İçinde ya olan 5 harfli 218 kelime var. İçerisinde YA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ya olan kelimeler listesine ya da Sonu ya ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A Y Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

AY, YA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

DİYAR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ülke
    • "Bir gün dedim ki istemem artık ne yer ne yâr / Çıktım sürekli gurbete gezdim diyar diyar." (Yahya Kemal Beyatlı)
  2. Dünya
    • "Arkamda başka bir diyar, sıkıntı, ıstırap ve kudret diyarı var." (Halide Edip Adıvar)
  3. Bazı nitelik veya değerleri taşıyanların çok bulunduğu yer, yurt

HAYAL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Zihinde tasarlanan, canlandırılan ve gerçekleşmesi özlenen şey, düş, imge, hülya
    • "Mustafa Kemal hayallerin değil, hakikatlerin adamı idi." (Falih Rıfkı Atay)
    • "... yarınki Türk operasını hayal eder, bize yepyeni, bambaşka ufuklar açardı." (Yusuf Ziya Ortaç)
    • "Dudaklarının kenarından hayal gibi beyaz bir dil geçti." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Yalnız hayalle geçiniyorum, ben yalnız hayal kuruyorum." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Belli belirsiz görülen şey, gölge
  3. Görüntü
    • "İnsanın aynadaki hayali."
  4. İmge
  5. Aydınlatılan bir perde arkasında deri veya kartondan yapılmış, hareket edebilen resimler ve bunlarla oynatılan oyun
    • "Hayal yani Karagöz oynatan bir sanatkârmış." (Abdülhak Şinasi Hisar)

KIYAK

  1. [sıfat] Benzerlerinden üstün olan, çok güzel, mükemmel
    • "Kıyak bir koşu atı. Kıyak bir söz."
    • "O kadar uzatmayalım bu işi, sana bir kıyak yapalım." (Tahsin Yücel)
  2. [isim] Hoşgörü, ayrıcalık tanıma
  3. Güzel, biçimli, yakışıklı, düzgün giyimli
  4. Kıyıcı, zalim, gaddar

MİYAR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Değerli madenlerde yasanın istediği ağırlık, saflık ve değer derecesini gösteren ölçü
  2. Ölçüt, ölçü
    • "Pakize bu son fikri fazla beğenmişti ve itiraf edeyim ki Pakize'nin zevki benim için bir çeşit miyar olmuştu." (Ahmet Hamdi Tanpınar)
  3. Ayıraç

YABGU

  1. [isim] Orta Asya'da kurulan ilk Türk devletlerinde kağandan sonra gelen en üst düzeydeki yöneticinin unvanı

ŞAYAK

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Kaba dokunmuş, dayanıklı bir çeşit yün kumaş
  2. Bu kumaştan yapılmış elbise
    • "Beyaz şayaklar giymiş, kuvvetli, güzel, genç bir âşık." (Ömer Seyfettin)

BEYAZ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ak, kara, siyah karşıtı
    • "Dört satırlık bir beyaza çekmek için de kan terlere batar." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
  2. [sıfat] Bu renkte olan
    • "Müdür, arkasına beyaz bir gömlek giymiş, ellerini de göbeğinin üstünden kavuşturmuş." (Memduh Şevket Esendal)
  3. Beyaz ırktan olan kimse
    • "Agni'nin iki kızı var, biri beyaz, biri siyah." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
  4. Baskıda normal karalıkta görünen harf çeşidi

FULYA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Nergisgillerden, soğan köklü bir bitki ve bu bitkinin zerrin ve nergis adlarıyla da anılan güzel kokulu çiçekleri, zerrin (Narcissus jonquilla)

KİMYA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Maddelerin temel yapılarını, birleşimlerini, dönüşümlerini, çözümleme, birleşim ve üretim yöntemlerini inceleyen bilim
    • "Sıla kimya olmuş burnuma tüter / Yol ver dağlar ben sılaya gideyim." (Halk türküsü)
  2. Üstün özellikler taşıyan çok değerli şey
    • "Emniyetlerini kazanmak için bu esrar bir kimya gibi gizli kalmalıdır." (Reşat Nuri Güntekin)

KENYA
...
SOFYA
...
YASSI

  1. [sıfat] Yayvan ve düz
    • "Bizim taraflar ormanlık, dağları yassı, alçak." (Halide Edip Adıvar)

GIYAP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yokluk, bulunmama, yitiklik

KOYAR

  1. [isim] İki akarsuyun birleştiği yer

LİBYA
...
ÜRYAN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Çıplak

BAMYA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ebegümecigillerden, sıcak ve ılıman yerlerde yetişen bir bitki (Hibiscus esculentus)
  2. Bu bitkinin hem taze hem kurutularak yenilen ürünü

YANGI

  1. [isim] Vücudun mikroplara karşı koymak için herhangi bir yerine fazla kan hücumu ile orada şişkinlik, kırmızılık, ısı ve ağrı ile beliren irin toplaması, iltihap
    • "Dolama bir yangıdır."

YAPIŞ

  1. [isim] Yapma işi veya biçimi

OYALI

  1. [sıfat] Kenarına oya yapılmış veya geçirilmiş
    • "Başına kenarları yeşil oyalı mor bir gaz boyaması krep bağlıyordu." (Osman Cemal Kaygılı)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü