İçinde olan 7 harfli 57 kelime var. İçerisinde YÜ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında yü olan kelimeler listesine ya da Sonu yü ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

YÜREGİR
...
YÜZÜSTÜ

  1. [zarf] Yüzü yere gelecek biçimde
    • "Dişçi, kendini yüzüstü bir kanepeye attı." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Altı hücreyle cümle kapısının taş kemeri, kalın meşe tahtasından kapı kanatları yüzüstü kaldılar." (Kemal Tahir)
  2. Başlanmış fakat tamamlanmamış bir durumda
    • "Evdeki işimi gücümü yüzüstü bıraktım." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)

YERYÜZÜ

  1. [isim] Yer kabuğu
  2. Üzerinde yaşadığımız toprak ve denizler
  3. Dünya
    • "Hayat bitip cümle mahlukat yeryüzünden silinince kıyamet borusunu bu üfürecektir." (Haldun Taner)

YÜCELME

  1. [isim] Yücelmek işi, itila

YÜRÜTEN

  1. [isim] Yürüteç
    • "Ona dört ayaklı yürütenlerden aldık, sevindi." (Tarık Dursun K)

YÜZERLİ
...
YÜZLEME

  1. [isim] Yüzlemek işi

YÜZÜKSÜ
...
YÜZBAŞI

  1. [isim] Orduda rütbesi üsteğmenle binbaşı arasında olan subay

YÜCELİM

  1. [isim] Üst geçiş

YÜREĞİR
...
YÜCELİK

  1. [isim] Yüce olma durumu, ulviyet

YÜRÜTME

  1. [isim] Yürütmek işi
  2. Kanunları uygulama işi, icra
    • "Yürütme yetkisi ve görevi, Cumhurbaşkanı ve Bakanlar Kurulu tarafından, Anayasaya ve kanunlara uygun olarak kullanılır." (Anayasa)
  3. Merkezî yönetim ve yerinden yönetim kuruluşlarının hepsi

GÖKYÜZÜ

  1. [isim] Göğün görünen yüzeyi, sema
    • "Gökyüzünün başka rengi de varmış / Geç fark ettim taşın sert olduğunu." (Cahit Sıtkı Tarancı)

TEMAYÜZ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Başkalarına göre üstün duruma gelme, sivrilme, seçkinleşme

ÇÜRÜYÜŞ

  1. [isim] Çürüme işi veya biçimi

BÜYÜTEÇ

  1. [isim] Cisimleri büyüterek gösteren alet, pertavsız
    • "Büyüteç, teleskoba girdi, bize küçüklüğümüzü; mikroskoba girdi, büyüklüğümüzü öğretti." (Haldun Taner)

BÜYÜSÜZ

  1. [sıfat] Büyüsü olmayan

BÜYÜMEK

  1. [nsz] Organizmanın bütününde veya bu bütünün bir bölümünde, boyutlar artmak, irileşmek, eskisinden büyük duruma gelmek
    • "Büyür güzellikleri, vücutları, kısmetleri çocuklar uyurken." (Fazıl Hüsnü Dağlarca)
    • "Küçücük gözlü, çokbilmiş suratlı, büyümüş de küçülmüş, kavruk bir oğlandı." (Haldun Taner)
  2. Yetişmek
    • "İhtiyar Süleyman Çavuşun ellerinde büyüdüm." (Aka Gündüz)
  3. Yaşı artmak, yaşlanmak
    • "Fakat büyüdükçe o kadar sevdiği bu oyunlara veda etmek lazım gelecekti." (Ömer Seyfettin)
  4. Artmak, güçlenmek, şiddeti artmak
    • "İkinci de okuduktan sonra kavga büyüdü." (Memduh Şevket Esendal)
  5. Sayıca artmak
  6. Genişlemek
    • "Barbarosların ülkesi büyüdükçe büyüyordu." (Feridun Fazıl Tülbentçi)
  7. Önem ve değer kazanmak
    • "Türklük ülküsünün biraz daha köklendiğini, büyüdüğünü, yeşerdiğini duyarız." (Orhan Seyfi Orhon)

BÜYÜCEK

  1. [sıfat] Biraz büyük, büyüğe yakın
    • "Bir dostumuzun teklifiyle İstanbul'da büyücek bir memuriyet almıştık." (Burhan Felek)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü