İçinde v olan 4 harfli 133 kelime var. İçerisinde V harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında v harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu v harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- EVCİ
-
-
Tatil günlerini evinde geçiren yatılı öğrenci, er vb
-
Tatil günlerini evinde geçiren yatılı öğrenci, er vb
- İŞVE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kadınların ilgi çekmek, gönül çelmek için takındıkları hoş, aldatıcı tavır, kırıtma, naz, cilve, eda
- "Yelpaze çevrilir gibi birden dönüşleri, işveyle devriliş, saçılış, örtünüşleri..." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[isim]
Kadınların ilgi çekmek, gönül çelmek için takındıkları hoş, aldatıcı tavır, kırıtma, naz, cilve, eda
- AVCI
-
-
[isim]
Avı kendine iş edinen kimse
- "Avcı, elinde ipi silkeleyerek yavaş yavaş ağını çekiyordu." (Memduh Şevket Esendal)
-
Avcılara özgü şey
- "Avcı çantası. Avcı giysisi."
-
[sıfat]
Başka hayvanları yakalamakta usta olan (hayvan)
- "Avcı kuş. Avcı kedi."
-
Bir şeyi büyük bir istekle izleyen ve bulup ortaya çıkaran, tanıtan kimse
- "Yıldız avcısı."
-
[isim]
Avı kendine iş edinen kimse
- VİRA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[zarf]
Ara vermeksizin
- "Vira söylüyor."
- "Demiri vira edip açılmaya karar verdim." (Zeyyat Selimoğlu)
-
[ünlem]
Maçuna ve başka makinelerin çevrilmesi için verilen komut
-
[zarf]
Ara vermeksizin
- TAVA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Yağ kızdırma, yiyecek kızartma vb. işlere yarayan, uzun saplı yayvan kap
-
Bu kapta pişmiş yemek
- "Balık tavası. Ciğer tavası."
-
Maden eritilen saplı pota
- "Kurşun tavası."
-
Kireç karıştırılan tekne
-
Deniz veya göllerde suların geri çekilmesiyle kuruyan bölüm
-
Gemilerde borda iskelesinin alt başındaki sahanlık
-
Fide yetiştirmek için ayrılmış toprak bölümü
-
[isim]
Yağ kızdırma, yiyecek kızartma vb. işlere yarayan, uzun saplı yayvan kap
- VOLİ
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Balıkçı kayıklarının balıkları çevirmek için denize fırdolayı ağ salmaları
-
Vurgun, kazanç, kâr
- "Öyle bir voli çevir ki hem senin hem de bizim işimize yarasın." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
Balıkçı kayıklarının balıkları çevirmek için denize fırdolayı ağ salmaları
- İVGİ
-
-
[isim]
Ağaç oymaya yarar kesici araç
-
[isim]
Ağaç oymaya yarar kesici araç
- MAVİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yeşil ile menekşe rengi arasında bir renk, bulutsuz gökyüzünün rengi
-
[sıfat]
Bu renkte olan
-
[isim]
Yeşil ile menekşe rengi arasında bir renk, bulutsuz gökyüzünün rengi
- LAVA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[ünlem]
Herhangi bir yere yanaşmış filikanın kürek çekmeksizin ilerlemesi için verilen buyruk
-
[ünlem]
Herhangi bir yere yanaşmış filikanın kürek çekmeksizin ilerlemesi için verilen buyruk
- VİDO
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Oyunda kazanılacak sayıyı veya parayı iki katına çıkarma
-
[isim]
Oyunda kazanılacak sayıyı veya parayı iki katına çıkarma
- REVA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Yakışır, yerinde, uygun
- "Reva mı hiddetin, reva mı şiddetin / Zulmeden sen misin, bilmem ki ben miyim?" (Şarkı)
- "İstanbul'da işgal kuvvetleri fertlerinin halka reva görmediği cefa ve zulüm kalmamıştır." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Yakışır, yerinde, uygun
- VAKA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Olay, hadise
- "O kadar boşboğaz çocuk arasında da vakayı bir sır olarak saklamak güçtü." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[isim]
Olay, hadise
- YIVA
- ...
- NOVA
-
Kelime Kökeni : Latince
-
[isim]
Parlaklığı birdenbire artan, patlamalı değişen yıldız
-
[isim]
Parlaklığı birdenbire artan, patlamalı değişen yıldız
- VALE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
İskambil kâğıtlarında oğlan, bacak
-
Otellerde görevli acemi ve genç eleman
-
[isim]
İskambil kâğıtlarında oğlan, bacak
- EVET
-
-
[edat]
"Öyledir" anlamında doğrulama veya tasdik kelimesi, olur, oldu, peki, tamam, ya, beli, ha, he
- "Evet, bu bahsin en canlı noktası buradadır." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Konuşma arasında cümlenin olumlu anlamını pekiştirmek için kullanılan bir söz
- "Gidip kendisiyle konuştum evet sonra da..."
-
[edat]
"Öyledir" anlamında doğrulama veya tasdik kelimesi, olur, oldu, peki, tamam, ya, beli, ha, he
- LEVA
-
Kelime Kökeni : Bulgarca
-
[isim]
Bulgar para birimi
-
[isim]
Bulgar para birimi
- UZUV
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Organ, üye
-
Unsur
- "Aruz, şiir lisanımızın vücudunda bel kemiği gibi esaslı bir uzuvdur." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[isim]
Organ, üye
- VİZE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bazı resmî kâğıtlara "görülmüştür" anlamında konulan işaret ve bu işareti koyma işi
-
Ara sınav
-
Bir ülkeye girmek veya bir ülkeden çıkmak için yetkili makamlardan alınması gerekli izin
- "İçeriye girmen için vize mi bekliyorsun? İngiliz validenden izin mi gelecek?" (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Bazı resmî kâğıtlara "görülmüştür" anlamında konulan işaret ve bu işareti koyma işi
- İVME
-
-
[isim]
İvmek işi
-
Hareket eden nesnenin kısa bir zaman içinde, hızında oluşan değişmenin bu zamana oranı
- "Ankara'da yer çekimi ivmesi 980 santimetre/saniyekaredir."
-
[isim]
İvmek işi