İçinde y olan 6 harfli 799 kelime var. İçerisinde Y harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında y harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu y harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ADLİYE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Hukuk ve adalet işlerini gören devlet kuruluşları
  2. Hukuk ve adalet işlerinin görüldüğü resmî yapı
    • "Onun telaşlı adımlarla binadan çıkıp karşıdaki adliyeye girdiğini gördüler." (Reşat Enis)

BAYATİ

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Klasik Türk müziğinde uşşak dörtlüsüne buselik beşlisi katılmasıyla yapılmış eski bir makam

FİYONK

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Kurdele, şerit, kumaş vb.nin kelebek şeklinde bağlanmış biçimi
    • "Gülistan ne kadar şık, belinde fiyonk olan eflatun bir elbise giymiş." (Atilla İlhan)

FİYORT

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Norveç, İskoçya ve Kuzey Amerika kıyılarında buzulların oluşturdukları dik yamaçlı, derin eski buzul koyaklarının aşağı kesimlerinin deniz altında kalmasıyla oluşan körfez
    • "Yuvarlak dünyanın üstünde fiyortlar, berzahlar, limanlar doludur." (Sait Faik Abasıyanık)

OTOYOL

  1. [isim] Hızlı bir trafik akımı sağlamak amacıyla yapılan, çok şeritli, çift yönlü geniş yol, otoban

TULYUM

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Atom numarası 69, atom ağırlığı 168,9, yoğunluğu 9,3 olan, yaklaşık 1500 °C'de eriyen nadir element (simgesi Tm)

UYMACI

  1. [isim] Uymacılık yanlısı olan kimse, konformist

ZİLYET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Sahibi kendisi olsun olmasın bir malı kullanmakta olan, elinde tutan kimse, eldeci

BELİYE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Felaket, keder, tasa
    • "Sebep hep sensin; o zaman muvafakat edeydin belki bu beliyeler başıma gelmezdi." (Sermet Muhtar Alus)

YAPSAT

  1. [isim] Bina yapıp satma işi
    • "Bir uygarlığın üzerine biz bir yapsat mimarisi kuruyorduk." (Selim İleri)

YOLBUL
...
KIYASİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Uygulama ve benzetme ile elde edilen
  2. Kurala göre yapılmış, kurallı

İYİLİK

  1. [isim] İyi olma durumu, salah
    • "Maksadım onlara hem de kendime iyilik etmekten başka bir şey değildi." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Karşılık beklenilmeden yapılan yardım, kayra, lütuf, kerem, ihsan, inayet
    • "Borcumu ödesem de iyiliğini ödeyemem." (Necati Cumalı)
  3. Sağlığı yerinde olma durumu, esenlik
    • "İyilik haberlerinizi aldım."
  4. Yarar veya elverişlilik, nimet
    • "Okumanın şu iyiliği de var ki..."

LİTYUM

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Atom numarası 3, atom ağırlığı 6,94, yoğunluğu 0,55 olan, 180 °C'de eriyen, gümüş parlaklığında, bilinen en hafif element (simgesi Li)

YÖNSÜZ

  1. [sıfat] Yönü olmayan
  2. Amaçsız
    • "O henüz şekilsiz, yönsüz isteklerinin peşinde başıboş bir hayat sürmektedir." (Necati Cumalı)

ACIYIŞ

  1. [isim] Acıma işi veya biçimi

DOMBAY

  1. [isim] Manda, su sığırı

RENYUM

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Atom numarası 75, atom ağırlığı 186,2, yoğunluğu 21 olan ve 3150 °C'de eriyen, parlak beyaz renkte bir element (simgesi Re)

YOZLUK

  1. [isim] Yoz olma durumu, tereddi

ATAYIŞ
...
Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü