İçinde uma olan 6 harfli 17 kelime var. İçerisinde UMA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında uma olan kelimeler listesine ya da Sonu uma ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A M U Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AM, MA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SOĞUMA
-
-
[isim]
Soğumak işi
-
[isim]
Soğumak işi
- KURUMA
-
-
[isim]
Kurumak işi
-
[isim]
Kurumak işi
- OBRUMA
- ...
- KUMALI
-
-
[sıfat]
Kuması olan
-
[sıfat]
Kuması olan
- OKUMAK
-
-
[-i]
Yazıya geçirilmiş bir metne bakarak bunu sessizce çözümleyip anlamak veya aynı zamanda seslere çevirmek
- "Bana umutsuz bir sesle son raporları okudu." (Falih Rıfkı Atay)
- "Gerçi her gece yatmadan evvel okuyup üflerse de çok geçmeden yine uyanır ve kalkardı." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[nsz]
Yazılmış bir metnin iletmek istediği şeyleri öğrenmek
- "Gazete bile okumak istemiyorum." (Burhan Felek)
-
[nsz]
Bir konuyu öğrenmek için okulda, bir öğretmenin yanında veya yazılı şeyler üzerinde çalışmak, öğrenim görmek
- "Çabuk dil öğrenmedi, okumak istemedi." (Halide Edip Adıvar)
-
[nsz]
Şarkı, türkü, şiir vb.ni sesli olarak veya ezgi ile söylemek
- "Salon boşalmaya başladı, biz şiirler okuyup dinliyoruz." (Refik Halit Karay)
-
[nsz]
Bir şeyin anlamını çözmek
- "Şifre okumak."
-
Hastalığı iyi edeceğini ileri sürerek okuyup üflemek, üfürükçülük etmek
-
Bazı belirtilerle bir anlamı, gizli bir duyguyu anlamak, kavramak
- "Yüzünü benden saklıyor. Niçin? Çehresinde, melalinde aşkının matemini okumayayım, diye mi?" (Ömer Seyfettin)
-
[nsz]
Sövmek, küfretmek
-
Bir yere çağırmak, davet etmek, okuntu göndermek
-
[-i]
Yazıya geçirilmiş bir metne bakarak bunu sessizce çözümleyip anlamak veya aynı zamanda seslere çevirmek
- ULUMAK
-
-
[nsz]
Köpek, kurt, çakal vb. hayvanlar uzun, iniltili, ağlar gibi bir ses çıkarmak
- "Geceleyin çakallar etrafta dolaşır, ulurlardı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
İnsan iniltili ses çıkararak boğuk boğuk ağlamak
- "Boğazında acı bir yumru, gözleri kupkuru, yüzükoyun mutfağın taşlarına kapandı, uludu." (Halide Edip Adıvar)
-
[nsz]
Köpek, kurt, çakal vb. hayvanlar uzun, iniltili, ağlar gibi bir ses çıkarmak
- SORUMA
-
-
[isim]
Sorumak işi
-
[isim]
Sorumak işi
- TUMAĞI
-
-
[isim]
İngin, nezle, dumağı, nevazil
-
[isim]
İngin, nezle, dumağı, nevazil
- SOLUMA
-
-
[isim]
Solumak işi
-
[isim]
Solumak işi
- ASUMAN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Gök, gökyüzü
-
[isim]
Gök, gökyüzü
- OCUMAK
-
-
[-den]
Bir şeyden korkmak, ürkmek, çekinmek
-
Bir şeyden soğumak
-
[-den]
Bir şeyden korkmak, ürkmek, çekinmek
- UYUMAK
-
-
[nsz]
Uyku durumunda olmak
-
İlaç etkisiyle ağrı duymayacak kadar derin uykuya dalmak
- "Hasta uyuyunca ameliyata alınacak."
-
İşlem görmemek, durgun kalmak, el sürülmemek
- "Bu eski gururu ta canevinde uyurmuş meğer." (Tarık Buğra)
-
Çevresindeki olayları fark etmemek, görmemek
- "Ben de sizler gibi adam olurdum, okurdum; okumak bilsem okurdum da uyumazdım." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[nsz]
Uyku durumunda olmak
- NUMARA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Bir şeyin bir dizi içindeki yerini gösteren sayı, rakam
- "Kitap sayfasının numarası."
- "Numara yapıyorum gibi bir şey gelmesin aklınıza." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Ölçü
- "Ayakkabısının numarasını gizliyor."
-
Benzer şeyleri ayırt etmek için her birinin üzerine işaret olarak yazılan sayı
-
Öğrenciye verilen not
- "Ben ki coğrafya derslerinde daima tam numara almış bir zabitim." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Okullarda öğrencileri birbirinden ayırt etmek için her birine verilen sayı
-
Eğlendirici oyunlardan her biri
- "Bu numaralar da olmasa yazlık bahçelerin tadı olmayacak." (Burhan Felek)
-
Hile, düzen, dalavere, yalan
- "İlkin bütün bunların bir emperyalizm numarası olduğunu söyleyerek kesin bir karşı tavır koydu." (Murathan Mungan)
-
[isim]
Bir şeyin bir dizi içindeki yerini gösteren sayı, rakam
- TOZUMA
-
-
[isim]
Tozumak işi
-
[isim]
Tozumak işi
- DOKUMA
-
-
[isim]
Dokumak işi, mensucat, tekstil
- "Halı dokuma sanatı. Dokuma sanayisi."
-
Minder örtüsü, yatak kılıfı vb. için kullanılan ve boyalı pamuk ipliğinden dokunan bez
-
[sıfat]
Kumaş olabilen, kumaş yapılabilen
-
Tezgâhta dokunarak elde edilen (kumaş)
-
Yapı, oluşum
- "Bunun için bu ad yıllara dayanacak, boyası has, dokuması sağlam bir ad olmalı, dedim." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Dokumak işi, mensucat, tekstil
- KORUMA
-
-
[isim]
Korumak işi
-
Can güvenliğinin tehlikede olduğu düşünülen bir kimseyi saldırılardan korumak üzere görevlendirilmiş kişi, koruma görevlisi
-
[isim]
Korumak işi
- DUMAĞI
-
-
[isim]
Nezle
-
[isim]
Nezle