İçinde utu olan 8 harfli 24 kelime var. İçerisinde UTU bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında utu olan kelimeler listesine ya da Sonu utu ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

T U U Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

TU, UT

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

OKUTULMA

  1. [isim] Okutulmak işi

KURUTUCU

  1. [isim] Nemi, ısı veya hava akımıyla uzaklaştırıp içine konulan maddeleri kurutan alet
    • "Çamaşır kurutucusu. Saç kurutucusu."
  2. Boya ve parlatıcıların çabuk kurumalarını sağlamak amacıyla içlerine katılan madde

TUTUKEVİ

  1. [isim] Tutukluların kapatıldığı yer, kodes, tomruk, tevkifhane

UYUTULMA

  1. [isim] Uyutulmak işi

YUTULMAK

  1. [nsz] Yutma işi yapılmak

KORKUTUŞ
...
UNUTULUŞ
...
AVUTULMA

  1. [isim] Avutulmak işi

AVUTULUŞ

  1. [isim] Avutulma işi veya biçimi

TUTUKSUZ

  1. [sıfat] Tutuklanmadan yargılanan
  2. [zarf] Tutuklanmadan

UNUTULMA

  1. [isim] Unutulmak durumu

TUTUKLUK

  1. [isim] Tutuk olma durumu
    • "Bu, onca sosyal uzviyet üzerinde, beyni durduran, kulakları tıkayan, gözlere perde çeken, dile ve ellere inmeli bir adam tutukluğunu veren bir darbe idi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  2. Düzgün işlememe durumu
    • "Motor tutukluk yapıyor."
    • "En çok da kaleminin hiç tutukluk yapmamasına seviniyordum." (Cahit Uçuk)

KARAKUTU

  1. [isim] Uçaklarda pilotların konuşmalarını ve kuleden gelen mesajları alıp saklayan araç

TUTULMAK

  1. [nsz] Tutma işi yapılmak veya tutma işine konu olmak
    • "Bir yazıhane kiralanmış, aylıkla bir otomobil tutulmuştu." (Ercüment Ekrem Talu)
  2. Ay ve güneş tutulma olayına uğramak
  3. Ünlü olmak, meşhur olmak
  4. Tutuk duruma gelmek
  5. Bir organı işleyemez olmak
    • "Konuşmak için dilim, yazmak için kalemim tutuldu." (Falih Rıfkı Atay)
  6. [-e] Birine tutkun olmak, sevmek
  7. [-e] Bir işe veya birine canı sıkılmak
    • "Sen filozof geçinen ukala bir adama benzersin. Bak, ben böyle şeylere fena tutulurum." (Haldun Taner)
  8. [-e] Yakalanmak
    • "Hastalığa tutulduğu sıralarda bir sabun fabrikasında çalışıyordu." (Necati Cumalı)

KUTULAMA

  1. [isim] Kutulamak işi

TUTUMSUZ

  1. [sıfat] Aşırı harcamalar yapan, savurgan, müsrif

KUTUPSAL

  1. [sıfat] Kutupla ilgili

UYUTULUŞ
...
SOĞUTUCU

  1. [sıfat] Soğutma özelliği olan, frigorifik
  2. [isim] Buzdolabı
  3. [isim] Bir makine veya yapıda, aşırı ısınmayı önlemek için yer alan düzen, soğutmaç

TUTUŞMAK

  1. [-e] Birbirini tutmak, birbirine ilişip dokunmak
  2. Bir işe başlamak, girişmek
    • "İki ordu bir harbe daha tutuştular." (Falih Rıfkı Atay)
  3. [nsz] Yanmaya başlamak, ateş almak
    • "Bu fenerleri birbirine bağlayan çiçekli askılardaki küçük lambalar tutuştu." (Hüseyin Cahit Yalçın)
  4. [nsz] Kızarmak, kızıllaşmak
    • "Karşı dağlarda tutuşmuş gibi gül bahçeleri / Koyu bir kırmızılık gökten ayırmada yeri." (Yahya Kemal Beyatlı)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü