İçinde yar olan 6 harfli 28 kelime var. İçerisinde YAR bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında yar olan kelimeler listesine ya da Sonu yar ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A R Y Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

RAY, YAR

2 Harfli Kelimeler

AR, AY, RA, YA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

YARBAY

  1. [isim] Orduda rütbesi binbaşı ile albay arasında olan subay
  2. Kaymakam

YARALI

  1. [sıfat] Yarası olan, yaralanmış (kimse), mecruh
    • "Yaralılarımızı develer üstünde götürüyoruz." (Falih Rıfkı Atay)
  2. Dertli, üzüntülü
    • "Bir yaralı adamdı. Her şeye layık ama layık olduğu hiçbir şeye kavuşamamış bir yaralı adamdı." (Yusuf Ziya Ortaç)

YARICI

  1. [sıfat] Yarma işini yapan, parçalayan, bölen

UYARCI

  1. [isim] Uygun davranışta bulunan, uyumlu görünen kimse

MİLYAR

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Milyon kere bin, bin milyon, 1.000.000.000
  2. Bu sayının adı

AYARCI

  1. [isim] Esnafın kullandığı ölçü aletlerini denetleyen görevli

AYARLI

  1. [sıfat] Ayarlanmış, doğru çalışması sağlanmış, düzeltilmiş (saat, makine vb.)
  2. Belirli bir ayarda olan (altın veya gümüş)

UYARLI
...
UYARIŞ

  1. [isim] Uyarma işi veya biçimi
    • "O susuyor, ben bunu Kâmuran'ın yüzüne bakmak için bir uyarış sayıyordum." (Halide Edip Adıvar)

YARMAK

  1. [-i] Uzunlamasına bölüp ayırmak
    • "Odunu yarmak."
  2. Buğday, arpa vb. tahıl tanelerini değirmende kırmak
  3. Derin yara açmak
    • "Aralarına girmemiş olsaydı boğaz boğaza dövüşecekler, birbirlerinin başını gözünü yaracaklardı." (Reşat Nuri Güntekin)
  4. Yarık açmak
  5. Ortasından, içinden geçmek
    • "Vapurun yardığı sular, iki yanından güya neşelerinden köpüre köpüre Üsküdar'a gidişler, daima eğlenceliydi." (Abdülhak Şinasi Hisar)

YARLİK
...
UYARAN

  1. [sıfat] Uyarma işini yapan (kimse veya şey), münebbih
  2. Organizmada uyarım yaratan, uyarıcı
    • "Kahve, uyaran maddelerden biridir."
  3. [isim] Bir uyarım, bir tepki yaratan herhangi bir güç, uyarıcı

UYARMA

  1. [isim] Uyarmak işi, ihtar, tembih
    • "Uyarma ve kınama cezalarıyla ilgili olanlar hariç, disiplin kararları yargı denetimi dışında bırakılamaz." (Anayasa)
  2. Bir duyu organını, bütün bir sinir düzenini, kendi dışındaki bir nesne veya durumun bir tepkide bulunmaya yöneltmesi

YARPUZ

  1. [isim] Ballıbabagillerden, çiçekleri birbirinden ayrı halka durumunda, nane türünden, kısa saplı, az veya çok tüylü, güzel kokulu bir bitki (Mentha pulegium)

YARDIM

  1. [isim] Kendi gücünü ve imkânlarını başka birinin iyiliği için kullanma, muavenet
    • "Bu, bir ricada bulunacak, bir yardım isteyecek sandı." (Memduh Şevket Esendal)
    • "Kalkmasına yardım etmedikten başka ayaklarından sarılmış, bir defa da böyle sürümüştüm." (Refik Halit Karay)
    • "Devlet yahut diğer kamu tüzel kişilerinden mali yardım gören haber ajansları hakkında da uygulanır." (Anayasa)
    • "Mal sahibi Rafet Reis, ona epey yardımda bulunmuştu." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Bir ülkeye bağış veya ödünç olarak verilen para ve ihtiyaç maddeleri
  3. Etki
    • "Otların üstünde, ağaçların yapraklarında kalan yağmur damlaları rüzgârın da yardımıyla öğleye kadar kurudu." (Necati Cumalı)
  4. Bağış, iane

YARDAK

  1. [isim] Özellikle kötü işlerde yardım

SEYYAR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Belli bir yeri olmayan, gezici, gezgin
    • "Seyyar satıcı."
  2. Kolay taşınabilen, katlanarak taşınabilir duruma getirilebilen, portatif
    • "Zira muharebeden beri seyyar karyolamı hiç bırakmadım." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

TAYYAR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Uçucu

UYARIM

  1. [isim] Bir uyaran karşısında organizmanın gösterdiği tepki, tembih
  2. Bir uyarma sebebiyle herhangi bir kasta, salgı bezinde olan açık veya gizli değişme

YARASA

  1. [isim] Yarasalardan, ön ayakları perdeli kanat biçiminde gelişmiş, vücudu yumuşak sık kıllarla kaplı, iskeletleri hafif yapılı, uçabilen memeli hayvan (Vespertilio)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü