İçinde z olan 4 harfli 177 kelime var. İçerisinde Z harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında z harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu z harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

EZGİ

  1. [isim] Belli bir kurallara göre düzenlenmiş, kulağa hoş gelen ses dizisi, haz, nağme, melodi
    • "Pir Sultan ağzından bir ezgi okuyup tüm yürekleri kendine bağladı." (Kemal Bilbaşar)
  2. Bir müzik parçasında baştan sona kadar belirli yerlerde tekrarlanan ses dizisi
  3. Kulağa hoş gelen ses veya söz dizisi
  4. Gidiş, yol, tarz, tempo
    • "Bundan böyle aynı ezgide sürüp gidemez."
  5. Üzüntü, sıkıntı

GAYZ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Öfke, hınç

RAZI

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Uygun bulan, benimseyen, isteyen, kabul eden
    • "O anda insan her felakete, her musibete razıdır." (Refik Halit Karay)
    • "Yalvardı yakardı, beni, fabrikayı beklemeye razı etti." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Allahın emri, Peygamberin kavliyle varmaya belki razı olurum." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)

ZINK

  1. [isim] Hızla giden bir şeyin birdenbire durduğu an çıkardığı ses
    • "Askerî bir cip, Camekân Sokağı'nı sarsıla sarsıla geçti, apartmanın kapısı önünde zınk diye durdu." (Atilla İlhan)

RIZA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Razı olma, isteme, istek
    • "Yarım yamalak ıslahat tedbirlerine inanmaktansa kazaya rıza göstermek bana daha hoş görünür." (Yahya Kemal Beyatlı)
    • "... kişinin vücut bütünlüğüne dokunulamaz, rızası olmadan bilimsel ve tıbbi deneylere tabi tutulamaz." (Anayasa)

ROZE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bir tür pembe şarap, gül şarabı

KUZU

  1. [isim] Koyun yavrusu
    • "Belki beş kuzunun derisinden yapılmış, siyah bir kalpak." (Ömer Seyfettin)
    • "... sabık komiserin sahiden bir komisermiş gibi tavır aldığı anlarda kadın kuzu kesilirdi." (Halide Edip Adıvar)
    • "Kuzum, şu kalemi verir misin?"
    • "Kuzum anne, doktora etki yapma!" (Halide Edip Adıvar)
  2. Bir meyve ve sebzeye bitişik olan küçük meyve veya sebze
  3. [sıfat] Kuzu etinden yapılmış olan (yiyecek)

VAAZ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Cami, mescit vb. yerlerde vaizlerin yaptığı, genellikle öğüt niteliği taşıyan dinî konuşma
    • "Köylerde ne yapacağını sordu, anlattılar: Namaz kıldırmalı, vaaz etmeli..." (Falih Rıfkı Atay)
    • "Nasrullah Camii'nde verdiği büyük siyasi vaaz bütün gönülleri fethetmişti." (Yusuf Ziya Ortaç)
  2. Bir kimseye kalbini yumuşatacak, kendisini doğruluğa, iyiliğe götürecek biçimde söz söyleme

EZAN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Müslümanlıkta namaz vaktini bildirmek için müezzinin yüksek sesle yaptığı çağrı
    • "Emirgân Camiinden yankılanan sabah ezanını duydular." (Atilla İlhan)

AZEL
...
HİZA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Doğru bir çizgi üzerinde bulunma durumu
    • "Çarşafların kenarları perdelerle bir hizada mıydı?." (Mithat Cemal Kuntay)
    • "Sandallar tam bir hizaya gelince onları birbirlerine elleriyle bitiştirerek tutan kayıkçılar." (Abdülhak Şinasi Hisar)
    • "Bir defada sözü, beni meslek hayatımda hizaya getiren uyarmalardan biri olmuştur." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)

GAZİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Müslümanlıkta düşmanla savaşan veya savaş yapmış kimse
    • "Gazi Baba, etrafında binlerce gazi ile bir tepede yatardı." (Yahya Kemal Beyatlı)
  2. Olağanüstü yararlıklar göstererek düşmanı yenen komutanlara devlet tarafından verilen onur unvanı
    • "Gazi Mustafa Kemal."
  3. Savaştan sağ olarak dönen kimse
    • "Şimdi İstanbul taklarının yeşil taflanları altından gaziler geçiyor." (Aka Gündüz)

BOZA

  1. [isim] Arpa, darı, mısır, buğday vb. tahılların hamurunun ekşitilmesiyle yapılan koyuca, tatlı veya mayhoş içecek

ÖZEK

  1. [isim] Merkez

ZEKA
...
ÖZGE

  1. [sıfat] Başka
    • "Güzel sever diye isnat ederler / Benim haktan özge sevdiğim mi var?" (Karacaoğlan)

CÜZİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Az, azıcık, pek az
  2. Tikel

AZİL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Görevden alma

ZAAF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Düşkünlük, eksiklik, yetersizlik, zayıflık, dayanamama
    • "Kendisine zaafımdan ziyade metanetimi gösterdiğim kadın içeriye girdi." (Peyami Safa)
    • "Öteki, bütün bunları bir zaaf sayarak bu sefer ondan borç almış, ödememiş." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. İrade zayıflığı
    • "Her Havva kızı gibi övünmek onun da zaafıdır." (Haldun Taner)

GAZA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İslam dinini korumak veya yaymak amacıyla Müslüman olmayanlara karşı yapılan kutsal savaş
    • "Küffar üzerindeki gazamızın sevabı bize kâfidir." (Feridun Fazıl Tülbentçi)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü