İçinde vazi olan 21 kelime var. İçerisinde VAZİ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında vazi olan kelimeler listesine ya da Sonu vazi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
VAZİFELENDİRMEK
VAZİFELENDİRME, VAZİFEŞİNASLIK
VAZİFESİZLİK
VAZİFELİLİK, VAZİFEŞİNAS
KRUVAZİYER
BURJUVAZİ, MÜTEVAZİN, NEVAZİŞLİ, NÜVAZİŞLİ, SVAZİLAND, VAZİFESİZ
MÜTEVAZİ, VAZİFELİ
NEVAZİL, NEVAZİŞ, NÜVAZİŞ, VAZİYET
MUVAZİ, VAZİFE
A V Z İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
4 Harfli Kelimeler
İVAZ, VAİZ
3 Harfli Kelimeler
VAZ
2 Harfli Kelimeler
AV, AZ, İZ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- VAZİFELENDİRMEK
-
-
[-i]
Ödevlendirmek
-
Görevlendirmek
-
[-i]
Ödevlendirmek
- VAZİFEŞİNASLIK
- ...
- VAZİFELENDİRME
-
-
[isim]
Vazifelendirmek işi
-
[isim]
Vazifelendirmek işi
- VAZİFESİZLİK
-
-
[isim]
Vazifesiz olma durumu
-
[isim]
Vazifesiz olma durumu
- VAZİFELİLİK
- ...
- VAZİFEŞİNAS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Ödevine, işine bağlı
-
[sıfat]
Ödevine, işine bağlı
- KRUVAZİYER
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Büyük gezinti gemisi
-
[isim]
Büyük gezinti gemisi
- BURJUVAZİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Burjuva sınıfı, kent soyluluk
-
[isim]
Burjuva sınıfı, kent soyluluk
- SVAZİLAND
- ...
- NÜVAZİŞLİ
- ...
- MÜTEVAZİN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Birbirine uyan, oranlı
-
[sıfat]
Birbirine uyan, oranlı
- VAZİFESİZ
-
-
[sıfat]
Ödevi, görevi olmayan
-
[sıfat]
Ödevi, görevi olmayan
- NEVAZİŞLİ
- ...
- VAZİFELİ
-
-
[sıfat]
Ödevli
-
Görevli
- "Bu sırada vazifeli polisler, şehrin her köşesinde işbaşında idiler." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Ödevli
- MÜTEVAZİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Birbirine paralel olan
-
[sıfat]
Birbirine paralel olan
- NEVAZİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Nezle
- "Sabah erkenden ayaza çıkarsan nevazil olursun..." (Burhan Felek)
-
[isim]
Nezle
- NÜVAZİŞ
- ...
- VAZİYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Konum
- "Kasaba coğrafi vaziyeti yüzünden lodosu, poyrazı pek az tutan bir limanda kurulmuştur."
- "İşgalden sonra Rumların bize karşı nasıl bir vaziyet aldıklarını da pekâlâ biliyorduk." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Karısı ve arkadaşı da bir müddet sustular, galiba bir şeyler düşündüler. Vaziyeti yine genç diplomat kurtardı." (Refik Halit Karay)
-
Durum, tavır, hâl
- "Vaziyetimi söyleyiniz, hemen gelir beni kurtarır." (Aka Gündüz)
-
[isim]
Konum
- NEVAZİŞ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
İltifat, gönül alma, okşama
- "Vaktiyle en tatlı iltifatları, en sıcak nevazişleri ondan işittim." (Orhan Seyfi Orhon)
-
[isim]
İltifat, gönül alma, okşama
- VAZİFE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ödev
- "Şimdi artık vazife bitmiş, gülüp eğlenmeye sıra gelmiştir." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Geçici Bakanlar Kurulu, seçim süresince ve yeni Meclis toplanıncaya kadar vazife görür." (Anayasa)
- "Biz burada beklemişiz, onun vazifesi mi?"
-
Görev
- "Nedim bugün vazifesine geç geldi." (Aka Gündüz)
-
Günlük ücret, yevmiye
-
[isim]
Ödev