İçinde uy olan 6 harfli 46 kelime var. İçerisinde UY bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında uy olan kelimeler listesine ya da Sonu uy ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

OKUYUŞ

  1. [isim] Okuma işi veya biçimi

KUYMAK

  1. [isim] Mısır ununun erimiş tereyağıyla kavrulması, su eklenmesi, bir miktar peynir katılması ve bir süre kaynatılmasıyla elde edilen yemek
  2. Karadeniz bölgesinde ve özellikle Trabzon'da yapılan bir tür yemek
    • "Mısır kuymağı."

BUYURU

  1. [isim] Buyruk, emir

KUYUCU

  1. [isim] Kuyu kazmayı iş edinmiş kimse
  2. Özel olarak açılan kuyulara inerek lüle taşını çıkaran kimse

UYMACA

  1. [sıfat] Uyuşma, uzlaşma

UYUNTU

  1. [sıfat] Uyuşuk, tembel, miskin

UYARAN

  1. [sıfat] Uyarma işini yapan (kimse veya şey), münebbih
  2. Organizmada uyarım yaratan, uyarıcı
    • "Kahve, uyaran maddelerden biridir."
  3. [isim] Bir uyarım, bir tepki yaratan herhangi bir güç, uyarıcı

UYANIŞ

  1. [isim] Uyanma durumu veya biçimi
    • "Parasız adamın sabahleyin bir acı, zehirli uyanışı vardır, ölümden beterdir." (Refik Halit Karay)
  2. Uyanma, intibah
  3. Avrupa'da özellikle İtalya'da XV. yüzyılda başlayan genel sosyoloji ve felsefe öğretileri bütünü, Rönesans
  4. Bilgisizlikten kurtulma durumu
    • "Bazı uyanış ve toparlanış belirtileri meydana getirmişti." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

UYMACI

  1. [isim] Uymacılık yanlısı olan kimse, konformist

UYARIŞ

  1. [isim] Uyarma işi veya biçimi
    • "O susuyor, ben bunu Kâmuran'ın yüzüne bakmak için bir uyarış sayıyordum." (Halide Edip Adıvar)

UYUTUM
...
ULUYUŞ
...
DUYMAK

  1. [-i] Bilgi almak, öğrenmek, haber almak
    • "Yaptıklarını duydum."
  2. İşitmek, ses almak
    • "Çamaşırcı Fatma kadın annemin duymayan kulaklarına yalvarıyor." (Yusuf Ziya Ortaç)
  3. Dokunma, koklama vb. duyularla algılamak, hissetmek
    • "Yüzme denilen mucizeyi ancak beş altı sene sonra avuçlarımızın içinde duyabilecektik." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
  4. Nesnelere dokunmakla onların sıcaklık, soğukluk, sertlik, ağırlık, hareket vb. fizik durumlarından bilgi edinmek, hissetmek
    • "Elimin üzerinde bir böceğin gezdiğini duydum."
  5. [nsz] Bir ruh durumu içine girmek
    • "Hakiki bedbahtlar, sefaletlerini birdenbire açığa vurmaktan utanç duyarlar." (Reşat Nuri Güntekin)
  6. [nsz] Sezmek, fark etmek, hissetmek
    • "Güzel olmasın fakat ruhu olsun, bir şey duysun." (Hüseyin Cahit Yalçın)

UYLAMA
...
UYUZLU

  1. [sıfat] Uyuz hastalığı olan (kimse), uyuz
    • "Uyuzlunun bilekleri cılk yara içindeydi." (Sait Faik Abasıyanık)

UYUMLU

  1. [sıfat] Uyumu olan, ahenkli, mevzun
    • "Kadından anladığı, uyumlu arkadaşlık, çıtkırıldım olmamak, güzel, alımlı olmaktı." (Necati Cumalı)

UYUŞMA

  1. [isim] Uyuşmak (II) işi, mutabakat, antant
    • "... hayvanlar, bitkiler, böcekler, çocuklar doğa ile uyuşma içindedirler." (Necati Cumalı)

UYAKLI

  1. [sıfat] Uyağı bulunan, kafiyeli, mukaffa

BUYRUK

  1. [isim] Belirli bir davranışta bulunmaya zorlayıcı söz, emir, ferman
  2. Egemenlik
    • "Birinin buyruğunda yaşamak."

UYARTI

  1. [isim] Uyarmak için söylenen söz, uyarı, ihtar
  2. Uyaran kimse veya şey

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü