İçinde vul olan 27 kelime var. İçerisinde VUL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında vul olan kelimeler listesine ya da Sonu vul ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
RANDEVULAŞMAK
RANDEVULAŞMA
KULAKDAVULU
BAVULCULUK, DAVULCULUK, ŞAVULLAMAK
DAVULTOZU, RANDEVULU, ŞAVULLAMA, VULGARİZE
BAVULSUZ, ÇAVULDUR, KOVULMAK, SAVULMAK
BAVULCU, BAVULLU, DAVULCU, KOVULMA, KOVULUŞ, OVULMAK, SAVULMA, TAVULGA
OVULMA
BAVUL, DAVUL, ŞAVUL, VULVA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- RANDEVULAŞMAK
-
-
[nsz]
İki veya daha çok kişi belli bir yerde veya zamanda buluşmak için sözleşmek
-
[nsz]
İki veya daha çok kişi belli bir yerde veya zamanda buluşmak için sözleşmek
- RANDEVULAŞMA
-
-
[isim]
Randevulaşmak işi
-
[isim]
Randevulaşmak işi
- KULAKDAVULU
- ...
- ŞAVULLAMAK
-
-
[-i]
Yoklamak veya kollamak
- "... kocasına düşen, gerçek niyetlerini ve duygularını böyle uzaktan şavullamak!" (Atilla İlhan)
-
Şakullemek
-
Göz gezdirmek, araştırmak
- "Yerimi şavulladım, yerleştim."
-
[-i]
Yoklamak veya kollamak
- DAVULCULUK
-
-
[isim]
Davulcunun işi veya mesleği
-
[isim]
Davulcunun işi veya mesleği
- BAVULCULUK
-
-
[isim]
Bavulcu olma durumu
-
[isim]
Bavulcu olma durumu
- VULGARİZE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Halk için yapılan
- "Vulgarize yayınlar."
-
[sıfat]
Halk için yapılan
- DAVULTOZU
-
-
[isim]
Gerçekleşmesi imkânsız durum
-
Elde edilmesi imkânsız nesne
-
[isim]
Gerçekleşmesi imkânsız durum
- ŞAVULLAMA
-
-
[isim]
Şavullamak işi
-
[isim]
Şavullamak işi
- RANDEVULU
-
-
[sıfat]
Randevusu bulunan
-
[zarf]
Randevu alarak
-
[sıfat]
Randevusu bulunan
- ÇAVULDUR
- ...
- SAVULMAK
-
-
[nsz]
Bir şeyden çekinerek bulunduğu yerden uzaklaşmak
-
[nsz]
Bir şeyden çekinerek bulunduğu yerden uzaklaşmak
- KOVULMAK
-
-
[nsz]
Kovma işine konu olmak veya kovma işi yapılmak
- "Evdekilerle boyuna çatışmaya başlamam yüzünden evden kovuldum." (Çetin Altan)
-
[nsz]
Kovma işine konu olmak veya kovma işi yapılmak
- BAVULSUZ
-
-
[sıfat]
Bavulu olmayan
-
[sıfat]
Bavulu olmayan
- KOVULUŞ
-
-
[isim]
Kovulma işi veya biçimi
-
[isim]
Kovulma işi veya biçimi
- BAVULCU
-
-
[isim]
Bavul yapan veya satan kimse
-
[isim]
Bavul yapan veya satan kimse
- OVULMAK
-
-
[nsz]
Ovma işine konu olmak
- "Tavanlar bir sabunla ovulmaktan parıl parıl parlıyor." (Ömer Seyfettin)
-
[nsz]
Ovma işine konu olmak
- DAVULCU
-
-
[isim]
Davul çalan kimse, baterist
-
[isim]
Davul çalan kimse, baterist
- BAVULLU
-
-
[sıfat]
Bavulu olan
- "Şimdi apartmana uğrayan eli bavullu bir adam hepsini getiriyor." (Nezihe Araz)
-
[sıfat]
Bavulu olan
- SAVULMA
-
-
[isim]
Savulmak işi veya durumu
-
[isim]
Savulmak işi veya durumu