İçinde uy olan 6 harfli 46 kelime var. İçerisinde UY bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında uy olan kelimeler listesine ya da Sonu uy ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- UYDURU
- ...
- UYUYUŞ
-
-
[isim]
Uyuma durumu veya biçimi
-
[isim]
Uyuma durumu veya biçimi
- UYARCI
-
-
[isim]
Uygun davranışta bulunan, uyumlu görünen kimse
-
[isim]
Uygun davranışta bulunan, uyumlu görünen kimse
- UYMACA
-
-
[sıfat]
Uyuşma, uzlaşma
-
[sıfat]
Uyuşma, uzlaşma
- DUYURU
-
-
[isim]
Herhangi bir olguyu, bir işi, bir durumu duyurmak için yayımlanan yazılı veya sözlü haber, ilan, anons
-
[isim]
Herhangi bir olguyu, bir işi, bir durumu duyurmak için yayımlanan yazılı veya sözlü haber, ilan, anons
- DUYGUN
-
-
[sıfat]
Duygulu, duyar, hassas
- "Bizim kız biraz hayalci, biraz romantik, biraz çokça duygun olsaydı belki başka şeyler de öğrenecekti." (Memduh Şevket Esendal)
-
[sıfat]
Duygulu, duyar, hassas
- UYARIŞ
-
-
[isim]
Uyarma işi veya biçimi
- "O susuyor, ben bunu Kâmuran'ın yüzüne bakmak için bir uyarış sayıyordum." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Uyarma işi veya biçimi
- UYAKLI
-
-
[sıfat]
Uyağı bulunan, kafiyeli, mukaffa
-
[sıfat]
Uyağı bulunan, kafiyeli, mukaffa
- UYKUCU
-
-
[isim]
Uykuyu seven, çok uyuyan kimse
-
[isim]
Uykuyu seven, çok uyuyan kimse
- UYARMA
-
-
[isim]
Uyarmak işi, ihtar, tembih
- "Uyarma ve kınama cezalarıyla ilgili olanlar hariç, disiplin kararları yargı denetimi dışında bırakılamaz." (Anayasa)
-
Bir duyu organını, bütün bir sinir düzenini, kendi dışındaki bir nesne veya durumun bir tepkide bulunmaya yöneltmesi
-
[isim]
Uyarmak işi, ihtar, tembih
- UYARLI
- ...
- UYUŞMA
-
-
[isim]
Uyuşmak (II) işi, mutabakat, antant
- "... hayvanlar, bitkiler, böcekler, çocuklar doğa ile uyuşma içindedirler." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Uyuşmak (II) işi, mutabakat, antant
- DUYSAL
-
-
[sıfat]
Duyuyla alınan
-
[sıfat]
Duyuyla alınan
- UYARAN
-
-
[sıfat]
Uyarma işini yapan (kimse veya şey), münebbih
-
Organizmada uyarım yaratan, uyarıcı
- "Kahve, uyaran maddelerden biridir."
-
[isim]
Bir uyarım, bir tepki yaratan herhangi bir güç, uyarıcı
-
[sıfat]
Uyarma işini yapan (kimse veya şey), münebbih
- KUYUCU
-
-
[isim]
Kuyu kazmayı iş edinmiş kimse
-
Özel olarak açılan kuyulara inerek lüle taşını çıkaran kimse
-
[isim]
Kuyu kazmayı iş edinmiş kimse
- UYLAMA
- ...
- UYUŞUK
-
-
[sıfat]
Duymaz ve hareket edemez duruma gelmiş, uyuşmuş
- "Terli, sıcak, uyuşuk vücudu, yatağın çukuruna yapışmış, kımıldayamıyor bile." (Peyami Safa)
-
Gevşek, tembel, sünepe, uyuntu
-
[sıfat]
Duymaz ve hareket edemez duruma gelmiş, uyuşmuş
- UYUŞUM
-
-
[isim]
Uyuşma durumu, uyuşurluk
- "Bir uyuşuma varmanın tadını çıkara çıkara güneşli kaldırımda yürüyordu." (Mustafa Necati Sepetçioğlu)
-
İki çekim arasında hareket, anlam, ışık, dekor, donatım, oyun bakımlarından aykırılık olmama durumu
-
[isim]
Uyuşma durumu, uyuşurluk
- UYUMAK
-
-
[nsz]
Uyku durumunda olmak
-
İlaç etkisiyle ağrı duymayacak kadar derin uykuya dalmak
- "Hasta uyuyunca ameliyata alınacak."
-
İşlem görmemek, durgun kalmak, el sürülmemek
- "Bu eski gururu ta canevinde uyurmuş meğer." (Tarık Buğra)
-
Çevresindeki olayları fark etmemek, görmemek
- "Ben de sizler gibi adam olurdum, okurdum; okumak bilsem okurdum da uyumazdım." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[nsz]
Uyku durumunda olmak
- UYKULU
-
-
[sıfat]
Uyku gereksinimi olan
- "Gözleri her zaman uykuludur." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[zarf]
Uyku sersemi olarak
-
[sıfat]
Uyku gereksinimi olan