İçinde uv olan 7 harfli 25 kelime var. İçerisinde UV bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında uv olan kelimeler listesine ya da Sonu uv ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÇUVALLI
-
-
[sıfat]
Çuvallanmış veya çuvalı olan
-
[sıfat]
Çuvallanmış veya çuvalı olan
- SUVARIM
-
-
[isim]
Bir suvarmada veya sulamada verilen su miktarı
-
[isim]
Bir suvarmada veya sulamada verilen su miktarı
- UVERTÜR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Operada, perde açılmadan önce orkestranın çaldığı parça
-
Pokerde oyuna başlayabilmek için gerekli el
- "Uvertürün nedir?" (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[isim]
Operada, perde açılmadan önce orkestranın çaldığı parça
- ÇUVALCI
-
-
[isim]
Çuval yapan veya satan kimse
-
Tarım işlerinde ürünü çuvallara dolduran kimse
-
[isim]
Çuval yapan veya satan kimse
- TUVALET
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yıkanma, tıraş olma, giyinme, süslenme, taranma işi
- "Başımı, tuvaletimi ve makyajımı bile ezbere yapacağım, aynada kendi yüzümü görmeyeceğim." (Peyami Safa)
-
Abiye
- "Asıl mühimi oyun için bir giyecek şey, yeni, açık bir tuvalet." (Tarık Buğra)
-
Vücut temizliği ve bakımı için gereken nesne
-
Sidik veya dışkı
-
İnsanın dışkısıyla idrarını boşalttığı yer, abdesthane, ayakyolu, yüznumara, hela, kenef, memişhane, kademhane
- "Nerede ise herkesi belediyenin tuvalet çukurlarına kadar takip edeceksiniz." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Yıkanma, tıraş olma, giyinme, süslenme, taranma işi
- MUVAFIK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Uygun
- "Böyle bir teklifi kabul etmek kolay ve muvafık değildir." (Atatürk)
- "Bu, saadet, hürriyet vaat eden düşman kumandanının karşısında inat etmeyi muvafık bulmadı." (Ömer Seyfettin)
- "Balkanlardan denizi seyretsek daha muvafık olur." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Uygun
- KRUVAZE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Ön parçaları birbiri üzerine gelecek biçimde yapılmış olan (ceket, yelek)
- "Bir kruvaze yelek giymiş: Ön cepleri büyük." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[sıfat]
Ön parçaları birbiri üzerine gelecek biçimde yapılmış olan (ceket, yelek)
- BURJUVA
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Şehirde yaşayıp özel imtiyazlardan yararlanan
- "Burjuva bir aileden doğmuş, bir fabrikatörle evlenmiş." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
Orta sınıftan olan, kent soylu
-
[sıfat]
Şehirde yaşayıp özel imtiyazlardan yararlanan
- GREJUVA
- ...
- DUVARCI
-
-
[isim]
Duvar ören nitelikli işçi
-
[isim]
Duvar ören nitelikli işçi
- PİSUVAR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Genel tuvaletlerde erkeklerin kullandığı, duvar kenarına yerleştirilmiş sidiklik
-
[isim]
Genel tuvaletlerde erkeklerin kullandığı, duvar kenarına yerleştirilmiş sidiklik
- DUVARLI
- ...
- ARGUVAN
- ...
- ARDUVAZ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kayağan taş
-
[isim]
Kayağan taş
- SUVARMA
-
-
[isim]
Suvarmak işi
-
[isim]
Suvarmak işi
- MUVAZAA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Danışık, danışıklık
-
[isim]
Danışık, danışıklık
- PENUVAR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir tür sabahlık
-
[isim]
Bir tür sabahlık
- TURNUVA
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Oyuncu veya takımlar arasında sırayla yapılan yarışma dizisi
- "Tenis turnuvası. Satranç turnuvası."
-
[isim]
Oyuncu veya takımlar arasında sırayla yapılan yarışma dizisi
- DUVAKÇI
-
-
[isim]
Duvak yapan veya satan kimse
-
[isim]
Duvak yapan veya satan kimse
- ERGUVAN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Baklagillerden, eflatunla kırmızı arası renkte çiçek açan, güzel bir süs ağacı, deliboynuz (Cercis siliquastrum)
- "Erguvan dallarından örülmüş çardağın içi loştu iyice." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Baklagillerden, eflatunla kırmızı arası renkte çiçek açan, güzel bir süs ağacı, deliboynuz (Cercis siliquastrum)