İçinde zet olan 8 harfli 20 kelime var. İçerisinde ZET bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında zet olan kelimeler listesine ya da Sonu zet ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

E T Z Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

TEZ

2 Harfli Kelimeler

ET, TE, ZE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

BENZETİM

  1. [isim] Taklit etme, benzerini yapma, simülasyon

BENZETME

  1. [isim] Benzetmek işi
  2. Bir şeyin niteliğini anlatmak için o niteliği eksiksiz taşıyan bir şeyi örnek olarak gösterme işi, benzeti, teşbih
    • "Bütün tumturaklı sözleri, bütün az rastlanır benzetmeleri tekrarladı." (Atilla İlhan)

BENZETİŞ

  1. [isim] Bir şeyi başka bir şeye benzetme işi veya biçimi
    • "Hoşa gidecek benzetişler buluyorlar, gülümsüyorsunuz." (Nurullah ataç)

ÖZETLEME

  1. [isim] Özetlemek işi

VAZETMEK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [-i] Koymak
    • "Dünyaya ilk defa olmak üzere monogaminin temel taşını vazettiler." (Ömer Seyfettin)

HAZZETME

  1. [isim] Hoşlanma

LEZZETLİ

  1. [sıfat] Tadı güzel
    • "Bizim yazıcı için bundan daha iyi, bundan daha lezzetli bir ilaç olamaz." (Ahmet Rasim)
  2. Zevkli, haz dolu
    • "Bu gayretli millet önünde, bu gayretli millet için yaşamak ve gülmek, ne lezzetli bir sonuçtur." (Halide Edip Adıvar)

HACZETME

  1. [isim] Haczetmek işi veya biçimi

GÖZETİCİ

  1. [isim] Gözetleme yapan kimse
  2. Koruyucu kimse
  3. Atletizmde ellişer metre aralıkla dönemeçlere dizilen en az dört gözlemciden her biri

NEZETMEK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [-i] Koparmak, çekip almak
    • "Bu hakkı benden nezedemezsiniz."
  2. [nsz] Can çekişmek

GAZETECİ

  1. [isim] Gazete yayımlayan kimse
  2. Gazeteye yazı yazmayı, haber toplayıp vermeyi veya gazetenin yazı işlerinde çalışmayı iş edinen kimse
  3. Gazete satan kimse

HIFZETME

  1. [isim] Hıfzetmek işi

AHZETMEK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [-i] Almak, kabul etmek

BEZETMEK

  1. [-i] Bezeme yaptırmak, süsletmek

BUĞZETME

  1. [isim] Buğzetmek durumu

GÖZETMEN

  1. [isim] Sınavın kurallara uygun bir biçimde yapılmasını sağlayan kimse, gözcü
  2. Film çalışmalarında yapımcı adına filmin sanat, teknik ve para yönünü düzenleyen kimse

REKZETME

  1. [isim] Rekzetmek işi

GÖZETMEK

  1. [-i] Korumak, bakmak, özen göstermek, himaye etmek
    • "Büyük kardeşler küçükleri gözetir."
  2. Önem vermek, göz önünde bulundurmak, ayrı tutmak
  3. [nsz] Kollamak, beklemek
    • "Fırsat gözetmek. Uygun bir zaman gözetmek."
  4. Bir sonuca giderken bütün ayrıntı ve etkenleri dikkate almak
  5. Kayırmak

NAKZETME

  1. [isim] Nakzetmek işi

MARKİZET

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bir çeşit ince ve çoğu kez çiçekli, pamuklu kumaş

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü