İçinde yel olan 8 harfli 25 kelime var. İçerisinde YEL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında yel olan kelimeler listesine ya da Sonu yel ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

E L Y Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

LEY, YEL

2 Harfli Kelimeler

EL, EY, LE, YE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

YELTENME

  1. [isim] Yeltenmek işi veya durumu

YELSEMEK

  1. [nsz] Hava alarak bozulmak, bayatlamak

HİKAYELİ
...
YELÖLÇER

  1. [isim] Rüzgârın veya gaz durumundaki akışkanların akış hızını ölçmeye yarayan aygıt, anemometre

SEDYELİK

  1. [sıfat] Sedye ile götürülebilecek durumda olan
    • "Sedyelik hasta."

YELENGEÇ

  1. [sıfat] Kabuğu kendi kendine çatlayıp soyulan (ağaç)

MUHAYYEL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Hayal gücüyle yaratılan, hayal edilen
    • "Gülümser bir resimdir / Muhayyel sevgilimdir." (Yahya Kemal Beyatlı)

SURİYELİ
...
YELDİRME

  1. [isim] Kadınların çarşaf yerine kullandıkları, baş örtüsü ile birlikte giyilen hafif üstlük
    • "Karısının zarif bir yeldirmesi, başında ipekten ince bir örtüsü olacaktı." (Halit Ziya Uşaklıgil)
  2. İki veya daha çok uskumru ağının eklenmesiyle yapılan uzun ağ
  3. Yeldirmek işi

YELTENİŞ

  1. [isim] Yeltenme işi veya biçimi
    • "Onu taklide yeltenişlerin üzerine, tam beni mektebe götürüp getirmeye başladığı..." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

YELKOVAN

  1. [isim] Saatin, dakikaları gösteren ve akrepten daha uzun olan ibresi
    • "Rengi kararmış bir saat; ne yelkovanı var, ne akrebi." (Sermet Muhtar Alus)
  2. Yelin yönünü göstermek için dik bir eksene geçirilen türlü biçimlerde, hafif levha
  3. Yelkovangillerden, kanatları sivri, siyahımsı veya kül rengi gövdeli bir deniz kuşu (Puffinus)
    • "Şu ada senin bu ada benim / Yelkovan kuşlarının peşi sıra." (Orhan Veli Kanık)

YELKENCİ

  1. [isim] Yelken diken kimse
  2. Yelkenleri açma, indirme, toplama vb. işlerde çalışan gemici

KİNAYELİ

  1. [sıfat] İçinde kinaye bulunan (söz)
    • "Mebrure bu kinayeli sözlerle kendisine uzanan mektubu aldı." (Peyami Safa)

YELKIRAN

  1. [isim] Yelkesen

YELKENLİ

  1. [isim] Yelkeni olan, yelkenle giden deniz veya göl taşıtı, yelken
    • "... bazı yelkenliler kahraman edalarıyla gelir, yalıların rıhtımlarına yanaşarak..." (Abdülhak Şinasi Hisar)

YELKESEN

  1. [isim] Yarışlarda, rüzgârın etkisinden korunmak için öne takılan siperlik, yelkıran, rüzgârlık

SEVİYELİ

  1. [sıfat] Düzeyli
    • "Bütün bir gün süren bu seminer ve panel çok seviyeli geçti." (Haldun Taner)
  2. Değeri yüksek olan

YELLENME

  1. [isim] Yellenmek işi

KAFİYELİ

  1. [sıfat] Uyaklı

KURYELİK

  1. [isim] Kuryenin görevi

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü