İçinde ye olan 8 harfli 255 kelime var. İçerisinde YE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ye olan kelimeler listesine ya da Sonu ye ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E Y Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
EY, YE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BATINİYE
- ...
- CÜMUDİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Buzul
-
[isim]
Buzul
- AKTARİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Aktarın sattığı şeyler
-
[isim]
Aktarın sattığı şeyler
- KONSİNYE
- ...
- EYERLEME
-
-
[isim]
Eyerlemek işi
-
[isim]
Eyerlemek işi
- KÜLLİYEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Bütünüyle, tamamıyla, tamamen
-
[zarf]
Bütünüyle, tamamıyla, tamamen
- YEMLENME
-
-
[isim]
Yemlenmek işi
-
[isim]
Yemlenmek işi
- YEKİNMEK
-
-
[nsz]
Davranmak, olduğu yerden fırlamak, ayağa kalkmak, kalkmak için hareket etmek, kımıldamak
- "Nihayet içlerinden biri yekindi, okumakta devam etti, ötekiler sustular." (Memduh Şevket Esendal)
-
Gereğinden fazla gayret sarf etmek
-
[nsz]
Davranmak, olduğu yerden fırlamak, ayağa kalkmak, kalkmak için hareket etmek, kımıldamak
- KAYETMEK
- ...
- EBEDİYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sonsuzluk
- "Bu iyiliğini ebediyete kadar unutmayacaktı." (Cahit Uçuk)
-
[isim]
Sonsuzluk
- MALİYECİ
-
-
[isim]
Maliye işlerinde uzman olan veya devletin maliye kuruluşlarında çalışan kimse
-
[isim]
Maliye işlerinde uzman olan veya devletin maliye kuruluşlarında çalışan kimse
- YETİŞMEK
-
-
[-e]
Ulaşmak, ermek, varmak, vasıl olmak
- "Gâvur Ali kahvedeki cemaate hiçbir şey söylemeden küçük çobanla uzaklaştı, bir nefeste ağıla yetişti." (Ömer Seyfettin)
-
Vaktinde tamam olmak, bitmek, hazırlanmak, hazır olmak
- "Bu giysi yarına yetişmeli."
-
Vaktinde varmak, vaktinde bulunmak
- "Öteki tünelle gelseler de vapura yetişeceklerini bilirlerdi." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
Bir işe başlamış olanlara veya gidenlere sonradan katılmak
- "Kadınlar, derme çatma ayakkabılarıyla onlara zor yetişebiliyorlardı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Değmek, uzanıp dokunabilmek
- "Ben o dala yetişemem. Bu ip kuyunun dibine yetişmez."
-
Vakit bulmak, yapabilmek
- "Ben bu kadar işe yetişemem."
-
[nsz]
Yetmek, yeter olmak, kâfi gelmek
- "Bu para yetişir. Bu yemek hepimize yetişir."
-
Bir zamanda yaşamış olmak, bir zamanı veya kimseyi görmüş olmak
- "Bol zamanıma yetişti de ben onu böyle şımarık büyüttüm." (Peyami Safa)
-
[nsz]
Üremek, büyümek, olmak
- "Şu Marmara kıyılarında o sene bol meyve yetişmişti." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[-de]
Eğitim görmüş olmak, öğrenmek, gelişmek
- "İşte bu kadronun içinde yetişecektim ben." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
İş görebilecek yaşa gelmek, büyümek
-
Yardım etmek, yardımına koşmak
- "Tam o sırada talih imdadıma yetişti." (Refik Halit Karay)
-
[-e]
Ulaşmak, ermek, varmak, vasıl olmak
- HARFİYEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Harfi harfine, hiçbir değişiklik yapmadan
-
[zarf]
Harfi harfine, hiçbir değişiklik yapmadan
- YEMYEŞİL
-
-
[sıfat]
Her yanı yeşil, çok yeşil
-
[sıfat]
Her yanı yeşil, çok yeşil
- TEYEMMÜM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Su bulunmayan yerde su niyetiyle toprak, kum vb. şeylerle abdest alma
- "Ya kuma yüzükoyun devrilip ettiğin halt ne idi, teyemmüm mü?" (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Su bulunmayan yerde su niyetiyle toprak, kum vb. şeylerle abdest alma
- İSLAHİYE
- ...
- SERVİYET
- ...
- YEDİRTME
- ...
- YENİŞMEK
-
-
[nsz]
Birbirini yenmeye çalışmak
-
Çekişmek
- "... nasıl da bir darılır, bir barışır, yenişirdik. Hoştu doğrusu..." (Refik Halit Karay)
-
[nsz]
Birbirini yenmeye çalışmak
- YAKUTİYE
- ...