."
  8. Harcamak
    • "Paraları bir haftada ezerim." (Sait Faik Abasıyanık)

KAZMA

  1. [isim] Kazmak işi
  2. Toprağı kazıp kaldırma, düzeltme vb. işlerde kullanılan ağaç saplı demir araç
    • "Bu yolun o tarihte bitmesi için ne kadar paraya, ameleye, kazma ve küreğe ihtiyacınız vardır?" (Falih Rıfkı Atay)
  3. [sıfat] Kazılarak yapılmış
    • "Kazma yazı."
  4. [sıfat] Kaba, görgüsüz (kimse)

GEZME

  1. [isim] Gezmek işi, seyran

SPAZM

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Özellikle kalp ve diz kaslarının elde olmadan kasılması

BOZMA

  1. [isim] Bozmak işi
  2. [sıfat] Biçimi ve kullanılışı değiştirilmiş
    • "Büyükçe bir ahırdan bozma sinema salonu hâlâ gübre kokuyordu." (Erhan Bener)

UZMAN

  1. [sıfat] Belli bir işte, belli bir konuda bilgi, görüş ve becerisi çok olan (kimse), mütehassıs, kompetan
    • "Biz de işte para kazanmanın, iyi yaşamanın uzmanıyız dostum." (Haldun Taner)
  2. Belli bir bilim dalında lisansüstü öğrenim derecesine sahip kimse
  3. [isim] Bilirkişi

AZMAK

  1. [isim] Küçük su birikintisi, gölcük
  2. Bataklık

SIZMA

  1. [isim] Sızmak işi
  2. Kapı, pencere aralıklarından oda havasının değişmesi
  3. [sıfat] Sızdırılmış
    • "Sızma zeytinyağı."

BEZME

  1. [isim] Bezmek işi

DEİZM

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Tanrı'yı yalnızca ilk sebep olarak kabul eden, Tanrı için başka herhangi bir güç ve nitelik tanımayan, vahyi reddeden görüş, neden tanrıcılık

OZMOZ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Geçişme

YÜZME

  1. [isim] Yüzmek işi
  2. Yüzme sporu

DÜZME

  1. [isim] Düzmek işi
  2. [sıfat] Gerçek olmayan, aslına benzetilerek uydurulan, uydurma, sahte
    • "Düzme senet. Düzme belge."

YAZMA

  1. [isim] Yazmak işi, tahrir
  2. Basım tekniğinin gelişmediği dönemlerde elle yazılmış kitap
  3. Kaba kulak hastalığı

DİZME

  1. [isim] Dizmek işi

OTİZM

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] İçe yöneliklik

TEİZM

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Tanrıcılık

İZMİT
...
ÜZMEK

  1. [-i] Üzüntü vermek
    • "Onu biraz üzerim ama zekâsına da bayılırım." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Bir şeyi gerip çekerek gevşetmek, sürterek aşındırmak
    • "Odunlar eşeğin sırtını üzüyordu." (Halikarnas Balıkçısı)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü