İçinde va olan 6 harfli 126 kelime var. İçerisinde VA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında va olan kelimeler listesine ya da Sonu va ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A V Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AV
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- AVAMCA
-
-
[zarf]
Avama yakışır bir biçimde
-
[zarf]
Avama yakışır bir biçimde
- BULVAR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Şehir içinde ağaçlı, geniş cadde
- "İki tarafı ağaçlık bir geniş bulvardan geçiyor, mütemadiyen gidiyorduk." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Şehir içinde ağaçlı, geniş cadde
- VARİDE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Gelen şey
-
Gelen evrak
-
[isim]
Gelen şey
- HAVALE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir işi bir başkasının sorumluluğuna bırakma, ısmarlama, devretme
- "Bütün belgelerin bakanlığa havalesi gerekiyor."
- "Mahkemeye havale edeceğim, orada bülbül gibi söylersin." (Ömer Seyfettin)
- "Posta ile beş milyon liralık bir havale gönderdim."
-
Banka, postane vb. aracılığıyla gönderilen para
- "Ay başında havaleyi postaneye yatırdım."
-
Postane, banka vb. aracılığıyla para gönderildiğinde gönderenle alacak olanın adları ve para miktarı yazılı kâğıt, havale kâğıdı, havalename
-
Gebelerde, küçük çocuklarda görülen bir çeşit çırpınmalı, bazen ateşli de olabilen hastalık
-
Bir arsayı çevirmek, kapamak için çekilen perde veya duvar
- "Bu ufacık binayı bahçe ve bostan, ahır ve selamlık gibi müştemilatından birtakım duvarlar, bölmeler, havalelerle öyle bir ayırtmış..." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Yüksek ve büyük bir görünüşü olma
-
[isim]
Bir işi bir başkasının sorumluluğuna bırakma, ısmarlama, devretme
- KRAVAT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir ucu ince, diğer ucu daha geniş, gömlek yakasının altından geçirilerek önde üçgen biçiminde bağlanan, özel kumaştan yapılan giysi aksesuarı, boyun bağı
- "Muallim Bey, kravatınızın rengi gömleğinize uymamış, dedi, suratıma güldü." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Bir ucu ince, diğer ucu daha geniş, gömlek yakasının altından geçirilerek önde üçgen biçiminde bağlanan, özel kumaştan yapılan giysi aksesuarı, boyun bağı
- ŞEVVAL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Hicri takvime göre ramazandan sonra gelen ay, bayram ayı
-
[isim]
Hicri takvime göre ramazandan sonra gelen ay, bayram ayı
- TATAVA
- ...
- VAMPİR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
İnsanların kanını emdiğine inanılan yaratık
-
Yarasalardan, Yeni Dünya'nın tropik bölgelerinde yaşayan, kuyruksuz, kahverengi tüylü, arka bacakları yürümeye ve sıçramaya çok uygun, kan emici bir memeli türü (Vampyrus spectrum)
-
[isim]
İnsanların kanını emdiğine inanılan yaratık
- NARVAL
-
-
[isim]
Atlas Okyanusu'nun Antartika bölgesinde yaşayan bir tür balina, nar balinası (Monodon monoceros)
-
[isim]
Atlas Okyanusu'nun Antartika bölgesinde yaşayan bir tür balina, nar balinası (Monodon monoceros)
- BEVVAP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kapıcı
-
Mahalle okullarında hademe
- "Bevvap Salim Dayının da namaz kıldığını görmedim." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Kapıcı
- AVARCA
- ...
- NEVALE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Gereken yiyecek ve içecek şeyler, azık
- "Halk, sırtlarında heybeleri, ellerinde nevale sepetleriyle vapura girdi." (Yahya Kemal Beyatlı)
- "Elinde yiyecek paketleriyle evin nevalesini düzmüş, geri dönüyor." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Gereken yiyecek ve içecek şeyler, azık
- ŞALVAR
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Genellikle ağı çok bol olan, bele bir uçkurla bağlanan geniş bir tür pantolon
- "Ne yapacağını bilmez şaşkın bir hâlde şalvarını bacağına geçirdi." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Genellikle ağı çok bol olan, bele bir uçkurla bağlanan geniş bir tür pantolon
- KOSOVA
- ...
- AVANAK
-
Kelime Kökeni : Ermenice
-
[sıfat]
Kolaylıkla kandırılabilen veya aldatılabilen, aptal, bön
-
[sıfat]
Kolaylıkla kandırılabilen veya aldatılabilen, aptal, bön
- HAVARİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yardımcı
-
Hz. İsa'nın öğüt ve inançlarını yayma işiyle görevlendirdiği on iki yardımcısından her biri
-
Bağlı olduğu önderinin düşünce ve inançlarını yayan kimse
-
[isim]
Yardımcı
- ŞİRVAN
- ...
- CIVALI
-
-
[sıfat]
Cıvası olan
- "Cıvalı barometre."
-
[sıfat]
Cıvası olan
- HAYVAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Duygu ve hareket yeteneği olan, içgüdüleriyle hareket eden canlı yaratık
- "İnce ruhlu insanlar gibi Atatürk de hayvanları severdi." (Falih Rıfkı Atay)
-
[sıfat]
Akılsız, duygusuz, kaba, hoyrat (kimse)
-
Kızılan bir kimseye söylenen bir söz
-
At, eşek, katır gibi türlü hizmetlerde kullanılan yaratık
- "Zavallı hayvan bir saattir yüz okkadan fazla bir yükü sürüklüyordu." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Duygu ve hareket yeteneği olan, içgüdüleriyle hareket eden canlı yaratık
- AVARYA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Bir deniz yolculuğunda geminin veya yükünün gördüğü zarar
-
Çeşitli sebeplerle dayanıklılığını ve esnekliğini kaybetmiş yapağı ve yün
-
[isim]
Bir deniz yolculuğunda geminin veya yükünün gördüğü zarar