İçinde y olan 9 harfli 1451 kelime var. İçerisinde Y harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında y harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu y harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- MÜREBBİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir çocuğun eğitim ve bakımıyla görevlendirilmiş kadın
-
[isim]
Bir çocuğun eğitim ve bakımıyla görevlendirilmiş kadın
- OYUNCAKLI
-
-
[sıfat]
Oyuncağı olan
-
Çocuksu, çocuk gibi davranan
- "Şimdi oyuncaklı kadın ruhuyla değil, açık söylüyorum." (Peyami Safa)
-
[sıfat]
Oyuncağı olan
- YABANİLİK
-
-
[isim]
Yabani olma durumu, yabanıllık
-
Yabanice davranış
-
[isim]
Yabani olma durumu, yabanıllık
- YAĞDIRMAK
-
-
[-i]
Yağmasını sağlamak
-
[nsz]
Bir şeyi aralıksız ve çok sayıda atmak, indirmek, savurmak
- "Taş yağdırmak. Kurşun yağdırmak."
-
[nsz]
Vermek, söylemek
- "Cemal Paşa, çılgın, Adana'ya, Afyon'a şiddetle emirler yağdırıyordu." (Falih Rıfkı Atay)
-
[-e]
Bol miktarda vermek, sağlamak
- "Bu fabrika piyasaya kumaş yağdırdı."
-
[nsz]
Çok sayıda ortaya koymak, sürmek
- "Çorbada tuzum bulunsun diyen para, eşya yağdırmıştı." (Tarık Buğra)
-
[-i]
Yağmasını sağlamak
- YASSILMAK
-
-
[nsz]
Yassı duruma gelmek, yassılaşmak
-
[nsz]
Yassı duruma gelmek, yassılaşmak
- YÜKLETMEK
-
-
[-i]
Yükleme işini yaptırmak
- "Boyuna kolumu çekip hep kabahati bana yükletiyor." (Sermet Muhtar Alus)
-
[-i]
Yükleme işini yaptırmak
- ADIMSAYAR
-
-
[isim]
Yürüme sırasında gerçek sonuçlara varabilmek için geçilen yerin uzunluğunu anlayabilmek amacıyla ayağa takılan alet, pedometre
-
[isim]
Yürüme sırasında gerçek sonuçlara varabilmek için geçilen yerin uzunluğunu anlayabilmek amacıyla ayağa takılan alet, pedometre
- ALAYBOZAN
-
-
[isim]
Bir çeşit fitilli tüfek
-
[isim]
Bir çeşit fitilli tüfek
- HAYATİYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yaşama gücü, canlılık
-
[isim]
Yaşama gücü, canlılık
- İSPANYALI
- ...
- MESULİYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sorumluluk
- "Hatta utanmasalar bütün Çırçır yangınının mesuliyetini ona yükleyecekler." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Üstümüze ağır bir mesuliyet aldık." (Aka Gündüz)
-
[isim]
Sorumluluk
- MEZİYETLİ
-
-
[sıfat]
Beğenilen, üstün nitelikleri bulunan
- "Köy halkı meziyetli insanlardı. Haksızlıktan ve yalanlardan ürkerlerdi." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[sıfat]
Beğenilen, üstün nitelikleri bulunan
- OYULGAMAK
-
-
[-i]
Oyulgalamak
-
[-i]
Oyulgalamak
- YAĞIVERME
- ...
- YANITLAMA
-
-
[isim]
Yanıtlamak işi
-
[isim]
Yanıtlamak işi
- YARIŞIMCI
-
-
[isim]
Yarışmacı
-
[isim]
Yarışmacı
- BAĞLAYICI
-
-
Bağlama niteliği olan
-
Bağlamaya ve birleştirmeye yarayan: "Ve" bağlayıcı bir edattır
-
Uyulması zorunlu
- "Anayasanın bağlayıcı hükümleri."
-
Bağlama niteliği olan
- DERİNKUYU
- ...
- FORMASYON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Biçimlenme
-
Yetişim
-
[isim]
Biçimlenme
- SAYRIMSAK
-
-
[sıfat]
Gerçekte hasta olmadığı hâlde kendi hasta gösteren
-
[sıfat]
Gerçekte hasta olmadığı hâlde kendi hasta gösteren