İçinde ye olan 5 harfli 86 kelime var. İçerisinde YE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ye olan kelimeler listesine ya da Sonu ye ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

E Y Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

EY, YE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

PİYES

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Oynanmak için yazılmış eser, tiyatro eseri veya oyunu, oyun
    • "Geceleri tiyatroların önünde saatlerce bekleyerek ucuz yerlere yerleşirdik, sevdiğimiz piyesleri seyrederdik." (Yahya Kemal Beyatlı)

HUSYE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Er bezi, testis

YELME

  1. [isim] Yelmek işi

YETKİ

  1. [isim] Bir görevi, bir işi yasaların verdiği imkânlara göre, belli şartlarla yürütmeyi sağlayan hak, salahiyet, mezuniyet
    • "Büyük Millet Meclisi Başkumandanlık yetkilerini Mustafa Kemal Paşa'ya devretmişti." (Tarık Buğra)
    • "Türkiye Büyük Millet Meclisi soru, Meclis araştırması ... yollarıyla denetleme yetkisini kullanır." (Anayasa)
    • "İdam hükümlerini doğrudan doğruya yerine getirme yetkisini vermiştir." (Falih Rıfkı Atay)

YERLİ

  1. [sıfat] Taşınamayan, başka yere götürülemeyen
    • "Yerli dolap. Yerli sedir."
  2. Belli bir bölgede yetişen
    • "Yerli muz. Yerli meyve."
  3. Yurt içinde yapılan veya bir yurdun kendine özgü niteliklerini taşıyan
    • "Yerli halıları gördüm, koyu sıcak kırmızılarla diri maviler ağır basıyordu." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
  4. Oturduğu bölgede doğup büyüyen, ataları da orada yaşamış olan kimse
    • "Ben buranın yerlisiyim, siz yabancı ve belki de geçicisiniz." (Refik Halit Karay)

YEĞNİ

  1. [sıfat] Ağır olmayan, hafif
  2. Ciddi olmayan

SEDYE

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Hasta veya yaralı taşımaya yarayan katlanabilir hasta yatağı, teskere
    • "Biraz sonra sedye yukarı çıkarılıp koridora konuldu." (Memduh Şevket Esendal)

YERME

  1. [isim] Yermek işi, zem
    • "Bir hikâyeciyi övebilmek için ötekilerini ulu orta yermeye başladılar." (Sait Faik Abasıyanık)

SİYER

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Hz. Muhammed'in hayatını anlatan kitap

KIYYE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Okka

YEKDÜ
...
DİYET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İslam hukukuna göre, öldürme ve yaralamalarda suçlunun ödemek zorunda olduğu para veya mal, kan pahası, kan parası, kefaret
    • "Kolunun diyetini ben verdim. Yoksa çolak kalacaktın." (Ömer Seyfettin)

YEKUN
...
PENYE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Dokumacılıkta özel araçla apresi yapılmış bir tür ince kumaş
  2. Bu kumaştan yapılmış üst giysisi

YETİK

  1. [sıfat] Yetişmiş, erişmiş, büyümüş
  2. Bilgili, olgun
    • "Açarım bu işi. Ben açamam da aklı yetik bir komşuya açtırırım." (Abbas Sayar )

YEDİZ

  1. [sıfat] Yedisi bir arada doğan (çocuk)

ABİYE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Gösterişli, göz alıcı öğleden sonra veya özel gecelerde giyilen şık giysi, tuvalet

BİYEL

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Makinelerde, bir ucu pistona, öbür ucu volanı çeviren kaldıraca geçirilmiş hareketli çubuk

YEMCİ

  1. [isim] Yem satan kimse

YELEÇ

  1. [sıfat] Havadar

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü