İçinde ye olan 8 harfli 255 kelime var. İçerisinde YE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ye olan kelimeler listesine ya da Sonu ye ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E Y Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
EY, YE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- UMUMİYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Genellik
-
[isim]
Genellik
- ZIDDİYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Karşıtlık
- "Sasanlılarla İran'ın Üsküdar'a kadar gelişi ve Filistin'e kadar yürüyüşü bu zıddiyetin son haddini gösterir." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Sevişmezlik, geçimsizlik, çekemezlik
-
[isim]
Karşıtlık
- YEMEKLİK
-
-
Yemek yapmakta kullanılan
- "Yemeklik zeytinyağı."
-
Yemek için ayrılan
- "Yemeklik buğday."
-
[isim]
Yiyecek şey, yiyecek maddesi
-
Yemek yapmakta kullanılan
- İKRAMİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir yerde çalışan kimselere genellikle kazançtan dağıtılan veya iyi çalıştıkları için verilen aylık dışı para
-
Piyangoda bir kimseye çıkan para veya nesne
-
[isim]
Bir yerde çalışan kimselere genellikle kazançtan dağıtılan veya iyi çalıştıkları için verilen aylık dışı para
- MUKAYESE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Benzeterek veya karşılaştırarak değerlendirme, karşılaştırma, kıyaslama
- "Bu kitabın kahramanıyla hakikat arasında yeniden mukayeseye başladı." (Peyami Safa)
-
[isim]
Benzeterek veya karşılaştırarak değerlendirme, karşılaştırma, kıyaslama
- MUHAYYEL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Hayal gücüyle yaratılan, hayal edilen
- "Gülümser bir resimdir / Muhayyel sevgilimdir." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[sıfat]
Hayal gücüyle yaratılan, hayal edilen
- YEKVÜCUT
-
Kelime Kökeni : Türkçe
-
[isim]
Birlik
-
[zarf]
Hep birlikte
-
[isim]
Birlik
- YEREŞEĞİ
-
-
[isim]
Makaslı böcek
-
[isim]
Makaslı böcek
- YETİŞKİN
-
-
[sıfat]
Yetişmiş, olgunlaşmış
-
Evlenme çağına gelmiş (kız)
- "Hem de yetişkin, yosma bir kadın beni erkek yerine koymuştu." (Necati Cumalı)
-
Beden, ruh ve duygu bakımlarından olgunluğa erişmiş olan (kimse)
-
Gelişimin herhangi bir yönünde veya tümünde duraklama düzeyine erişmiş olan
-
[isim]
Kanunların belirttiği belli bir yaşı aşmış, toplumsal sorumluluklarını bilme durumunda olan genç
-
[sıfat]
Yetişmiş, olgunlaşmış
- YETKİSİZ
-
-
[sıfat]
Herhangi bir işte yetkisi olmayan
-
[sıfat]
Herhangi bir işte yetkisi olmayan
- ACİLİYET
- ...
- KUTSİYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kutsallık
-
[isim]
Kutsallık
- JARTİYER
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Çorapları dizin altında veya üstünde tutmaya yarayan lastikli bağ
-
[isim]
Çorapları dizin altında veya üstünde tutmaya yarayan lastikli bağ
- HAYSİYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Değer, saygınlık, itibar
- "Kendinden dinlediğine göre, çekilmenin sebebi bir haysiyet meselesi idi." (Falih Rıfkı Atay)
- "Bu söz haysiyetine dokundu."
-
Öz saygı
-
[isim]
Değer, saygınlık, itibar
- NAZİMİYE
- ...
- ŞİFONYER
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Çekmecelerine çamaşır konulan dolap
-
[isim]
Çekmecelerine çamaşır konulan dolap
- YEMCİLİK
-
-
[isim]
Yemci olma durumu
-
[isim]
Yemci olma durumu
- KÜLLİYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bütünlük, tümlük
-
Çokluk, bolluk
-
[isim]
Bütünlük, tümlük
- HÜRYEMEZ
-
-
[isim]
Bir çeşit elma
-
[isim]
Bir çeşit elma
- YEDEKLİK
-
-
[isim]
Yedek olma durumu
-
[isim]
Yedek olma durumu