İçinde yur olan 8 harfli 10 kelime var. İçerisinde YUR bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında yur olan kelimeler listesine ya da Sonu yur ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
R U Y Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
UR, UY
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BUYURUCU
-
-
[isim]
Buyruk, emir veren kimse
-
[isim]
Buyruk, emir veren kimse
- DOYURMAK
-
-
[-i]
Açlığını gidermek
- "Saatlerce karnımı doyuracak bir köy aramış, bulamamıştım." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Geçindirmek, yaşamasını sağlamak
- "Bu topraklar milyonlarca kişiyi doyurabilir."
-
Bir maddenin içine alabileceği kadar başka bir madde katmak
-
Kandırıcı, inandırıcı olmak, tatmin etmek
- "Elli yıl gecikmeyle yapılan bu açıklamanın insanı doyuracak bir yanı yoktur." (Salâh Birsel)
-
Para yedirmek
-
Doyma durumuna getirmek
-
[-i]
Açlığını gidermek
- BUYURGAN
-
-
[sıfat]
Sık sık buyruk veren, buyruk verir gibi konuşan
- "Karısının buyurgan bilgiçliğine, yukardan ilgisine katlanabilmesi, artık son derece güç." (Atilla İlhan)
-
Kesin hüküm bildiren
- "Tümceyi sonlandıran buyurgan nokta yerine, sorulara açık, bitimsiz üç noktayı yeğlediklerini belirtmişti." (Tomris Uyar)
-
[sıfat]
Sık sık buyruk veren, buyruk verir gibi konuşan
- ESENYURT
- ...
- BUYURMAK
-
-
[-i]
Bir şeyin yapılmasını veya yapılmamasını kesin olarak söylemek, emretmek
- "Ahlak sadece kötülük etmekten çekinmek değildir, başkalarının edecekleri kötülükleri de önlemeye çalışmayı buyurur." (Nurullah ataç)
- "Soldaki bahçeli kahveye buyur ettim." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Söylemek, demek, düşüncesini bildirmek
- "Bir şey mi buyurdunuz?"
- "Çok doğru buyuruyorsunuz." (Falih Rıfkı Atay)
-
[-e]
Gelmek, gitmek, geçmek, girmek
- "Salona buyurmaz mısınız?" (Mithat Cemal Kuntay)
-
[-i]
Almak
- "Buyurunuz kahvenizi!" (Mehmet Emin Yurdakul)
-
[yardımcı fiil]
Etmek, eylemek
- "Size karşı derin hürmeti vardı, lütuf buyurur sorarsanız yalnızlığını hissetmez." (Refik Halit Karay)
-
[-i]
Bir şeyin yapılmasını veya yapılmamasını kesin olarak söylemek, emretmek
- DUYURTMA
- ...
- DUYURUCU
-
-
[isim]
Duyurma özelliği olan şey
-
[isim]
Duyurma özelliği olan şey
- DUYURMAK
-
-
[-i]
Duymasını sağlamak
- "Sesini duyuramadığını anlayarak daha kuvvetle tekrar etti." (Peyami Safa)
-
İlan etmek
-
Sezdirmek
-
[-i]
Duymasını sağlamak
- YURTSAMA
-
-
[isim]
Yurtsamak işi
- "Paris menfasında sık sık, yurtsamayı andırır, buruk bir içlenme gönlünü kaplıyor." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Yurtsamak işi
- DOYURUCU
-
-
[sıfat]
Doyurma özelliği bulunan, tatminkâr
-
İnandırıcı
- "Soruma doyurucu bir cevap veremediniz."
-
[sıfat]
Doyurma özelliği bulunan, tatminkâr