İçinde ze olan 7 harfli 115 kelime var. İçerisinde ZE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ze olan kelimeler listesine ya da Sonu ze ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- DÜZENEK
-
-
[isim]
Mekanizma
-
[isim]
Mekanizma
- DÜZEYLİ
-
-
[sıfat]
Belli bir düzeyi olan, seviyeli (kimse)
-
[sıfat]
Belli bir düzeyi olan, seviyeli (kimse)
- GÖZENEK
-
-
[isim]
Delikli bir nesnenin deliklerinden her biri
-
Pencere
-
Bir işlemede, örgüde, ipliklerin kesilmesi, ayrı tutulması yoluyla oluşturulan boşluk, ajur
-
Canlı dokularda dış deri üzerindeki küçük, basit açıklık, mesame
-
Bitkilerde solunum ve fotosentez için gerekli oksijen ve karbondioksit alışverişine, suyun buhar olarak dışarı atılmasına yarayan, yaprakların alt yüzeyinde çok sayıda bulunan, hücreler arasındaki küçük deliklerden her biri, mesame
-
Bir malzemenin içinde irili ufaklı boşlukların bulunması durumu, süngerimsi görünüş
-
[isim]
Delikli bir nesnenin deliklerinden her biri
- ZEVAHİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir şeyin dışarıdan görünüşü, dış yüz, görünüm
- "Öyle yapmakla beraber zevahiri kurtarıyor, konuşuyor, gülüşüyordum." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Bir şeyin dışarıdan görünüşü, dış yüz, görünüm
- GAMZELİ
-
-
[sıfat]
Gamzesi olan
-
[sıfat]
Gamzesi olan
- ZEDESİZ
-
-
[sıfat]
Zedelenmemiş
-
[sıfat]
Zedelenmemiş
- BENZETİ
-
-
[isim]
Benzetme
-
[isim]
Benzetme
- ÖZENGEN
-
-
Amatör
-
Amatör
- GÖZETME
-
-
[isim]
Gözetmek işi
- "Yeryüzünde bir başına değilsiniz, başkalarının zevkini, hatırını da gözetmeniz gerekir." (Nurullah ataç)
-
[isim]
Gözetmek işi
- MÜZEVİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Arabozan
-
[sıfat]
Arabozan
- ZEKAVET
- ...
- ÜZERLİK
-
-
[isim]
Sedef otugillerden, yaprakları almaşık, çiçekleri beyaz renkte, susama benzeyen tohumları acı olan, halk hekimliğinde tedavi amaçlı, tütsü olarak kullanılan bir bitki (Peganum harmala)
- "Miniminiyken o da benim gibi üzerlikle tütsülenmiştir." (Refik Halit Karay)
-
Bu bitkinin tohumlarından yapılan nazarlık veya süs olarak kullanılan eşya
-
[isim]
Sedef otugillerden, yaprakları almaşık, çiçekleri beyaz renkte, susama benzeyen tohumları acı olan, halk hekimliğinde tedavi amaçlı, tütsü olarak kullanılan bir bitki (Peganum harmala)
- MÜNZEVİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Topluluktan kaçan, yalnız başına kalmayı seven
-
[isim]
Topluluktan kaçan, yalnız başına kalmayı seven
- ZEBELLA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çok iri yarı kimse
-
[isim]
Çok iri yarı kimse
- BEZENİŞ
-
-
[isim]
Bezenme işi veya biçimi
-
[isim]
Bezenme işi veya biçimi
- BENZEME
-
-
[isim]
Benzemek işi
-
[isim]
Benzemek işi
- ÇÖZELTİ
-
-
[isim]
Çözünme sonucu ortaya çıkan madde
-
[isim]
Çözünme sonucu ortaya çıkan madde
- ZENGULE
- ...
- KRUVAZE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Ön parçaları birbiri üzerine gelecek biçimde yapılmış olan (ceket, yelek)
- "Bir kruvaze yelek giymiş: Ön cepleri büyük." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[sıfat]
Ön parçaları birbiri üzerine gelecek biçimde yapılmış olan (ceket, yelek)
- GEZEĞEN
-
-
[sıfat]
Çok gezen (kimse)
-
[sıfat]
Çok gezen (kimse)