İçinde vüş olan 20 kelime var. İçerisinde VÜŞ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında vüş olan kelimeler listesine ya da Sonu vüş ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
DÖVÜŞTÜREBİLMEK
DÖVÜŞTÜREBİLME
DÖVÜŞEBİLMEK
DÖVÜŞEBİLME, DÖVÜŞKENLİK, DÖVÜŞTÜRMEK, SÖVÜŞTÜRMEK
DÖVÜŞÇÜLÜK, DÖVÜŞTÜRME, SÖVÜŞTÜRME
DÖVÜŞKEN, DÖVÜŞMEK, SÖVÜŞMEK, TEŞEVVÜŞ
DÖVÜŞÇÜ, DÖVÜŞME, SÖVÜŞME
DÖVÜŞ, SÖVÜŞ
ÖVÜŞ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- DÖVÜŞTÜREBİLMEK
- ...
- DÖVÜŞTÜREBİLME
- ...
- DÖVÜŞEBİLMEK
- ...
- DÖVÜŞKENLİK
-
-
[isim]
Dövüşken olma durumu
-
[isim]
Dövüşken olma durumu
- SÖVÜŞTÜRMEK
-
-
[-e]
Birbirine sövdürmek
-
[-e]
Birbirine sövdürmek
- DÖVÜŞEBİLME
- ...
- DÖVÜŞTÜRMEK
-
-
[-i]
Dövüşmelerini sağlamak
-
[-i]
Dövüşmelerini sağlamak
- DÖVÜŞÇÜLÜK
-
-
[isim]
Dövüşçü olma durumu
-
[isim]
Dövüşçü olma durumu
- DÖVÜŞTÜRME
-
-
[isim]
Dövüştürmek işi
-
[isim]
Dövüştürmek işi
- SÖVÜŞTÜRME
-
-
[isim]
Sövüştürmek işi veya durumu
-
[isim]
Sövüştürmek işi veya durumu
- DÖVÜŞMEK
-
-
[nsz]
Karşılıklı birbirini dövmek, vuruşmak
- "Öyle yiğitçe, öyle gözünü daldan budaktan sakınmadan dövüşmüş, atına binip oradan uzaklaşmıştı." (Orhan Kemal)
-
[-le]
İki silahlı kuvvet çatışmak
-
Boks yapmak
-
[nsz]
Karşılıklı birbirini dövmek, vuruşmak
- DÖVÜŞKEN
-
-
[sıfat]
İyi dövüşen veya dövüşmeyi seven
- "Eski dövüşken gür sesli erkek Osmanoğulları tanınamıyordu." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[sıfat]
İyi dövüşen veya dövüşmeyi seven
- SÖVÜŞMEK
-
-
[nsz]
Birbirine sövmek
-
[nsz]
Birbirine sövmek
- TEŞEVVÜŞ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Karışıklık
-
[isim]
Karışıklık
- DÖVÜŞÇÜ
-
-
[isim]
Dövüşen kimse
- "Son darbesini indirecek bir dövüşçü gibi toplandı." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Dövüşen kimse
- DÖVÜŞME
-
-
[isim]
Dövüşmek işi
-
[isim]
Dövüşmek işi
- SÖVÜŞME
-
-
[isim]
Sövüşmek işi
- "Kapının önündeki sesler, sövüşmeler boğuklaştı." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Sövüşmek işi
- SÖVÜŞ
-
-
[isim]
Sövme işi veya biçimi
- "Ama sıtma doktoruna değil, kendisinedir bu sövüş." (Tarık Buğra)
-
[isim]
Sövme işi veya biçimi
- DÖVÜŞ
-
-
[isim]
Dövme işi veya biçimi
- "Muhtarla dövüşe kalksa iki tokatla onu yere serer." (Etem İzzet Benice)
-
Tokat, yumruk, tekme gibi saldırışlarla yapılan kavga
-
[isim]
Dövme işi veya biçimi
- ÖVÜŞ
-
-
[isim]
Övme işi veya biçimi
-
[isim]
Övme işi veya biçimi