İçinde utu olan 8 harfli 24 kelime var. İçerisinde UTU bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında utu olan kelimeler listesine ya da Sonu utu ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

T U U Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

TU, UT

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

KUTUPSAL

  1. [sıfat] Kutupla ilgili

TUTUŞMAK

  1. [-e] Birbirini tutmak, birbirine ilişip dokunmak
  2. Bir işe başlamak, girişmek
    • "İki ordu bir harbe daha tutuştular." (Falih Rıfkı Atay)
  3. [nsz] Yanmaya başlamak, ateş almak
    • "Bu fenerleri birbirine bağlayan çiçekli askılardaki küçük lambalar tutuştu." (Hüseyin Cahit Yalçın)
  4. [nsz] Kızarmak, kızıllaşmak
    • "Karşı dağlarda tutuşmuş gibi gül bahçeleri / Koyu bir kırmızılık gökten ayırmada yeri." (Yahya Kemal Beyatlı)

UYUTUMCU
...
TUTULMUŞ

  1. [sıfat] Engellenmiş
  2. Ele geçirilmiş

AVUTULMA

  1. [isim] Avutulmak işi

YUTULMAK

  1. [nsz] Yutma işi yapılmak

TUTUKSUZ

  1. [sıfat] Tutuklanmadan yargılanan
  2. [zarf] Tutuklanmadan

SOĞUTUCU

  1. [sıfat] Soğutma özelliği olan, frigorifik
  2. [isim] Buzdolabı
  3. [isim] Bir makine veya yapıda, aşırı ısınmayı önlemek için yer alan düzen, soğutmaç

TUTUKLUK

  1. [isim] Tutuk olma durumu
    • "Bu, onca sosyal uzviyet üzerinde, beyni durduran, kulakları tıkayan, gözlere perde çeken, dile ve ellere inmeli bir adam tutukluğunu veren bir darbe idi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  2. Düzgün işlememe durumu
    • "Motor tutukluk yapıyor."
    • "En çok da kaleminin hiç tutukluk yapmamasına seviniyordum." (Cahit Uçuk)

TUTUNMAK

  1. [-e] Tutup bırakmamak, dayanmak, sarılmak veya asılmak
    • "Evinin bahçesinin kapısını açtım ve kapanmayan panjurlarına tutunarak odasına girdim." (Memduh Şevket Esendal)
  2. [nsz] Aynı yerde ve durumda kalmak, direnmek, dayanmak
    • "Düşman ordusu ordumuz karşısında tutunamadı."
  3. [nsz] Kendini kabul ettirmek, kendine bir yer sağlamak
  4. [nsz] Kendi üzerine koymak, kullanmak
    • "Yaşmak tutunmak. Sülük tutunmak."
  5. Sataşmak, çıkışmak
    • "... anam sabahleyin evine giden Naime adındaki kıza tutunmuş. İkisini de ağlatıncaya kadar söylemiş." (Memduh Şevket Esendal)

UYUTULMA

  1. [isim] Uyutulmak işi

OKUTULMA

  1. [isim] Okutulmak işi

KORKUTUŞ
...
UYUTULUŞ
...
AVUTULUŞ

  1. [isim] Avutulma işi veya biçimi

TUTUKEVİ

  1. [isim] Tutukluların kapatıldığı yer, kodes, tomruk, tevkifhane

KUTULAMA

  1. [isim] Kutulamak işi

UNUTULMA

  1. [isim] Unutulmak durumu

TUTULMAZ

  1. [sıfat] Yakalanmaz, ele avuca gelmez

TUTUMSUZ

  1. [sıfat] Aşırı harcamalar yapan, savurgan, müsrif

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü