İçinde uyd olan 19 kelime var. İçerisinde UYD bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında uyd olan kelimeler listesine ya da Sonu uyd ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
UYDULAŞTIRMAK
UYDULAŞTIRMA, UYDURMACILIK, UYDURUKÇULUK
UYDURMASYON
UYDULAŞMAK, UYDURULMAK
BUYDURMAK, UYDULAŞMA, UYDURMACA, UYDURMACI, UYDURUKÇU, UYDURULMA
BUYDURMA, UYDURMAK
UYDULUK, UYDURMA, UYDURUK
UYDU
D U Y Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
DUY
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- UYDULAŞTIRMAK
-
-
[-i]
Uydu durumuna getirmek
-
[-i]
Uydu durumuna getirmek
- UYDURMACILIK
-
-
[isim]
Uydurmacının işi
-
[isim]
Uydurmacının işi
- UYDULAŞTIRMA
-
-
[isim]
Uydulaştırmak durumu
-
[isim]
Uydulaştırmak durumu
- UYDURUKÇULUK
-
-
[isim]
Uydurukçu olma durumu
-
[isim]
Uydurukçu olma durumu
- UYDURMASYON
-
-
[sıfat]
Uydurulmuş
- "Emine ona hiç manası olmayan uydurmasyon bir Çingenece ile takıldı." (Osman Cemal Kaygılı)
-
[sıfat]
Uydurulmuş
- UYDULAŞMAK
-
-
[nsz]
Uydu durumuna gelmek
-
[nsz]
Uydu durumuna gelmek
- UYDURULMAK
-
-
[nsz]
Uydurma işi yapılmak
- "Bu, üyelik verilebilmesi için uydurulmuş nazik bir sebeptir." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[nsz]
Uydurma işi yapılmak
- UYDULAŞMA
-
-
[isim]
Uydulaşmak durumu
-
[isim]
Uydulaşmak durumu
- UYDURMACA
-
-
[sıfat]
Düzmece, sahte, yalan yanlış (bilgi, haber)
-
[sıfat]
Düzmece, sahte, yalan yanlış (bilgi, haber)
- UYDURMACI
-
-
[sıfat]
Palavracı
-
[sıfat]
Palavracı
- UYDURUKÇU
-
-
[isim]
Bazı şeyleri uydurarak anlatan kimse
-
[isim]
Bazı şeyleri uydurarak anlatan kimse
- BUYDURMAK
-
-
[-i]
Dondurmak, çok üşütmek
- "Diz boyu çamur, ince çadır, yüreği buyduran soğuk, keyfe yetmez." (Ayla Kutlu)
-
[-i]
Dondurmak, çok üşütmek
- UYDURULMA
-
-
[isim]
Uydurulmak işi
-
[isim]
Uydurulmak işi
- UYDURMAK
-
-
[-i]
Uymasını sağlamak
- "Gözlerini kilidi sökülmüş ve büyümüş anahtar deliğine uydurdu." (Peyami Safa)
-
[-i]
Hayal gücünden yararlanarak gerçek dışı bir şey söylemek, yakıştırmak
- "Terzinin kendi sözünü yanlış anlamış olduğu hikâyesini uydurmuş olmalıydı." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[-i]
Elde etmek, sağlamak, bulmak
-
[-i]
Cinsel birleşmede bulunmak, becermek
-
[-i]
Uymasını sağlamak
- BUYDURMA
-
-
[isim]
Buydurmak işi
-
[isim]
Buydurmak işi
- UYDULUK
-
-
[isim]
Uydu olma durumu, peyklik
-
[isim]
Uydu olma durumu, peyklik
- UYDURMA
-
-
[isim]
Uydurmak işi
-
Gerçek olmayan, gerçekmiş gibi gösterilen haber, asparagas
-
[sıfat]
Gerçek dışı, uydurulmuş olan, yalan, sahte, asılsız, düzme, palavra
- "Atatürk'ün Osmanlıcayı Türkçeleştirmek hususundaki güzel arzusunu bugünkü 'uydurma dilcilik' gayretine alet etmişiz." (Burhan Felek)
-
[isim]
Uydurmak işi
- UYDURUK
-
-
[sıfat]
Aslı olmayan, uydurma şey, sania
- "Liseyi zar zor bitirmiş, uyduruk işlerde yıllarca sürünmüştü." (Sulhi Dölek)
-
[sıfat]
Aslı olmayan, uydurma şey, sania
- UYDU
-
-
[isim]
Bir gezegenin çekiminde bulunarak onun çevresinde dolanan daha küçük gezegen, peyk
- "Ay, yerin uydusudur."
-
Türlü amaçlarla yerden fırlatılan ve genellikle kapalı bir yörünge çizerek yer çevresinde dolanan araç
-
[sıfat]
İşlerini ve davranışlarını daha güçlü birinin isteğine uyduran (devlet, kurum, kişi)
-
[isim]
Bir gezegenin çekiminde bulunarak onun çevresinde dolanan daha küçük gezegen, peyk