İçinde uma olan 7 harfli 29 kelime var. İçerisinde UMA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında uma olan kelimeler listesine ya da Sonu uma ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A M U Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

AM, MA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

KUKUMAV
...
KUMASIZ

  1. [sıfat] Kuması olmayan

DOKUMAK

  1. [-i] Tezgâhta ipliği, çözgü ve atkı durumunda kullanarak kumaş yapmak
    • "Bir tezgâhta tülbent dokuyan narin bir kıza âşık oldum." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. En ince noktalarına kadar özen göstererek, emek vererek ortaya çıkarmak
  3. Ağacın yemişlerini sırıkla vurarak indirmek

PORSUMA

  1. [isim] Porsumak işi veya durumu

UMARSIZ

  1. [sıfat] Çaresiz bir biçimde, çıkar yolu olmaksızın
    • "... bir yalıya yaslanıp Sait için umarsız gözyaşları dökmeye vakit bulalım." (Salâh Birsel)

SATSUMA

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Kabuğu kolay soyulabilen, güzel kokulu bir mandalina türü

KUMANDI
...
KURUMAK

  1. [nsz] Islaklığını, nemini yitirerek kuru duruma gelmek
    • "Çıplak dallarda henüz kuruyamayan su damlaları parlak, mavi birer boncuk gibi parlıyordu." (Halide Edip Adıvar)
  2. Bitki, suyu çekilip cansız duruma gelmek
  3. Akarsu, göl vb.nin suyu kalmamak
    • "Kurumuş dere gibi taşlık bir yerden geçtik." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
  4. Bazı nesneler yumuşaklığını yitirmek, sertleşmek
    • "Darı ve mısır yemekten bağırsakları kurumuştu." (Refik Halit Karay)
  5. Cılızlaşmak, sıskalaşmak, zayıflamak
    • "Karısı hırçınlıktan kurumuş bir kadın." (Memduh Şevket Esendal)

KUMANDA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Komuta
  2. Elektronik aygıtları belli bir uzaklıktan yönetmeye yarayan kablosuz alet
    • "Büyük kuvvetlere kumanda etmek istiyorum, demişti." (Falih Rıfkı Atay)

BURCUMA

  1. [isim] Burcumak işi

KUMAŞLI

  1. [sıfat] Kumaşı olan
    • "Esvapları buruşuk kumaşlı, gülünç şeylerdi." (Abdülhak Şinasi Hisar)

OBRUMAK
...
MALUMAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bilgi
    • "Bu hakikatler artık çocukların bildikleri en basit malumat sırasına geçmiştir." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)

KUMKUMA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Küçük testi, çömlek
  2. Kötü, olumsuz bir özelliği kendinde fazlasıyla toplayan kimse, olay, olgu veya yer
    • "Dedikodu kumkuması."
    • "Burnundan kıl aldırmayacak kadar kompleks kumkuması bir adamdı." (Haldun Taner)

ÇAYCUMA
...
KUMAŞÇI

  1. [isim] Kumaş üreten veya satan kimse

SOĞUMAK

  1. [nsz] Isısını hızla veya yavaş yavaş yitirerek soğuk duruma gelmek
    • "Üşüyorum, vücudumun soğuduğunu duyuyorum, dişlerim birbirine vuruyor." (Refik Halit Karay)
  2. [-den] Birine veya bir şeye duyulan istek, sevgi ve ilgi kalmamak
    • "Belki de benim başkasıyla evlenip gidişim üzerine hayattan soğudu, kendini koyverdi." (Haldun Taner)

DUMANLI

  1. [sıfat] Dumanı olan, duman çıkaran
    • "Dumanlı barut."
  2. Sisli, sisle örtülü
  3. Sıkıntılı, bulanık
    • "Karışık rüyalarda görülen manzaralar gibi dumanlı bir sahne." (Aka Gündüz)
  4. Esrik, sarhoş

HANUMAN

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Ev bark, ocak
    • "Bu oğlan hanumanımı yıkar benim, derdi." (Reşat Nuri Güntekin)

KUMANCA
...
Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü