İçinde yüksek olan 7 kelime var. İçerisinde YÜKSEK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında yüksek olan kelimeler listesine ya da Sonu yüksek ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
YÜKSEKLİKÖLÇER
YÜKSEKÖĞRENİM, YÜKSEKÖĞRETİM
YÜKSEKOKUL
YÜKSEKLİK, YÜKSEKOVA
YÜKSEK
E K K S Y Ü Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
6 Harfli Kelimeler
YÜKSEK
5 Harfli Kelimeler
SÜYEK
3 Harfli Kelimeler
EKÜ, KEK, KES, KÜS, SEK, ÜYE, YEK, YÜK
2 Harfli Kelimeler
EK, ES, EY, KE, SE, SÜ, ÜS, YE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- YÜKSEKLİKÖLÇER
-
-
[isim]
Bulunulan yerin yüksekliğini gösteren aygıt, altimetre
-
[isim]
Bulunulan yerin yüksekliğini gösteren aygıt, altimetre
- YÜKSEKÖĞRENİM
-
-
[isim]
Ortaöğrenim düzeyi üstündeki öğrenim, yüksek tahsil
-
[isim]
Ortaöğrenim düzeyi üstündeki öğrenim, yüksek tahsil
- YÜKSEKÖĞRETİM
-
-
[isim]
Üniversiteleri yönetmek görevini ve sorumluluğunu taşıyan birimlerden oluşan kuruluş
-
Ortaöğretimi bitirenlere, üniversite, akademi vb. eğitim kurumları tarafından planlanıp uygulanan öğretim
-
[isim]
Üniversiteleri yönetmek görevini ve sorumluluğunu taşıyan birimlerden oluşan kuruluş
- YÜKSEKOKUL
-
-
[isim]
Üst düzeyde uygulayıcı meslek elemanı yetiştiren yükseköğretim kurumu, akademi
-
[isim]
Üst düzeyde uygulayıcı meslek elemanı yetiştiren yükseköğretim kurumu, akademi
- YÜKSEKLİK
-
-
[isim]
Yüksek olma durumu
-
Yükselti
-
Geometrik biçimlerde, tabandan tepeye olan uzaklık
-
Bir yıldızdan gelen ışın ile ufuk düzlemi arasındaki açı
-
[isim]
Yüksek olma durumu
- YÜKSEKOVA
- ...
- YÜKSEK
-
-
[sıfat]
Altı ile üstü arasındaki uzaklık çok olan
- "... mekik dokuduğu yüksek bez tezgâhından kalktı." (Ömer Seyfettin)
- "Karşımdakilerin içtimai mevkileri ne kadar yüksek olursa ben o kadar yüksekten alırım." (Reşat Nuri Güntekin)
- "O kadar nefret ettiğim İsmail, kim bilir bana ne yüksekten bakacak." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Bekçi, onlardan cesaret almış gibi şimdi daha yüksekten konuşuyordu." (Haldun Taner)
-
Belirli bir yere göre daha yukarıda bulunan
- "İri kanatları ile bir kaşıkçı kuşu çok yükseklerde tur atıyor." (Haldun Taner)
-
Güçlü, etkili, şiddetli
- "Yüksek basınç. Yüksek gerilim."
- "Güya bütün memleket arkamızda imiş gibi yüksek perdeden konuşmaya başlamıştık." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Derece veya makamı bakımından üstün
- "Yüksek kurul."
-
Normal değerlerin üstünde olan, çok
- "Türk milletinin karakteri yüksektir." (Atatürk)
-
Erdemli, faziletli
- "Yüksek duygu."
-
Toplum içinde para, ün vb. bakımından üstünlüğü olan
- "Yüksek sosyete."
-
[isim]
Yukarıda, üst tarafta olan yer
- "Yüksekten avluya açılmış iki pencereden aydınlık alıyordu." (Memduh Şevket Esendal)
-
[zarf]
Büyük para ile
- "Yüksek oynamak."
-
[sıfat]
Altı ile üstü arasındaki uzaklık çok olan