İçinde olan 9 harfli 47 kelime var. İçerisinde YÜ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında yü olan kelimeler listesine ya da Sonu yü ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

BÜYÜKELÇİ

  1. [isim] Bir devletin başka bir devletteki en üst düzey temsilcisi, sefirikebir

BÜYÜLEMEK

  1. [-i] Büyü ile etki altına almak
  2. Çekiciliği ile etkisi altına almak, birini kendine bağlamak, teshir etmek
    • "Bu genç kadında kendisini büyüleyen şeyin ne olduğunu bulmaya uğraşıyor." (Atilla İlhan)

YÜKLENİCİ

  1. [isim] Başkası için yapı ve ticaretle ilgili bir işi yapmayı üstüne alan kimse, müteahhit, üstenci

YÜKSEKOVA
...
BÜYÜLEYİŞ

  1. [isim] Büyüleme işi veya biçimi

BÜYÜMSEME

  1. [isim] Büyükseme

YÜZLEMECE

  1. [zarf] Birinin yüzüne karşı
    • "Arkadan söylemek doğru değil, yüzlemece söylemeli."
  2. Yüz yüze
    • "Yüzlemece muhakeme. Yüzlemece hüküm."

BÜYÜKSEME

  1. [isim] Büyüksemek işi

YÜZLEŞMEK

  1. [nsz] Bir olayı ileri sürenle, inkâr eden kimseler yüz yüze gelerek sözlerini tekrarlamak
    • "Ben onunla her zaman yüzleşebilirim."
  2. Yüz yüze gelmek

YÜKLEYİCİ

  1. [isim] Yükleme işini yapan kimse
  2. Ağır yükleri kaldırma, taşıma veya yükleme işinde kullanılan araç

YÜKSEKLİK

  1. [isim] Yüksek olma durumu
  2. Yükselti
  3. Geometrik biçimlerde, tabandan tepeye olan uzaklık
  4. Bir yıldızdan gelen ışın ile ufuk düzlemi arasındaki açı

YÜZÜCÜLÜK

  1. [isim] Yüzücü olma durumu

YÜZDÜRMEK

  1. [-de] Yüzmesini sağlamak veya yüzme işini yaptırmak
    • "Burada değil, karşı kıyıda yüzdürüyorlar."
  2. [-i] Batmış veya oturmuş tekneyi suyun yüzüne çıkarıp yüzer duruma getirmek
    • "Batık gemileri yüzdürdüler."

YÜKLENMEK

  1. Yükleme işi yapılmak veya yükleme işine konu olmak
    • "Daha şimdiden evin bütün işleri Peyker'in üstüne yüklenmiş." (Memduh Şevket Esendal)
  2. Kendi ağırlığını başka bir şey üzerine vermek, bedeniyle abanmak
    • "Araba durdukça önümdekine, kalktıkça arkamdakine yükleniyorum." (Burhan Felek)
  3. [-i] Bir yükü taşımayı üstüne almak
    • "Bavulları yüklendi."
  4. Üstüne düşmek, zorlamak
    • "Hep birden yüklenmişlerdi o zaman Rahmi'ye; saygısızlık ettin, kırdın diye." (Tarık Buğra)
  5. [-i] Bir şeyi yapmayı kabul etmek, üstüne almak

YÜCELENME
...
YÜKSELTME

  1. [isim] Yükseltmek işi

YÜKSÜZLÜK
...
YÜZÜKOYUN

  1. [zarf] Yüzüstü
    • "Tam otların sarardığı zamanlar / Yere yüzükoyun uzanıyorum." (Behçet Necatigil)

YÜRÜTÜLÜŞ

  1. [isim] Yürütülme işi veya biçimi

YALIHÜYÜK
...
Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü