İçinde olan 7 harfli 68 kelime var. İçerisinde ZI bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında zı olan kelimeler listesine ya da Sonu zı ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

KIRMIZI

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Al, kızıl renk
  2. [sıfat] Bu renkte olan
    • "Siyah zülüflü, kırmızı dudaklı, altın ve mercan gerdanlı kadınlar." (Ahmet Haşim)

CIZILTI

  1. [isim] Cızırtı

PAZISIZ

  1. [sıfat] Pazısı olmayan

ZIRHSIZ

  1. [sıfat] Zırhı olmayan

HAZIRUN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir toplantıya katılanlar

GAZIŞIL

  1. [isim] Gazışı ile ilgili, gazışı saçabilen
    • "Radyum gazışıl bir elementtir."

KAZINMA

  1. [isim] Kazınmak işi

KAZINTI

  1. [isim] Kazıyarak çıkarılan parça
  2. Kâğıtta kazıma izi

ZIRILTI

  1. [isim] Zırıldama sesi veya işi
    • "Durup dururken zırıltı mı çıkarmalı?" (Memduh Şevket Esendal)
  2. Zımbırtı
    • "Bırak hırboluğu diyor, çıkar o yenindeki zırıltıyı." (Atilla İlhan)
  3. Can sıkan veya hoşa gitmeyen ses çıkaran nesne
    • "Elindeki o zırıltıyı bırak."
  4. Anlaşmazlık sebebiyle çıkan kavga, geçimsizlik

ZIRTLAK

  1. [sıfat] Yavan, tatsız
    • "... sulu zırtlak bir şey getirir." (Refik Halit Karay)

HAZIMLI

  1. [sıfat] Yersiz davranışlara, dokunaklı sözlere aldırmayan, içi geniş (kimse)
  2. Benimseyen, katlanan, kabullenen
    • "Bektaş sakin, duru, hazımlı cevap veriyor, açıklama yapıyordu." (Nezihe Araz)

RAZILIK
...
KAZILIŞ

  1. [isim] Kazılma işi veya biçimi

MÜLAZIM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Bir işe girmek için bir süre parasız olarak o işe devam eden
  2. [isim] Teğmen

BOZYAZI
...
KIZILMA

  1. [isim] Kızılmak işi

LEVAZIM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Değişik iş kollarında gerekli olan şeyler, araç ve gereçler
    • "Anadolu şehirleri, kasabaları, köyleri harıl harıl levazım gönderdiler." (Yahya Kemal Beyatlı)
  2. Gerekli araç ve gereçleri sağlayan büro
    • "Hayri Efendi ayakta bekledi, müsteşar kâğıdı okudu, levazım müdürü ile konuştu." (Memduh Şevket Esendal)
  3. Ordunun lojistik hizmetinde bulunan bütün malzeme veya bu malzemeyi sağlayan bölüm
    • "Sağlık, levazım gibi geri hizmetlerde çalıştırılıyor, sedye, karavana taşıyorduk." (Necati Cumalı)

VIZILTI

  1. [isim] Vızıldama sesi
    • "Uçan bir sivrisineğin vızıltısı duyuldu." (Halikarnas Balıkçısı)
  2. Hafif sesle ve bezdirici biçimde yakınma, sızlanma
    • "Gerçi sabahları gene evde iş görüyor, annesinin vızıltısını dinlemeye mecbur oluyordu." (Halide Edip Adıvar)

ZIPLAMA

  1. [isim] Zıplamak işi

ANSIZIN

  1. [zarf] Hatıra gelmeyen bir sırada, ani, anide, aniden, ansız, apansız, apansızın, birden, birdenbire, dangadak, durup dururken, gürpedek, larpadak, patadak, pattadak, rappadak, şakkadak, şapadanak, şappadak, şırakkadak, yekin yekin, bedaheten, defaten, fücceten, nagehan, vehleten
    • "Zehra'nın bu ansızın ölümü, bütün felaketlerin üzerine yaman bir tüy dikmişti." (Osman Cemal Kaygılı)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü