İçinde vel olan 7 harfli 18 kelime var. İçerisinde VEL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında vel olan kelimeler listesine ya da Sonu vel ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

E L V Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

EL, EV, LE, VE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

CEVELAN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Dolaşma, dolanma, gezinme, gezinti
    • "Atlarla, arabalarla yapılan bu cevelan, Tünel meydanından Şişli'ye değin uzanır." (Salâh Birsel)

CİLVELİ

  1. [sıfat] Cilvesi olan, cilve yapan, cilvekâr, cilvebaz
    • "Cilveli kadın."

VELADET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Doğum, doğma, doğuş

MEYVELİ

  1. [sıfat] Meyvesi olan, meyve veren, yemişli
    • "Meyveli ağaç."
  2. Meyve ile yapılmış, içinde meyve bulunan
    • "Meyveli gazoz. Meyveli pasta."
  3. Yaratıcı olan, olumlu bir şey ortaya koyabilen

KEVELCİ

  1. [isim] Deri ve kürk satan kimse

VELAYET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Velilik
  2. Otorite
  3. Yetke

DEVELİK

  1. [isim] Özellikle Güneydoğu Anadolu'daki evlerin alt katında bulunan, develerin korunduğu veya bağlandığı bölüm

VELVELE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Gereksiz telaş, gürültü ve heyecan
    • "Çoktan böyle gürültü, kalabalık görmemiş, böyle velvele duymamıştı." (Memduh Şevket Esendal)
    • "Kıyamet kopar gibi bir velvele koptu, bütün ordu surların üstüne atıldı." (Yahya Kemal Beyatlı)
    • "Susun, ortalığı velveleye vermeyin! Ne bağrışıyorsunuz?" (Sait Faik Abasıyanık)

VELENSE

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Yüzü uzun tüylü, kalın ve ağır battaniye
    • "Köşedeki divana oturmuş, üstüne kırmızı bir velense örttüğü ayaklarını karşısındaki koltuğa dayamıştı." (Ömer Seyfettin)

KARAVEL

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Çift motorlu bir uçak türü

VELİLİK

  1. [isim] Veli olma durumu, velinin görev ve ödevi, velayet

VELİAHT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir hükümdarın ölümünden veya tahttan çekilmesinden sonra tahta geçmeye aday olan kimse

EVVELCE

  1. [zarf] Önce
  2. Önceleri, eskiden
    • "Evvelce, yolda bir yere çarpmaktan, bir şey devirmekten korkar gibi sünepe sünepe yürürdü." (Refik Halit Karay)

İLAVELİ

  1. [sıfat] Eki olan
    • "İlaveli ikinci baskı."
  2. Abartılmış, yalan katılmış, abartılı

VELAKİN
...
EVVELKİ

  1. [sıfat] Önce olan, önceki
    • "Feyziye'nin en parlak devri hürriyetten evvelki devre tesadüf eder." (Refik Halit Karay)
  2. İki önceki
    • "Evvelki günkü at hadisesinden hiçbirine bahsetmemişti." (Haldun Taner)

EVVELSİ

  1. [sıfat] Evvelki

CİVELEK

  1. [sıfat] Canlı, neşeli ve sokulgan
    • "Gönül alıcı, civelek ve sevdacı bir kızdır." (Burhan Felek)
  2. [isim] Yeniçeri Ocağına yeni girmiş delikanlı

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü