İçinde yar olan 9 harfli 56 kelime var. İçerisinde YAR bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında yar olan kelimeler listesine ya da Sonu yar ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A R Y Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
RAY, YAR
2 Harfli Kelimeler
AR, AY, RA, YA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- YARATILIŞ
-
-
[isim]
Yaratılma işi veya biçimi
-
Tanrı tarafından yoktan var ediliş
-
[isim]
Yaratılma işi veya biçimi
- YARALANIŞ
-
-
[isim]
Yaralanma işi veya biçimi
- "Hele Balkan Harbi hengâmında alnından yaralanışı, öldü sanılıp ... unutuluşu..." (Haldun Taner)
-
[isim]
Yaralanma işi veya biçimi
- YARLIGAMA
-
-
[isim]
Bağışlama
-
[isim]
Bağışlama
- YARASALAR
-
-
[isim]
Yarasa türlerini içine alan memeliler takımı
-
[isim]
Yarasa türlerini içine alan memeliler takımı
- AYARLANIŞ
-
-
[isim]
Ayarlanma işi veya biçimi
-
[isim]
Ayarlanma işi veya biçimi
- MİLYARLIK
-
-
[sıfat]
Niceliği milyarla ölçülen
- "Beş yüz milyarlık bütçe."
-
Maddi varlığı milyar değerinde olan
- "Milyarlık sporcular."
-
[sıfat]
Niceliği milyarla ölçülen
- YARDIRMAK
-
-
[-i]
Yarma işini yaptırmak
-
[-i]
Yarma işini yaptırmak
- YARÜAĞYAR
- ...
- MİLYARDER
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
Bir veya daha çok milyarı olan kimse
-
Maddi varlığı bakımından zengin sayılan kimse
- "Sue, yetmiş yaşındaki milyarderin kırkını geçmiş karısı." (Atilla İlhan)
-
Bir veya daha çok milyarı olan kimse
- YARBAYLIK
-
-
[isim]
Yarbay rütbesi veya yarbayın görevi
-
[isim]
Yarbay rütbesi veya yarbayın görevi
- YARAMAZCA
-
-
Yaramaz bir biçimde
-
Yaramaz bir biçimde
- YARGIÇLIK
-
-
[isim]
Yargıcın görevi, hâkimlik
-
[isim]
Yargıcın görevi, hâkimlik
- YARILAMAK
-
-
[-i]
Ortasına varmak, yarısını bitirmek
- "Hatice çayını içip bitirdiği zaman, Nahit daha yarılamamıştı bile." (Tarık Buğra)
-
[-i]
Ortasına varmak, yarısını bitirmek
- TAYYARECİ
-
-
[isim]
Pilot
- "Leyla'yı altı yedi sene evvel bir tayyareci yüzbaşıya verdik." (Aka Gündüz)
-
[isim]
Pilot
- AYARLAMAK
-
-
[-i]
Bir ölçünün doğruluğunu belli bir örneğe göre düzeltmek, doğrulamak
- "Saati radyoya göre ayarlamak."
-
Bir aygıtı belli bir iş yapabilecek duruma getirmek
- "Dikiş makinesini nakşa göre ayarlamak."
-
İşleri birbiriyle çatışmayacak veya zamanında bitirecek biçimde düzenlemek
- "İşlerimi ayarlayabilirsem sinemaya gideceğim. Konuşmayı on dakikaya göre ayarladım."
-
Kandırmak
- "Babamı ayarlayabilirsem sinemaya gideceğim."
-
[-i]
Bir ölçünün doğruluğunu belli bir örneğe göre düzeltmek, doğrulamak
- UYARCILIK
-
-
[isim]
Uyarcı olma durumu
-
[isim]
Uyarcı olma durumu
- AYARLATMA
-
-
[isim]
Ayarlatmak işi
-
[isim]
Ayarlatmak işi
- YARABİLME
- ...
- UYARLANIŞ
- ...
- UYARILMAK
-
-
[nsz]
Uyarma işine konu olmak
- "Onun uyarılmaması, samimiyetin sürmesi Ankara için de çok yararlı olabilirdi." (Tarık Buğra)
-
Uyandırılmak
-
[nsz]
Uyarma işine konu olmak