İçinde y olan 4 harfli 158 kelime var. İçerisinde Y harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında y harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu y harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ŞEYH

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Tarikat kurucusu, bir tarikatta en yüksek dereceye ulaşmış olan kimse
  2. Tarikat büyüğü veya tarikat kollarından birinin başında bulunan kimse
  3. Arap kabile ve aşireti başkanı

ZAYİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kaybolma, yitme
  2. [sıfat] Kayıp
  3. [sıfat] Yok olmuş, elden çıkmış, mahvolmuş
  4. [sıfat] İşe yaramayan, yararsız, boş

BÜYÜ

  1. [isim] Tabiat kanunlarına aykırı sonuçlar elde etmek iddiasında olanların başvurdukları gizli işlem ve davranışlara verilen genel ad, afsun, sihir, füsun, bağı
    • "Akkız Ana, Hasan'a gönül vermenin bir büyü olduğunu, ne kadar anlatmışsa da kâr etmemiş." (Halide Edip Adıvar)
    • "Öldük, ölümden bir şeyler umarak / Bir büyük boşlukta bozuldu büyü." (Cahit Sıtkı Tarancı)
    • "Durup durup başıma gelenlerin büyüsüne kapılıyordum." (Orhan Pamuk)
    • "Şayeste'nin reise büyü yaptığına ve adamı başka kadınlara karşı efsunla bağladığına kanaat getirmişti." (Haldun Taner)
  2. Karşı durulamaz güçlü etki
    • "Ondan tüten görünmez bir büyünün içinde titriyorum." (Yusuf Ziya Ortaç)

SAYI

  1. [isim] Sayma, ölçme, tartma vb. işlerin sonunda bulunan birimlerin kaç olduğunu bildiren söz, adet
    • "Bir, beş, yüz, birer sayıdır."
    • "Sayı hesabıyla bir galibiyeti bile öpüp de başımıza koyacaktık." (Haldun Taner)
  2. Gazete, dergi vb. sürekli yayınların bir bütün oluşturan, değişik tarih, numara taşıyan baskılarından her biri, nüsha
    • "Derginin son sayısında..."
    • "Alır mıydım? Sevinir miydim? Yoksa mızıkçılık eder, -Olmaz, sayım suyum yok... Siz birlik olup bana oyun ettiniz -mi derdim." (Haldun Taner)
  3. Bir spor karşılaşmasında karşılaşanlardan her birinin başarı derecesini tespit eden nicelik

YOGİ

  1. [isim] Yoga felsefesini uygulayan kimse

AYLA

  1. [isim] Ayın ve bazı yıldızların dolayındaki ışık çevresi, ay ağılı, ayevi, hale
  2. Bazı kutsal kişilerin başı etrafında gösterilen ışık çevresi

YABA

  1. [isim] Harman savurmakta kullanılan, çatal biçiminde, tahtadan tarım aracı

AYIN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Arap alfabesinin on sekizinci harfinin adı

GAYZ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Öfke, hınç

TÜYO

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Sınavda başkasından yardım görme veya bir kaynaktan yararlanma, kopya
  2. Herhangi bir konuda verilen gizli bilgi
  3. Yarış öncesinde belirlenen veya tahmin edilen yarışmacı hakkında verilen gizli bilgi

AYİN

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Dinî tören
  2. Mevlevi tekkelerinde okunan ağır bestelerin biçimi

YIVA
...
OLEY
...
EMAY

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bazı maddeleri korumak, belirli bir parlaklık kazandırmak veya boyamak için kullanılan, saydam veya donuk cama benzeyen cila

OKEY

  1. [isim] Plastik, tahta, mika vb. maddelerden yapılmış taşlarla oynanan ve konkene benzeyen bir tür oyun

TAYT

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Bacakları sıkı saran özel kumaştan yapılmış bir tür pantolon
    • "Tayt giymiş bir genç..."
  2. Sızmaz, su geçirmez bir kumaştan yapılmış şort giysi

URAY

  1. [isim] Belediye

MAYO

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Genellikle denize girerken ten üzerine giyilen, vücudun gerekli kısımlarını sıkıca örten giysi

YAPI

  1. [isim] Barınmak veya başka amaçlarla kullanılmak için yapılmış her türlü mimarlık eseri, bina
  2. Yapılmakta olan konut, yol, köprü vb. inşaat
  3. Yapma, oluşturma, ortaya konulma, meydana getirme
    • "Kırıkkale yapısı bir tabanca."
  4. Canlı bir varlığın ruh veya beden özelliklerinin tümü, bünye, strüktür
    • "Yapısı sağlam, güzel bir erkekti." (Yusuf Ziya Ortaç)
  5. Bütünün bir araya getirilişinde uyulan dizge, strüktür
    • "Dil yapısı. Cümle yapısı."
  6. Ögeleriyle somut bağımlılığı olan bütün
  7. Parçaları ve ögeleri arasında yasaya uygunluk, durağan bağlar ve karşılıklı ilişkiler bulunan dizge veya bütün, strüktür

TAYF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Görüntü, hayalet, ruh
    • "Orada ezelî efsanelerini yaşayan binlerce tayf vardı." (Ömer Seyfettin)
  2. Birleşik bir ışık demetinin bir biçmeden geçtikten sonra ayrıldığı basit renklerden oluşmuş görüntü
    • "Güneşin tayfı, biçmenin köşesinden tabanına doğru sıra ile şu renkleri gösterir: Kırmızı, turuncu, sarı, yeşil, mavi, lacivert, mor."

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü