İçinde vma olan 6 harfli 7 kelime var. İçerisinde VMA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında vma olan kelimeler listesine ya da Sonu vma ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A M V Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AM, AV, MA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÇAVMAK
-
-
[-e]
Güneş doğmak
-
Dağılıp yayılmak, saçılmak
-
Sapmak, yol değiştirmek, amaçtan şaşmak
-
[-e]
Güneş doğmak
- LAVMAN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Radyolojik araştırma için kalın bağırsağı anüs yoluyla özel ilaçlı su fışkırtarak boşaltma
-
Bu iş için kullanılan alet ve sıvı
-
[isim]
Radyolojik araştırma için kalın bağırsağı anüs yoluyla özel ilaçlı su fışkırtarak boşaltma
- CIVMAK
-
-
[-den]
Sekmek, değip geçmek, vurup sapmak
- "Kurşun taşa değmiş, sonra taştan cıvmış, Dursun hocaya değmiş." (Memduh Şevket Esendal)
-
[-den]
Sekmek, değip geçmek, vurup sapmak
- KOVMAK
-
-
[-i]
Sert veya küçük düşürücü sözlerle gitmesini söylemek, savmak, defetmek
- "Fethi Bey çalgıları kovdu, davul zurna istedi." (Memduh Şevket Esendal)
-
Bir yerden sürüp çıkarmak, kovalamak
-
İşine son vermek, görevinden atmak, uzaklaştırmak
-
Varlığına son vermek, ortadan kaldırmak
-
Gözetmek
- "Sıra, saygı kovarak yetişmiş bütün efendiler, Türkiye'nin bütün Avrupa görmüşleri ona kızar, onu küçük düşürmeye çalışır." (Memduh Şevket Esendal)
-
[-i]
Sert veya küçük düşürücü sözlerle gitmesini söylemek, savmak, defetmek
- TRAVMA
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Canlı üzerinde beden ve ruh açısından önemli ve etkili yaralanma belirtileri bırakan durum
-
Bir doku veya organın yapısını, biçimini bozan ve dıştan mekanik bir tepki sonucu oluşan yerel yara
-
[isim]
Canlı üzerinde beden ve ruh açısından önemli ve etkili yaralanma belirtileri bırakan durum
- SAVMAK
-
-
[-i]
İstenmeyen birini yanından uzaklaştırmak
- "Böylece Arif Ağayı başımızdan savar ve sizinle bir mehtap gezintisi yaparız." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[-i]
Sıkıcı bir durumu geçirmek, atlatmak, savuşturmak, defetmek
- "Kendini unutturmak ve bu ziyareti kazasız, belasız savmaktan başka bir düşüncesi bulunmayan bizim kaymakam..." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Geçirmek
-
Vakti geçmek
- "Vazodaki çiçekler savmış, yenilemeli."
-
[nsz]
İşleyip geçmek, etki etmek
- "Soğuk içime savdı."
-
[-i]
İstenmeyen birini yanından uzaklaştırmak
- ÇIVMAK
-
-
[nsz]
Atlamak, sıçramak, zıplamak
-
Hızla giden bir şey bir yere çarpıp yön değiştirmek, sekmek, çavmak, sapmak, inhiraf etmek
- "Kurşun da taşa değmiş sonra taştan çıvmış, Dursun Hacı'ya değmiş." (Memduh Şevket Esendal)
-
[nsz]
Atlamak, sıçramak, zıplamak