İçinde ze olan 6 harfli 91 kelime var. İçerisinde ZE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ze olan kelimeler listesine ya da Sonu ze ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- VECİZE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Özdeyiş
- "Daima birtakım vecizeler zikreden eniştemiz yemeğe dair de böyle şeyler söyler." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
Özdeyiş
- ZENGİN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Parası, malı çok olan, varlıklı, fakir, yoksul karşıtı
- "Şık, zengin, keyfi yerinde, yazı Avrupa'da ve kışı Beyrut'ta geçiren Suriyelilerden biri idi." (Falih Rıfkı Atay)
- "En nihayet işi sigortacılığa dökerek bu yüzden hayli zengin olmuştu." (Haldun Taner)
-
Yararlı veya kendisinden beklenilen, istenilen nitelikleri çok olan
- "Zengin bir dil. Zengin bir kitaplık. Zengin bir anlatım."
-
Verimli
- "Zengin bir doğa."
-
Gösterişli
- "Zengin bir giysi."
-
[sıfat]
Parası, malı çok olan, varlıklı, fakir, yoksul karşıtı
- ZEAMET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Tımar
-
[isim]
Tımar
- ÜZENTİ
-
-
[isim]
Manevi hazdan yoksunluk
- "Şu iftara çağrılış bile üzenti gibi geldi, kendimden sıkıldım." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Manevi hazdan yoksunluk
- ZEMZEM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kâbe yakınında bulunan bir kuyu
-
Bu kuyunun Müslümanlarca kutsal sayılan suyu, zemzem suyu
- "Yavrum, hakkını helal et, ağzıma zemzem getir!" (Sermet Muhtar Alus)
-
[isim]
Kâbe yakınında bulunan bir kuyu
- ÖZENTİ
-
-
[isim]
Beğendiği bir durumda olma, beğendiği şeye benzeme çabası
- "Taklit ve özenti devri en çok bizde sürmüştür." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Beğendiği bir durumda olma, beğendiği şeye benzeme çabası
- PALUZE
- ...
- SAZEVİ
-
-
[isim]
Her türlü müzik aleti yapılan ve satılan yer
-
Sazlı sözlü eğlence yeri
-
[isim]
Her türlü müzik aleti yapılan ve satılan yer
- ENDAZE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
65 cm boyunda bir uzunluk ölçüsü
- "Birader, bir ağızlık kullanıyor, nah, asgari bir endaze boyunda..." (Atilla İlhan)
- "Endazeyi kaçırmışsındır çancı ustası, dedi, olmayacak bahse sürersin emmi oğlumu." (Kemal Bilbaşar)
- "Biri bu konuda damarına basınca endazeyi şaşırıyor, kendine hükmedemiyordu." (Nezihe Araz)
-
Ölçü
-
[isim]
65 cm boyunda bir uzunluk ölçüsü
- KAZEİN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Sütte bulunan protein maddesi
-
[isim]
Sütte bulunan protein maddesi
- ZEDELİ
-
-
[sıfat]
Zedelenmiş
-
[sıfat]
Zedelenmiş
- RİZELİ
- ...
- LEZZET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ağız yoluyla alınan tat
- "Tekrar odaya dönse bu kaynağın suyunda umduğu lezzeti tekrar bulabilecek miydi?" (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Uysal hayatımız daima gönlümün de aklımın da en lezzet aldığı meşgalesi." (Refik Halit Karay)
-
Herhangi bir şey karşısında duyulan zevk, haz
- "Ona da dinlenmek gibi bir lezzet yetişir." (Ahmet Rasim)
-
[isim]
Ağız yoluyla alınan tat
- SÜZENİ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Kasnağa gerilmiş kumaşa iğne veya tığla yapılan bir tür nakış
-
[isim]
Kasnağa gerilmiş kumaşa iğne veya tığla yapılan bir tür nakış
- MÜZECİ
-
-
[isim]
Müze kuran veya müzede çalışan kimse
- "Müzeci Hamit Bey."
-
[isim]
Müze kuran veya müzede çalışan kimse
- KAZEVİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Saz veya kamıştan örülmüş büyük sepet, zembil
-
[isim]
Saz veya kamıştan örülmüş büyük sepet, zembil
- NEYZEN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Ney üfleyici, ney çalan kimse
-
[isim]
Ney üfleyici, ney çalan kimse
- TEZENE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Mızrap
-
[isim]
Mızrap
- EMPOZE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
"Dayatmak" anlamında empoze etmek, "dayatılmak" anlamında empoze edilmek birleşik fiillerinde geçer
- "Demokrasi ... bilime, sanata, basına kendi düşüncesini, değer yargısını, zevkini empoze etmeye kalkmama olgunluğu demektir." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
"Dayatmak" anlamında empoze etmek, "dayatılmak" anlamında empoze edilmek birleşik fiillerinde geçer
- MAVZER
-
Kelime Kökeni : Almanca
-
[isim]
Atış hızı dakikada ortalama altı mermi olan ve orduda kullanılan bir tüfek tipi
-
[isim]
Atış hızı dakikada ortalama altı mermi olan ve orduda kullanılan bir tüfek tipi