İçinde va olan 5 harfli 127 kelime var. İçerisinde VA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında va olan kelimeler listesine ya da Sonu va ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A V Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

AV

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

PRUVA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Geminin veya sandalın ön tarafı, baş bölümü
    • "Gök çakınca pruvadaki gemici: Oradalar! diye gösterdi." (Halikarnas Balıkçısı)

KIVAM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Sıvılarda koyuluk, yoğunluk
    • "Bal kıvamında."
    • "Yumurtayla zeytinyağı kıvamını bulunca bir kaşıkla onu soğumuş levreğin üstüne gezdireceksin." (Orhan Veli Kanık)
  2. Sıvıların koyuluk derecesi
  3. Bir şeyin en uygun zaman veya durumu
  4. Spor çalışmalarında başarılı olunabilmesi için fizik ve moral yönünden istenilen iyi durum

KOVAN

  1. [isim] Fişeğin kapsül, barut ve kurşun taşıyan yuva bölümü, kapçık
    • "İşte, etrafa yayılan top kovanları, kırık tüfekler, fişek yığınları..." (Halide Edip Adıvar)
  2. Çoğunlukla toprak veya tahtadan yapılan arı barınağı
  3. Yayık

HAVAN

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] İçinde bir şey dövüp ufalamaya yarayan, tahta, taş, maden veya plastikten yapılan kap
  2. Havan topu
  3. Tütün kıyma makinesi

DİVAN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yüksek düzeydeki devlet adamlarının kurduğu büyük meclis
    • "Araba yürürken karşımda divan durur gibi el pençe duruyor." (Osman Cemal Kaygılı)
  2. Divan edebiyatı şairlerinin şiirlerini topladıkları eser
  3. Sedir
    • "Köşedeki divana oturmuş, ayaklarını karşısındaki koltuğa dayamıştı." (Ömer Seyfettin)
  4. Meclis
    • "Çok geçmeden ortadaki masanın etrafında akşamki divan tekrar kurulmuş bulunuyordu." (Reşat Nuri Güntekin)

VAHİY

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir buyruk veya düşüncenin Tanrı tarafından peygamberlere bildirilmesi
    • "Bir ilham istiyorum bir gün vahye erecek." (Behçet Kemal Çağlar)
  2. Bu biçimde bildirilen buyruk

SELVA

Kelime Kökeni : Portekizce

  1. [isim] Amerika'da Amazon, Afrika'da Nijer ırmakları gibi Ekvator bölgesindeki büyük suların geçtiği havzalarda bulunan geniş ve balta girmemiş ormanlar

CEVAZ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İzin, müsaade
    • "... silah kullanılmasına kanunun cevaz verdiği durumlarda." (Anayasa)

UNVAN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir kimsenin işi, mesleği veya toplum içindeki durumu ile ilgili olarak kullanılan ad, san
    • "Deme bana Oğuz, Kayı, Osmanlı / Türk'üm, bu ad her unvandan üstündür." (Ziya Gökalp)

VATOZ

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Köpek balıklarından, sırtında büyük dikenleri olan, kuma gömülü olarak yaşayan bir balık (Raja clavata)
    • "Sahilin üç metre gerisinde vatoz ölüleri, iri iri şeytan minareleri..." (Orhan Veli Kanık)

AKVAM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kavimler

LİVAR

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Avlanan balıkları canlı olarak saklamak için ağzı içine doğru konik örülmüş sepet
    • "Keçi kellesinin ince derisini parça parça kesip de ağlara takmak için hazır edip livarına tıktığı zaman ..." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. İçinde diri balık saklanan, denizden ayrılmış havuz

ELVAN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Renkler
  2. [sıfat] Türlü renklerde olan
    • "Çok aradım bulamadım dengimi / Elvan çiçeklerden aldım rengimi." (Halk türküsü)

LAVAJ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bir işlem sonrası, metal yüzeyleri su ile yıkama
    • "Nuruosmaniye Semti'ndeki kârgir evinden, hastalarına lavaj yaparken, siyah çarşafını taktırarak bir kupa arabasına bindirip acele gitmişlerdi." (Refik Halit Karay)
  2. Bir organı su vererek yıkayıp temizleme

SAVAP
...
SİVAS
...
VARİS

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Toplardamar genişlemesi, ordubozan

TUVAL

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Üzerine resim yapılan, gerdirilmiş keten, kenevir veya pamuklu kaba kumaş
  2. Bu kumaşın üzerine yapılmış tablo

AVAZE
...
SEVAP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Hayırlı bir davranış karşısında Tanrı tarafından verileceğine inanılan ödül
    • "Bunun günahı değil, olsa olsa sevabı vardır." (Haldun Taner)
    • "Gülsüm'ün sevinci sade sevap kazanmak ümidinden doğmuyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Tanrı tarafından ödüllendirileceğine inanılan davranış

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü