İçinde uy olan 7 harfli 60 kelime var. İçerisinde UY bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında uy olan kelimeler listesine ya da Sonu uy ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

SAĞDUYU

  1. [isim] Doğru, akla uygun yargılar verme yeteneği, aklıselim, hissiselim
    • "Bu halk çocuğunun, sağduyusu, temiz bir yüreği, yiğitliği ve hepsiyle beraber saflığı vardır." (Falih Rıfkı Atay)
  2. Doğru ile yanlışı birbirinden ayırma ve doğru yargılama gücü

UYUŞMAK

  1. [nsz] Soğuk, basınç vb. yüzünden vücudun bir yerinde, duygu ve hareket geçici olarak azalmak
    • "Öğle yemeğinden sonra sinirlerim uyuştu, ufak bir uyku kestireyim, diye kompartımanımda uzandım." (Ahmet Haşim)

UYLAŞIM

  1. [isim] Saymaca bir şey benimsemek için yapılan anlaşma

UYARTMA
...
DUYULMA

  1. [isim] Duyulmak durumu

UYDURUŞ
...
UYDULUK

  1. [isim] Uydu olma durumu, peyklik

UYARSIZ

  1. [sıfat] Uygun davranışta bulunmayan, uyumlu görünmeyen (kimse)

UYLAŞMA

  1. [isim] Uylaşmak işi veya durumu

UYRUKLU

  1. [sıfat] Bir devletin yönetimi altında olan
    • "Türkiye Cumhuriyeti uyruklu kimseler."

DUYULTU

  1. [isim] Şayia

UYGURCA
...
DUYURUM

  1. [isim] Duyurma işi

KURUYUŞ

  1. [isim] Kuruma işi veya biçimi

DUYUMCU

  1. [isim] Duyumculuk yanlısı

UYKUSUZ

  1. [sıfat] Uyumamış veya uykusunu alamamış
    • "Benim de mi düşüncelerim olacaktı / Ben de mi böyle uykusuz kalacaktım?" (Orhan Veli Kanık)
  2. [zarf] Uyumadan, uykusunu almadan
    • "Dün geceyi uykusuz geçirdiği odaya dönmek fikri onu âdeta ürkütüyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

UYUTMAK

  1. [-i] Uyumasını sağlamak, uyur duruma getirmek
  2. Acı, keder vb.ni hafifletmek
    • "Yeisimi uyutmak için dimağımı tarih okumakla yoruyorum." (Reşat Nuri Güntekin)
  3. İlgi konusu olmaktan çıkarmak, unutturmak
  4. Aldatmak, kandırmak
    • "Bugün yarın diye uyuttun durdun beni." (Atilla İlhan)

UYARMAK

  1. [-i] Bir kimseye bir davranışta bulunmamasını söylemek, ikaz etmek
    • "Mustafa Kemal Paşa gittikten sonra gelen mebuslar beni uyarıyorlardı." (Falih Rıfkı Atay)
  2. Görevini gereği gibi yapmayan kimseye nasıl davranması gerektiğini hatırlatmak, ihtarda bulunmak
  3. Bir canlının herhangi bir organını dıştan bir etki ile görev yapmaya zorlamak
  4. Öğütle yola getirmeye çalışmak
  5. Uyandırmak
    • "Demek oluyor ki iş dönüp dolaşıp büyük halk kitlelerini uyarmaya dayanıyor." (Haldun Taner)

OKUYUCU

  1. [isim] Sürekli olarak gazete, dergi vb. okuyan, okur, kari
    • "Sevgili okuyucularım, hepinize şen, mesut, kısmetli ve bereketli yıllar dilerim." (Burhan Felek)
  2. Şarkıcı
  3. Türkücü
  4. Düğüne çağrı yapan kimse

DUYGULU

  1. [sıfat] Duygusu, duyarlığı çok olan, kolay duygulanan, içli, hassas
    • "Bizi kapıda yumuşak, içli, duygulu bir kadın karşıladı." (Haldun Taner)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü