İçinde yem olan 8 harfli 18 kelime var. İçerisinde YEM bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında yem olan kelimeler listesine ya da Sonu yem ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E M Y Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
MEY, YEM
2 Harfli Kelimeler
EM, EY, ME, YE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- YEMENİCİ
-
-
[isim]
Yemeni yapan veya satan kimse
- "Mektepli yemeniciye davulun üstünden yirmi beş kuruşu göstererek..." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Yemeni yapan veya satan kimse
- YEMİNSİZ
-
-
[sıfat]
Yemine dayanmayan
- "Bu dört kelimelik yeminsiz, şahitsiz cevap onun için yeter." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[sıfat]
Yemine dayanmayan
- TEYEMMÜM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Su bulunmayan yerde su niyetiyle toprak, kum vb. şeylerle abdest alma
- "Ya kuma yüzükoyun devrilip ettiğin halt ne idi, teyemmüm mü?" (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Su bulunmayan yerde su niyetiyle toprak, kum vb. şeylerle abdest alma
- BALYEMEZ
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Kara ve deniz savaşlarında kullanılan, orta çapta, uzun menzilli, tunçtan top
-
[isim]
Kara ve deniz savaşlarında kullanılan, orta çapta, uzun menzilli, tunçtan top
- YEMİŞÇİL
-
-
[sıfat]
Yemişle beslenen
-
[sıfat]
Yemişle beslenen
- YEMLENME
-
-
[isim]
Yemlenmek işi
-
[isim]
Yemlenmek işi
- YEMLİKLİ
-
-
[sıfat]
Yemliği olan
- "Şu gördüğün yer için her ne söylesen caiz / Ahırdan farkı o yemliklidir bu yemliksiz." (Mehmet Akif Ersoy)
-
[sıfat]
Yemliği olan
- YEMLEMEK
-
-
[-i]
Hayvana yem vermek, beslemek
-
Yem takmak
- "Paraketalarımızı yemledik, çekidüzen verdik..." (Halikarnas Balıkçısı)
-
Bir kimseyi elde edecek, kandıracak biçimde davranmak
- "Harcadığım zamana ve çabaya karşılık elime tek kuruş geçmediği gibi Kâmil Bey'i yemleyebilmek için bir yığın da masrafa girmiştim." (Sulhi Dölek)
-
Toplara ağızotu koymak
-
[-i]
Hayvana yem vermek, beslemek
- YEMLENİŞ
- ...
- HÜRYEMEZ
-
-
[isim]
Bir çeşit elma
-
[isim]
Bir çeşit elma
- YEMEKSİZ
-
-
[sıfat]
Yemek verilmeyen
- "Yemeksiz pansiyon."
-
Yemeği olmayan
-
[sıfat]
Yemek verilmeyen
- YEMEKLİK
-
-
Yemek yapmakta kullanılan
- "Yemeklik zeytinyağı."
-
Yemek için ayrılan
- "Yemeklik buğday."
-
[isim]
Yiyecek şey, yiyecek maddesi
-
Yemek yapmakta kullanılan
- YEMCİLİK
-
-
[isim]
Yemci olma durumu
-
[isim]
Yemci olma durumu
- YEMYEŞİL
-
-
[sıfat]
Her yanı yeşil, çok yeşil
-
[sıfat]
Her yanı yeşil, çok yeşil
- YEMİŞLİK
-
-
[isim]
Meyvelik
-
Yemiş konulan, saklanan yer
-
İncirlik
-
[isim]
Meyvelik
- VARYEMEZ
-
-
[sıfat]
Cimri
-
[sıfat]
Cimri
- BAŞYEMEK
-
-
[isim]
Geleneksel Türk mutfağında çorbadan sonra gelen en önemli yemek
-
[isim]
Geleneksel Türk mutfağında çorbadan sonra gelen en önemli yemek
- YEMENİLİ
-
-
[sıfat]
Yemenisi olan
- "Başı yemenili, cılız bir kız çocuğu kahvelerden birine girdi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Yemeni takmış olan
-
[sıfat]
Yemenisi olan