İçinde vam olan 22 kelime var. İçerisinde VAM bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında vam olan kelimeler listesine ya da Sonu vam ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
KIVAMLAŞTIRICI, KIVAMLAŞTIRMAK
KIVAMLAŞTIRMA, YALOVAMİSKETİ
DEVAMSIZLIK, KIVAMLANMAK
DEVAMLILIK, KIVAMLANMA
BERDEVAM, DEVAMSIZ, KIVAMSIZ
DEVAMLI, KIVAMLI, SIVAMAK
AVAMCA, SIVAMA, VAMPİR
AKVAM, DEVAM, KIVAM
AVAM, VAMP
A M V Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AM, AV, MA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KIVAMLAŞTIRICI
-
-
[isim]
Sıvı bir maddeyi kıvamına getirmeyi sağlayan alet
-
[isim]
Sıvı bir maddeyi kıvamına getirmeyi sağlayan alet
- KIVAMLAŞTIRMAK
-
-
[-i]
Bir maddeyi sıvıdan ayırarak kıvamlı duruma getirmek
-
[-i]
Bir maddeyi sıvıdan ayırarak kıvamlı duruma getirmek
- YALOVAMİSKETİ
-
-
[isim]
Ege ve Akdeniz bölgelerinde sofralık olarak üretilen, beyaz renkli, oval ve iri taneli bir tür üzüm, yalovaincisi
-
[isim]
Ege ve Akdeniz bölgelerinde sofralık olarak üretilen, beyaz renkli, oval ve iri taneli bir tür üzüm, yalovaincisi
- KIVAMLAŞTIRMA
-
-
[isim]
Kıvamlaştırmak işi
-
[isim]
Kıvamlaştırmak işi
- DEVAMSIZLIK
-
-
[isim]
Devam etmeme durumu, süreksizlik
-
[isim]
Devam etmeme durumu, süreksizlik
- KIVAMLANMAK
-
-
[nsz]
Sıvılar kıvamına gelmek, koyulaşmak
-
Olgunlaşmak, uygun duruma gelmek
-
[nsz]
Sıvılar kıvamına gelmek, koyulaşmak
- DEVAMLILIK
-
-
[isim]
Devamlı olma durumu, süreklilik
-
[isim]
Devamlı olma durumu, süreklilik
- KIVAMLANMA
-
-
[isim]
Kıvamlanmak işi
-
[isim]
Kıvamlanmak işi
- BERDEVAM
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Sürmekte olan, sürüp giden
- "Yüz elli sene evvel türeyen bu âdet hâlâ da berdevam." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[sıfat]
Sürmekte olan, sürüp giden
- DEVAMSIZ
-
-
[sıfat]
Devam etmeyen, süreksiz
-
Okuluna düzenli bir biçimde devam etmeyen
-
Uygunsuz davranışlarda bulunan
-
[sıfat]
Devam etmeyen, süreksiz
- KIVAMSIZ
-
-
[sıfat]
Kıvamlı olmayan
-
[sıfat]
Kıvamlı olmayan
- SIVAMAK
-
-
[-i]
Sıva ile kaplamak, sıva vurmak
- "Duvarı sıvamak."
-
[-i]
Harcı bir yere vurmak
- "Çimentoyu duvara sıvamak."
-
Bulaştırmak
- "Yüzünün bütün derisini kulaklarının arkasına kadar bir krem tabakasıyla sıvadı." (Peyami Safa)
-
Okşamak, sıvazlamak
- "Zehra Hanım Tevfik'in ebesiydi ve onu çok severdi. Arkasını sıvardı, teselli verdi." (Halide Edip Adıvar)
-
Küfretmek
-
[-i]
Sıva ile kaplamak, sıva vurmak
- DEVAMLI
-
-
[sıfat]
Sürekli, bitmeyen, kesintiye uğramayan
-
Okuluna düzenli bir biçimde devam eden
- "Devamlı öğrenci."
-
[zarf]
Sürekli, bitmeyen, kesintiye uğramayan bir biçimde
- "Devamlı memnuniyetini bildiriyor, şen, şakrak görünmeye çabalıyordu." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Sürekli, bitmeyen, kesintiye uğramayan
- KIVAMLI
-
-
[sıfat]
Gereken kıvamı bulmuş olan
-
[sıfat]
Gereken kıvamı bulmuş olan
- VAMPİR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
İnsanların kanını emdiğine inanılan yaratık
-
Yarasalardan, Yeni Dünya'nın tropik bölgelerinde yaşayan, kuyruksuz, kahverengi tüylü, arka bacakları yürümeye ve sıçramaya çok uygun, kan emici bir memeli türü (Vampyrus spectrum)
-
[isim]
İnsanların kanını emdiğine inanılan yaratık
- SIVAMA
-
-
[isim]
Sıvamak işi
-
[sıfat]
Sıvanır gibi üstüne kaplanmış, örtülmüş veya çok sık takılmış
- "Sıvama pırlanta bir taç."
-
[zarf]
Zemini hemen hiç görülmeyecek kadar kaplanmış, örtülmüş veya takılmış olarak
-
[zarf]
Ağzına kadar, silme
- "Bardağı sıvama doldurdu."
-
[isim]
Sıvamak işi
- AVAMCA
-
-
[zarf]
Avama yakışır bir biçimde
-
[zarf]
Avama yakışır bir biçimde
- DEVAM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sürme, sürüp gitme, kesilmeme, bitmeme
- "Bu teftiş üç gün üç gece devam etti." (Haldun Taner)
- "Gençler, cesaretimizi takviye eden ve devam ettiren sizsiniz" (Atatürk)
-
Bir yere belli bir amaçla, gereken zamanlarda gitme
- "Devam zorunludur."
- "Falanca kahveye mütekait memurlar devam eder." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
-
Ek, parça
-
[ünlem]
"Kesme, sürdür" anlamında kullanılan bir söz
-
[isim]
Sürme, sürüp gitme, kesilmeme, bitmeme
- KIVAM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sıvılarda koyuluk, yoğunluk
- "Bal kıvamında."
- "Yumurtayla zeytinyağı kıvamını bulunca bir kaşıkla onu soğumuş levreğin üstüne gezdireceksin." (Orhan Veli Kanık)
-
Sıvıların koyuluk derecesi
-
Bir şeyin en uygun zaman veya durumu
-
Spor çalışmalarında başarılı olunabilmesi için fizik ve moral yönünden istenilen iyi durum
-
[isim]
Sıvılarda koyuluk, yoğunluk
- AKVAM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kavimler
-
[isim]
Kavimler