İçinde ur olan 10 harfli 297 kelime var. İçerisinde UR bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ur olan kelimeler listesine ya da Sonu ur ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- HOPURDATMA
-
-
[isim]
Höpürdetme
-
[isim]
Höpürdetme
- ÖVÜNEDURMA
- ...
- YAPADURMAK
- ...
- KURTYENİĞİ
- ...
- MURDARİLİK
-
-
[isim]
Omurilik
-
[isim]
Omurilik
- UÇUŞTURMAK
- ...
- ONURSALLIK
- ...
- KANKURUTAN
-
-
[isim]
Adamotu
-
[isim]
Adamotu
- KURCALANIŞ
-
-
[isim]
Kurcalanma işi veya biçimi
-
[isim]
Kurcalanma işi veya biçimi
- KURUMLANIŞ
-
-
[isim]
Kurumlanma işi veya biçimi
-
[isim]
Kurumlanma işi veya biçimi
- YUMURTACIK
-
-
[isim]
Canlılarda dişinin, döllenip oğulcuk durumuna gelmesi için çıkardığı üreme hücresi
-
Kapalı tohumlularda, döllenmeden sonra değişikliğe uğrayarak tohumu oluşturan bölüm
-
[isim]
Canlılarda dişinin, döllenip oğulcuk durumuna gelmesi için çıkardığı üreme hücresi
- OLUŞTURTMA
- ...
- KURTLANMAK
-
-
[nsz]
İçinde veya üzerinde kurt üremek
-
Rahat oturmayıp telaş ve sabırsızlık göstermek
-
Sürekli kımıldanmak
-
Bir yerde çok oturmaktan bıkarak gezme gereği duymak
- "Sabahtan beri burada kurtlandım, biraz çıkalım."
-
[nsz]
İçinde veya üzerinde kurt üremek
- HALLİHAMUR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İçinde bulunduğu şartlara uyma
- "Suyun, toprağın, gözyaşının ve insan kanının hallihamur olduğu bu Anadolu toprağı susar mı?" (Aka Gündüz)
-
[isim]
İçinde bulunduğu şartlara uyma
- KOŞTURTMAK
- ...
- SAVUNDURMA
- ...
- OBURLAŞMAK
-
-
[nsz]
Obur duruma gelmek
- "Günde dört defa yiyecek şekilde oburlaştım." (Aka Gündüz)
-
[nsz]
Obur duruma gelmek
- DOYURULMAK
-
-
[nsz]
Doyurma işine konu olmak
-
[nsz]
Doyurma işine konu olmak
- KURCALAMAK
-
-
[-i]
Ellemek, karıştırarak bakmak
- "Radyoyu kurcalayıp iyice bozdu."
-
Sivri bir şey sokup karıştırarak zorlamak
- "Kilidi kurcalamışlar."
-
Karıştırıp azdırmak, tahriş etmek
- "Çıbanı kurcalamamalı."
-
Meşgul ve rahatsız etmek
- "Bu sorunun cevabı zihnimi bir hayli kurcalayıp durmuştur." (Haldun Taner)
-
Bir konuyu araştırmak, üstünde durmak, eşelemek
- "Tam bu bahsi kurcalayacak vakti buldum, doğrusu!" (Refik Halit Karay)
-
[-i]
Ellemek, karıştırarak bakmak
- KOŞUŞTURMA
-
-
[isim]
Koşuşturmak işi
-
[isim]
Koşuşturmak işi