İçinde ul olan 7 harfli 178 kelime var. İçerisinde UL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ul olan kelimeler listesine ya da Sonu ul ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- DURULUK
-
-
[isim]
Duru olma durumu
-
Dil veya üslubun karışık olmama durumu
- "Mustafa Kemal Paşa bizim söylediklerimizi kendine mahsus bir durulukta özetledi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Açıklık
-
[isim]
Duru olma durumu
- KAZULET
-
-
[sıfat]
Kocaman
-
[sıfat]
Kocaman
- KORKULU
-
-
[sıfat]
Korku veren, korkutan
- "Gördüğü korkulu rüyalara ve bunların tabirlerine inanırdı." (Abdülhak Şinasi Hisar)
- "O, çok kere, korkulu rüya görmektense uyanık yatmak evladır, diye sabaha kadar uyumamaya çalışır." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
Kendisinden kötülük gelebilen, tehlikeli
- "Hâlinden şerir, korkulu bir adam olduğu görünüyordu." (Memduh Şevket Esendal)
-
[sıfat]
Korku veren, korkutan
- UYKULUK
-
-
[isim]
Kasaplık hayvanların timüs ve pankreas bezlerine verilen ortak ad
-
Kundaktaki çocukların avucunda biriken kir
-
Karaciğer
-
Dalak
-
[isim]
Kasaplık hayvanların timüs ve pankreas bezlerine verilen ortak ad
- DULDALI
-
-
[sıfat]
Duldası olan
-
[sıfat]
Duldası olan
- UTULMAK
-
-
[-e]
Utma işi yapılmak veya utma işine konu olmak
-
[-e]
Utma işi yapılmak veya utma işine konu olmak
- DOĞRULU
-
-
[sıfat]
Bir doğru boyunca olan, müstakim
- "Doğrulu hareket."
-
[sıfat]
Bir doğru boyunca olan, müstakim
- DOLULUK
-
-
[isim]
Dolu olma durumu
-
[isim]
Dolu olma durumu
- SUNULUŞ
-
-
[isim]
Sunulma işi veya biçimi
-
[isim]
Sunulma işi veya biçimi
- BULANIK
-
-
[sıfat]
Bulanmış olan, duru olmayan
- "Koltuğuna oturdu, Haliç'in bulanık sularına daldı." (Falih Rıfkı Atay)
-
Bulutlu, kapalı (hava)
-
Açık seçik görünmeyen, net olmayan
- "Bulanık görüntü."
-
Donuk, anlamsız, fersiz (bakış)
- "Dimdik oturuyor, bulanık ve ıslak gözlerle ona bakıyordu." (Peyami Safa)
-
Niteliği tam anlaşılmayan
- "İzmir-Bursa yolculuğundan dönüşümde ben böyle bulanık bir politika havası içinde bulmuştum." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Bulanmış olan, duru olmayan
- MARULCU
-
-
[isim]
Marul yetiştiren veya satan kimse
-
[isim]
Marul yetiştiren veya satan kimse
- KURULMA
-
-
[isim]
Kurulmak işi
-
[isim]
Kurulmak işi
- UYDULUK
-
-
[isim]
Uydu olma durumu, peyklik
-
[isim]
Uydu olma durumu, peyklik
- SOĞULMA
-
-
[isim]
Soğulmak işi
-
[isim]
Soğulmak işi
- SUNULMA
-
-
[isim]
Sunulmak işi
-
[isim]
Sunulmak işi
- ULANMAK
-
-
[nsz]
Ulama işi yapılmak
-
[nsz]
Ulama işi yapılmak
- DAVULCU
-
-
[isim]
Davul çalan kimse, baterist
-
[isim]
Davul çalan kimse, baterist
- BULUNAK
-
-
[isim]
Adres
-
[isim]
Adres
- KURULUK
-
-
[isim]
Kuru olma durumu
-
[isim]
Kuru olma durumu
- SORULMA
-
-
[isim]
Sorulmak işi
-
[isim]
Sorulmak işi