İçinde uma olan 7 harfli 29 kelime var. İçerisinde UMA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında uma olan kelimeler listesine ya da Sonu uma ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A M U Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

AM, MA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ÇAYCUMA
...
KUMKUMA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Küçük testi, çömlek
  2. Kötü, olumsuz bir özelliği kendinde fazlasıyla toplayan kimse, olay, olgu veya yer
    • "Dedikodu kumkuması."
    • "Burnundan kıl aldırmayacak kadar kompleks kumkuması bir adamdı." (Haldun Taner)

TARUMAR

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Dağınık, karışık, perişan
    • "Cemiyetin kuruluşunu tarumar etmek için doğmuş bir ihtilalci gibi tasarlıyordu." (Peyami Safa)
    • "Sen gittin soframız oldu tarumar." (Cahit Sıtkı Tarancı)

KUMANCA
...
OBRUMAK
...
SATSUMA

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Kabuğu kolay soyulabilen, güzel kokulu bir mandalina türü

PORSUMA

  1. [isim] Porsumak işi veya durumu

KUMASIZ

  1. [sıfat] Kuması olmayan

MALUMAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bilgi
    • "Bu hakikatler artık çocukların bildikleri en basit malumat sırasına geçmiştir." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)

CUMASIZ
...
SOLUMAK

  1. [nsz] Nefes alıp vermek
  2. Sık ve kesik soluk alıp vermek
    • "Devlerle güreşmiş gibi soluyordu." (Tarık Buğra)
  3. Zorlanmak, gücünün hepsini harcamak
    • "Otomobil soluyarak Kırmızıtepe'ye tırmanmaya başladı." (Halide Edip Adıvar)

DUMANLI

  1. [sıfat] Dumanı olan, duman çıkaran
    • "Dumanlı barut."
  2. Sisli, sisle örtülü
  3. Sıkıntılı, bulanık
    • "Karışık rüyalarda görülen manzaralar gibi dumanlı bir sahne." (Aka Gündüz)
  4. Esrik, sarhoş

KUMANDA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Komuta
  2. Elektronik aygıtları belli bir uzaklıktan yönetmeye yarayan kablosuz alet
    • "Büyük kuvvetlere kumanda etmek istiyorum, demişti." (Falih Rıfkı Atay)

BURCUMA

  1. [isim] Burcumak işi

DOKUMAK

  1. [-i] Tezgâhta ipliği, çözgü ve atkı durumunda kullanarak kumaş yapmak
    • "Bir tezgâhta tülbent dokuyan narin bir kıza âşık oldum." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. En ince noktalarına kadar özen göstererek, emek vererek ortaya çıkarmak
  3. Ağacın yemişlerini sırıkla vurarak indirmek

SORUMAK

  1. [-i] Emmek

KUKUMAV
...
HANUMAN

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Ev bark, ocak
    • "Bu oğlan hanumanımı yıkar benim, derdi." (Reşat Nuri Güntekin)

RÜSUMAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bazı mallardan devletçe alınan vergiler
    • "Size ya rüsumat müdürlüğünde yahut da şehir eminliğinde gözü olduğunu söyler." (Refik Halit Karay)

KUMANDI
...
Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü