İçinde utu olan 5 harfli 9 kelime var. İçerisinde UTU bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında utu olan kelimeler listesine ya da Sonu utu ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

T U U Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

TU, UT

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

TUTUŞ

  1. [isim] Tutma işi veya biçimi

YUTUŞ
...
TUTUM

  1. [isim] Tutulan yol, davranış
    • "Anlayışsızlıklarınız ve yanlış tutumlarınız yüzünden beni inatçı sanıyorsunuz." (Tarık Buğra)
  2. Para veya herhangi bir şeyi dikkatli kullanma, idare, idareli tüketme, iktisat, tasarruf, ekonomi

YUTUM

  1. [isim] Yutma işi

NUTUK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Söz, konuşma
    • "Onun nutkundan sonra bu meselenin artık münakaşa edilmemesi, bitmesi lazımdı." (Memduh Şevket Esendal)
    • "Kıyıda dalgalara nutuk çekip kekemeliğini düzeltmeye çalışıyor." (Haldun Taner)
    • "Kapıdan içeri bir adım attıktan sonra durdu, nutuk verir gibi elini sallayarak..." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Fakat işte onu karşısında görünce nutku tutulmuş." (Haldun Taner)
  2. Söylev
    • "Atatürk'ün onuncu yıl nutku."

KUTUR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Daire ve kürede çap
  2. Köşegen

KUTUP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yer yuvarlağının, Ekvator'dan en uzak olan yer ekseninin geçtiği varsayılan iki noktasından her biri
    • "Kutuplara gitmeği bile çok düşündüm." (Peyami Safa)
  2. Birbiriyle karşıt olan şeylerden her biri
    • "Çalışanlarla çalıştıranları ayrı kutuplarda toplayarak birbirine düşman ediyor." (Necati Cumalı)
  3. Gök küresinin, dolayında döndüğü varsayılan eksenin iki ucundan her biri
  4. Elektrik akımını oluşturan gerilim ayrılığının en yüksek dereceyi bulduğu iki noktadan her biri
  5. Bir mıknatıs demirinin iki ucundan her biri
  6. Bir konuda yüksek bilgisi ve yetkisi olan kimse
    • "Kendini kaza halkına âdeta bir kutup diye tanıtmıştı." (Ercüment Ekrem Talu)

TUTUK

  1. [sıfat] Akıcı, rahat konuşamayan
  2. Eski işlevini göremez duruma gelmiş
    • "Geçen gün beni dövdüler. Boynum, omuzlarım hâlâ tutuk." (Atilla İlhan)
  3. Kısılmış, tutulmuş, kesik
    • "Ağır ağır ve tahtalar arasında boğulan tutuk akislerle yükseliyordu." (Peyami Safa)
  4. Tutuklu
  5. Kapalı, tıkalı
  6. Sıkıntılı
    • "Bu tutuk hava içinde saat ona doğru Meclisin zili uzun uzun çaldı." (Ruşen Eşref Ünaydın)
  7. Durgun, çekingen, sıkılgan

HUTUT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Çizgiler
    • "Köy evlerinin kızıl loşluğundan gece karanlığına geçerken keskin hututu eriyordu." (Halide Edip Adıvar)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü