İçinde ye olan 5 harfli 86 kelime var. İçerisinde YE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ye olan kelimeler listesine ya da Sonu ye ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E Y Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
EY, YE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- PAYEN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
Pagan
- "Avrupa kıtasında yaşayan milletlerden payen kalmış olanlar arasında Hristiyanlık IX. asır ile XI. asır arasında teessüs etti." (Falih Rıfkı Atay)
-
Pagan
- PAYET
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Giysi vb. işlemek için kullanılan küçük, pırıltılı pul
-
[isim]
Giysi vb. işlemek için kullanılan küçük, pırıltılı pul
- YEKÜN
- ...
- YETKİ
-
-
[isim]
Bir görevi, bir işi yasaların verdiği imkânlara göre, belli şartlarla yürütmeyi sağlayan hak, salahiyet, mezuniyet
- "Büyük Millet Meclisi Başkumandanlık yetkilerini Mustafa Kemal Paşa'ya devretmişti." (Tarık Buğra)
- "Türkiye Büyük Millet Meclisi soru, Meclis araştırması ... yollarıyla denetleme yetkisini kullanır." (Anayasa)
- "İdam hükümlerini doğrudan doğruya yerine getirme yetkisini vermiştir." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Bir görevi, bir işi yasaların verdiği imkânlara göre, belli şartlarla yürütmeyi sağlayan hak, salahiyet, mezuniyet
- YELİN
-
-
[isim]
İnek, manda, koyun vb. hayvanlarda memenin süt toplanan bölümü
-
[isim]
İnek, manda, koyun vb. hayvanlarda memenin süt toplanan bölümü
- MİDYE
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Yassı solungaçlı, yumuşakçalardan, kabukları birbirine eşit, denizlerin kayalık yerlerinde kümeler durumunda yaşayan eti yenir bir hayvan (Mytilus)
-
[isim]
Yassı solungaçlı, yumuşakçalardan, kabukları birbirine eşit, denizlerin kayalık yerlerinde kümeler durumunda yaşayan eti yenir bir hayvan (Mytilus)
- EVİYE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Mutfakta musluk altında bulaşık yıkamaya yarayan tekne
- "Mutfak kirli ve dağınık, eviye de altüst, dağ gibi bulaşık." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Mutfakta musluk altında bulaşık yıkamaya yarayan tekne
- YEŞİM
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Açık yeşil ve pembe renkli, kolay işlenen, değerli bir taş
-
[isim]
Açık yeşil ve pembe renkli, kolay işlenen, değerli bir taş
- YELME
-
-
[isim]
Yelmek işi
-
[isim]
Yelmek işi
- CİZYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İslam ülkelerinde Müslüman olmayanlardan alınan bir çeşit vergi
-
[isim]
İslam ülkelerinde Müslüman olmayanlardan alınan bir çeşit vergi
- KÜNYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir kimsenin adı, soyadı, ülkesi, doğumu, mesleği vb. bilgilerini gösteren kayıt
- "Kara Hüseyin'in künyesini yazdığım defteri belki on kere açtırıyor, parmağını künyenin üstüne büyük bir hızla koyuyor." (Halide Edip Adıvar)
- "Geçen sene künyesi geldi, dedi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Bu bilgilerden bazısının yazılı olduğu bilezik, kolye vb. metalden eşya
- "Güzel bir şeritle künyemi göğsüme bağladım ve gittim." (Falih Rıfkı Atay)
-
Soy sop ile ilgili kimlik bilgileri
- "Künyesi bile daha doğarken onun yönünü belirlemiş gibi idi." (Haldun Taner)
-
[isim]
Bir kimsenin adı, soyadı, ülkesi, doğumu, mesleği vb. bilgilerini gösteren kayıt
- YENGE
-
-
[isim]
Bir kimsenin kardeşinin, dayısının veya amcasının karısı
-
Bir erkeğin kendi karısından söz ederken kullandığı ad
- "Biz şimdi yenge ile bir Köroğlu bir Ayvaz." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[ünlem]
Kadınlar için söylenen bir seslenme sözü
-
Düğünde geline kılavuzluk eden kadın
-
[isim]
Bir kimsenin kardeşinin, dayısının veya amcasının karısı
- GAYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Pek, çok, pek çok, güçlü bir biçimde, etkili olarak
- "Soframızda gayet samimi birkaç misafirimiz bulunur." (Aka Gündüz)
-
[zarf]
Pek, çok, pek çok, güçlü bir biçimde, etkili olarak
- FÜNYE
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Barut vb. patlayıcı maddeleri ateşlemek için kullanılan kapsül
-
Topu ateşlemek için falya deliğine konulan araç
-
[isim]
Barut vb. patlayıcı maddeleri ateşlemek için kullanılan kapsül
- HEYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kurul
- "Heyetin oturduğu büyük odanın her tarafına Uşak halıları örtmüşlerdi." (Halide Edip Adıvar)
-
Astronomi
-
Biçim, kılık, dış görünüş
-
[isim]
Kurul
- SEDYE
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Hasta veya yaralı taşımaya yarayan katlanabilir hasta yatağı, teskere
- "Biraz sonra sedye yukarı çıkarılıp koridora konuldu." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Hasta veya yaralı taşımaya yarayan katlanabilir hasta yatağı, teskere
- YENME
-
-
[isim]
Yenmek işi
-
[isim]
Yenmek işi
- YEĞNİ
-
-
[sıfat]
Ağır olmayan, hafif
-
Ciddi olmayan
-
[sıfat]
Ağır olmayan, hafif
- YETİM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Babası ölmüş olan (çocuk), babasız
- "Açlarla, yetimlerle uğraşır ve ... biraz nüfuzu varsa yalnız onlar için kullanırdı." (Falih Rıfkı Atay)
-
[sıfat]
Babası ölmüş olan (çocuk), babasız
- KARYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Köy
-
[isim]
Köy