İçinde y olan 6 harfli 799 kelime var. İçerisinde Y harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında y harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu y harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KOYCUK
-
-
[isim]
Küçük koy
- "Deniz ve engin başkadır; bitip tükenmez koycuklarla dolu gibi görünen kıyılar başkadır." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Küçük koy
- MİLYEM
- ...
- TOYLUK
-
-
[isim]
Toy (I) olma durumu veya toyca davranış, acemilik
- "Biz size göstereceğiz, dedi. Toyluğuna verdim." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Toy (I) olma durumu veya toyca davranış, acemilik
- OTOYOL
-
-
[isim]
Hızlı bir trafik akımı sağlamak amacıyla yapılan, çok şeritli, çift yönlü geniş yol, otoban
-
[isim]
Hızlı bir trafik akımı sağlamak amacıyla yapılan, çok şeritli, çift yönlü geniş yol, otoban
- SAĞYAĞ
-
-
[isim]
Tereyağ
-
[isim]
Tereyağ
- SENEYE
-
-
[zarf]
Gelecek sene
-
[zarf]
Gelecek sene
- İYİCİL
-
-
[sıfat]
İyilik etmeyi seven, hayırhah
- "Şaban, şimdi Zeyno'yu sokakta yalnız görürse çok iyicil bir sesle, ona hemen Haso çocuktan haber veriyor." (Halide Edip Adıvar)
-
Sonu iyi, tehlikesiz, iyi huylu (hastalık)
-
[sıfat]
İyilik etmeyi seven, hayırhah
- KIYASİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Uygulama ve benzetme ile elde edilen
-
Kurala göre yapılmış, kurallı
-
[sıfat]
Uygulama ve benzetme ile elde edilen
- OLAYCI
- ...
- TAKİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Mezhep belirtmeme, gizleme
-
Olduğundan farklı görünme
-
Sakınma, çekinme
-
[isim]
Mezhep belirtmeme, gizleme
- YÜZYIL
-
-
[isim]
Yüzyıllık süre, asır
- "Yüzyıllardır düzelmemiş işleri düzeltecek değilsin ya!" (Memduh Şevket Esendal)
-
İçinde yaşanılan zaman
-
Milat başlangıç alınarak 1-100, 101-200, 201-300 vb. olarak sayılan yüzyıllık dönem
-
[isim]
Yüzyıllık süre, asır
- AYKIRI
-
-
[sıfat]
Alışılmışa, doğru olarak kabul edilmişe uygun olmayan, karşıt, ters, mugayir
- "Savaş, seferberlik, sıkıyönetim veya olağanüstü hâllerde Anayasada öngörülen güvencelere aykırı tedbirler alınabilir." (Anayasa)
- "Yüzük ona biraz aykırı düşen bir parlaklıkla parmağında parlıyordu." (Tarık Buğra)
- "Temel hak ve hürriyetlerle ilgili genel ve özel sınırlamalar demokratik toplum düzeninin gereklerine aykırı olamaz." (Anayasa)
-
Çapraz, ters
-
Toplumda görüş ve yaşayış biçimiyle uçlarda bulunan (kimse), marjinal
-
Gidilen yol üzerinde olmayıp gidiş yönüne ters düşen
- "Burası Ankara'ya iki günöte, ana yollardan aykırı küçük bir kasabaydı." (Refik Halit Karay)
-
Bütün noktaları aynı düzlemde bulunmayan
-
[sıfat]
Alışılmışa, doğru olarak kabul edilmişe uygun olmayan, karşıt, ters, mugayir
- MİDYAT
- ...
- YOLSUZ
-
-
[sıfat]
Yolu olmayan
- "Bu dik, sarp ve yolsuz dağları arabalar, katırlar ve otomobillerle aşacaksınız." (Falih Rıfkı Atay)
-
Yavaş giden (taşıt)
- "Bu gemi yolsuzdur."
-
Kurallara aykırı, uygunsuz, yöntemsiz, düzensiz, yersiz, usulsüz, nizamsız
- "Kaymakamın yolsuz icraatı, hususi hayatı hep burada konuşulur, kasabanın olup biten işleri hep burada öğrenilirdi." (Refik Halit Karay)
-
Törelere, toplumun görüşüne aykırı davranan
- "Babam böyle yolsuz bir adam olsaydı anam ne yapardı." (Memduh Şevket Esendal)
-
[sıfat]
Yolu olmayan
- ARAYÜZ
-
-
[isim]
Bilgisayar yazılımlarının kullanıcı tarafından çalıştırılmasını sağlayan, çeşitli resimlerin, grafiklerin, yazıların yer aldığı ön sayfa
-
[isim]
Bilgisayar yazılımlarının kullanıcı tarafından çalıştırılmasını sağlayan, çeşitli resimlerin, grafiklerin, yazıların yer aldığı ön sayfa
- HELYUM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Atom numarası 2, yoğunluğu 0,13 olan, havada az miktarda bulunan soygazlardan biri (simgesi He)
-
[isim]
Atom numarası 2, yoğunluğu 0,13 olan, havada az miktarda bulunan soygazlardan biri (simgesi He)
- YANLIŞ
-
-
[isim]
Bir kurala, bir ilkeye, bir gerçeğe uymama durumu, yanılgı, hata
- "Sen hayatımdaki bir yanlışmışsın, keşke seni hiç tanımasaydım." (Nazlı Eray)
-
[sıfat]
Bir kurala, bir ilkeye, bir gerçeğe uymayan, aykırı olan, hatalı
- "Yanlış ve mantıksız hareketim bu suretle cezalanmalı." (Aka Gündüz)
-
[zarf]
Hatalı bir biçimde
- "Evime gitmek için, yanlış söyledim, gitmemek için vapurun kaçmasını bekliyordum." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[sıfat]
Biçimsel düşünme yasalarına uymayan, düşünülen şeyle uyuşmayan
-
[isim]
Bir kurala, bir ilkeye, bir gerçeğe uymama durumu, yanılgı, hata
- YETKİN
-
-
[sıfat]
Gerekli olgunluğa erişmiş, olgun, kâmil, mükemmel
- "Bizim ülkemizde böyledir: Yetkin çalışmalar görmezden gelinir." (Selim İleri)
-
[sıfat]
Gerekli olgunluğa erişmiş, olgun, kâmil, mükemmel
- YOZGAT
- ...
- ZIYPAK
-
-
[sıfat]
Kaygan
-
[sıfat]
Kaygan