İçinde ur olan 8 harfli 296 kelime var. İçerisinde UR bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ur olan kelimeler listesine ya da Sonu ur ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KURGUSAL
-
-
[sıfat]
Kurgu ile ilgili, düşüntülü, spekülatif
-
[sıfat]
Kurgu ile ilgili, düşüntülü, spekülatif
- TURNUSOL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Birtakım bitkilerden elde edilen mavi boya maddesi
-
[isim]
Birtakım bitkilerden elde edilen mavi boya maddesi
- YUMURCAK
-
-
[isim]
Yaramaz küçük çocuk
- "Bizim yumurcaklar ağızları gibi açık o güzel gözleri yuvarlacık, verdiğim derse bakıyorlardı." (Tarık Buğra)
-
Veba hastalığında koltuk altında veya kasıkta çıkan çıban
-
[isim]
Yaramaz küçük çocuk
- DOKURCUN
-
-
[isim]
Ot veya ekin yığını, tokurcun
-
Dokuztaş oyunu
-
Çizgili şayak kumaş
-
[isim]
Ot veya ekin yığını, tokurcun
- KURTALAN
- ...
- TEBAHHUR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Su, sıvı vb. kaynayıp buhar olma, buğulaşma, buharlaşma, uçma
-
[isim]
Su, sıvı vb. kaynayıp buhar olma, buğulaşma, buharlaşma, uçma
- BURCUMAK
-
-
[nsz]
Güzel koku yaymak
-
[nsz]
Güzel koku yaymak
- SİNGAPUR
- ...
- BULGURSU
-
-
[sıfat]
Bulguru andıran, bulgura benzeyen, bulgur gibi, bulgurumsu
-
[sıfat]
Bulguru andıran, bulgura benzeyen, bulgur gibi, bulgurumsu
- ESENYURT
- ...
- SOMURTUŞ
-
-
[isim]
Somurtma işi veya biçimi
-
[isim]
Somurtma işi veya biçimi
- BOCURGAT
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Ağır yükleri çekmek için manivela ile döndürülen ve döndürüldükçe çekilecek şeyin bağlı bulunduğu urganı kendi üzerine saran çıkrık
-
[isim]
Ağır yükleri çekmek için manivela ile döndürülen ve döndürüldükçe çekilecek şeyin bağlı bulunduğu urganı kendi üzerine saran çıkrık
- KURULMAK
-
-
[nsz]
Kurma işine konu olmak veya kurma işi yapılmak
- "Kurulmuştu benim adıma bir saray / Çevresini dolanmış gümüşten bir çay." (Ahmet Muhip Dranas)
-
[-e]
Rahatça oturmak, yerleşmek
- "Yırtık pırtık giysili serserilerin peykelere kurulduğunu görünce çok şaşırmıştır." (Salâh Birsel)
-
Övünür biçimde davranışlarda bulunmak, kasılmak
- "Adam amma da kuruluyor."
-
[nsz]
Kurma işine konu olmak veya kurma işi yapılmak
- SAVURMAK
-
-
[-i]
Havaya atıp dağıtmak, saçmak
- "Bir eğlence yerinde destelerle banknotu havaya savurduktan sonra..." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Rüzgâr, şiddetle eserek bir yeri, bir şeyi altüst etmek, havaya kaldırmak, dağıtmak
-
Kaldırıp atmak, fırlatmak
- "Adam birden silkinip beni yavaşça yana savurdu." (Nazlı Eray)
-
[nsz]
Şiddetle döndürerek sallamak, kaldırarak vurmak
- "Kılıç savurmak. Değnek savurmak."
-
Bir sıvının havalanmasını veya kaynayan sıvının taşmasını önlemek, soğutmak amacıyla alıp yine kendi kabına dökmek
- "Sarnıcın suyunu savurmak."
-
Sallamak, uçurmak, dalgalandırmak
- "Ayaklarını boşluğa savururken küçük dolap gürültüyle yıkıldı." (Peyami Safa)
-
[nsz]
Yalan, küfür vb. söylemek
- "Onun bütün çapkınlığı Solmaz'a yoldan geçerken savurduğu birkaç kelimeden ibaretti." (Haldun Taner)
-
Boşuna ve çok miktarda harcamak, israf etmek
- "Paraları savurmak."
-
[-i]
Havaya atıp dağıtmak, saçmak
- BUHURDAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Buhurluk
- "Dağıtır gülleri boşlukta hava / Ve buhurdanda tüter amberler." (Arif Nihat Asya)
-
[isim]
Buhurluk
- FATURALI
-
-
[sıfat]
Faturası olan
-
[sıfat]
Faturası olan
- KURTULUŞ
-
-
[isim]
Bir şeyden, bir yerden kurtulma, felah, halas, necat, selamet
- "Doktor o kaosun içinde yalnızlığı seçmiş, kurtuluşu onda bulmuştu." (Tarık Buğra)
-
Bir yerin düşman işgalinden kurtulma günü
- "İzmir'in kurtuluşu her yıl 9 Eylülde kutlanır."
-
[isim]
Bir şeyden, bir yerden kurtulma, felah, halas, necat, selamet
- TURŞULUK
-
-
[sıfat]
Turşu yapmaya elverişli
- "Turşuluk biber. Turşuluk hıyar."
-
[sıfat]
Turşu yapmaya elverişli
- TAHATTUR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Hatırlama
-
[isim]
Hatırlama
- AŞURELİK
-
-
[isim]
Aşure dağıtmaya yarayan kap
-
[sıfat]
Aşure yapmada kullanılan
- "Aşurelik buğday."
-
[isim]
Aşure dağıtmaya yarayan kap