İçinde uy olan 6 harfli 46 kelime var. İçerisinde UY bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında uy olan kelimeler listesine ya da Sonu uy ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ULUYUŞ
- ...
- UYAKLI
-
-
[sıfat]
Uyağı bulunan, kafiyeli, mukaffa
-
[sıfat]
Uyağı bulunan, kafiyeli, mukaffa
- UYKUCU
-
-
[isim]
Uykuyu seven, çok uyuyan kimse
-
[isim]
Uykuyu seven, çok uyuyan kimse
- UYUNMA
-
-
[isim]
Uyunmak durumu
-
[isim]
Uyunmak durumu
- BUYRUK
-
-
[isim]
Belirli bir davranışta bulunmaya zorlayıcı söz, emir, ferman
-
Egemenlik
- "Birinin buyruğunda yaşamak."
-
[isim]
Belirli bir davranışta bulunmaya zorlayıcı söz, emir, ferman
- UYMACI
-
-
[isim]
Uymacılık yanlısı olan kimse, konformist
-
[isim]
Uymacılık yanlısı olan kimse, konformist
- UYLAMA
- ...
- UYKULU
-
-
[sıfat]
Uyku gereksinimi olan
- "Gözleri her zaman uykuludur." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[zarf]
Uyku sersemi olarak
-
[sıfat]
Uyku gereksinimi olan
- UYUŞUM
-
-
[isim]
Uyuşma durumu, uyuşurluk
- "Bir uyuşuma varmanın tadını çıkara çıkara güneşli kaldırımda yürüyordu." (Mustafa Necati Sepetçioğlu)
-
İki çekim arasında hareket, anlam, ışık, dekor, donatım, oyun bakımlarından aykırılık olmama durumu
-
[isim]
Uyuşma durumu, uyuşurluk
- DUYGAN
-
-
[sıfat]
Aşırı duygulu
- "Sanat eseri yaratmamakla beraber fazla hisli, duygan olanlar, duygularının kuvveti nispetinde, muhakkak, şu beş hissin noksanını sezip sızlanırlar." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Aşırı duygulu
- UYUMLU
-
-
[sıfat]
Uyumu olan, ahenkli, mevzun
- "Kadından anladığı, uyumlu arkadaşlık, çıtkırıldım olmamak, güzel, alımlı olmaktı." (Necati Cumalı)
-
[sıfat]
Uyumu olan, ahenkli, mevzun
- KUYRUK
-
-
[isim]
Hayvanların çoğunda, gövdenin sonunda bulunan, omurganın uzantısı olan uzun ve esnek organ
- "Zehra elinde kalem, gözlerine kuyruk çekiyordu." (Atilla İlhan)
- "Gül gibi yavrusunu bırakıp da evlenecekmiş. Kuyruk sallaya sallaya oğlumu öldürttü." (Yahya Kemal)
- "Ama hâlâ bilet var diye bekleyen en aşağı beş bin kişi güzel bir kuyruk yapmışlar." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
- "İki kişinin arkasından kuyruğa girdiği sırada, seyis biletlerini alıyordu." (Necati Cumalı)
-
Bu organa benzeyen uzantı
- "Uçağın kuyruğu. Gelinliğin kuyruğu."
-
Kuşlarda gövdenin sonunda bulunan tüy demeti
-
Koyunun bazı türlerinde eritilerek yağı alınan bir uzantısı
-
Başın arkasına toplanmış saç demeti
-
Bir harfin bitiş çizgisine yakın yerde, birden bir dönüş yapan kısa çizgi
-
İnsanların sıra beklemek için art arda durarak oluşturduğu dizi
- "Çoğu yirmi yaş civarında, sürü sepet öğrenci genç, kuyruğa girmiş, sırasını bekliyor." (Atilla İlhan)
-
Birisinin arkasına takılıp ondan ayrılmayan kimse
- "Falanca kuyruğu ile birlikte geliyor."
-
[isim]
Hayvanların çoğunda, gövdenin sonunda bulunan, omurganın uzantısı olan uzun ve esnek organ
- BUYURU
-
-
[isim]
Buyruk, emir
-
[isim]
Buyruk, emir
- UYUŞUK
-
-
[sıfat]
Duymaz ve hareket edemez duruma gelmiş, uyuşmuş
- "Terli, sıcak, uyuşuk vücudu, yatağın çukuruna yapışmış, kımıldayamıyor bile." (Peyami Safa)
-
Gevşek, tembel, sünepe, uyuntu
-
[sıfat]
Duymaz ve hareket edemez duruma gelmiş, uyuşmuş
- UYDUCU
- ...
- UYARIŞ
-
-
[isim]
Uyarma işi veya biçimi
- "O susuyor, ben bunu Kâmuran'ın yüzüne bakmak için bir uyarış sayıyordum." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Uyarma işi veya biçimi
- DUYSAL
-
-
[sıfat]
Duyuyla alınan
-
[sıfat]
Duyuyla alınan
- UYUNTU
-
-
[sıfat]
Uyuşuk, tembel, miskin
-
[sıfat]
Uyuşuk, tembel, miskin
- UYDURU
- ...
- DUYURU
-
-
[isim]
Herhangi bir olguyu, bir işi, bir durumu duyurmak için yayımlanan yazılı veya sözlü haber, ilan, anons
-
[isim]
Herhangi bir olguyu, bir işi, bir durumu duyurmak için yayımlanan yazılı veya sözlü haber, ilan, anons