İçinde ul olan 7 harfli 178 kelime var. İçerisinde UL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ul olan kelimeler listesine ya da Sonu ul ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- OĞULCUK
-
-
[isim]
Oğul sözünün sevgi bildiren küçültme veya okşama biçimi
-
Döllenmiş yumurtacığın gelişmeye başladığı andan dölüt olmasına kadar geçen süredeki adı, rüşeym, embriyo
-
Bitki tohumlarında bir kökçük ile bir filizcikten oluşan ana bölüm
-
[isim]
Oğul sözünün sevgi bildiren küçültme veya okşama biçimi
- FASULYE
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Fasulyegillerden, barbunya, çalı, ayşekadın, horoz vb. türleri bulunan bitki (Phaseolus vulgaris)
- "Fasulye sırığı gibi üç buçuk akasya ile park mı olurmuş?" (Tarık Buğra)
-
Bu bitkinin sebze olarak yararlanılan yeşil ürünü ve kuru tohumları
-
[isim]
Fasulyegillerden, barbunya, çalı, ayşekadın, horoz vb. türleri bulunan bitki (Phaseolus vulgaris)
- SULAMAK
-
-
[-i]
Toprak, bitki, hayvan vb.ne su vermek
- "Babası çiçekleri suluyor ve öksürüyordu." (Peyami Safa)
-
Hayvana su vermek, suvarmak
-
Para ödemek, vermek, harcamak
- "Sabah sabah beş milyon lirayı suladık."
-
[-i]
Toprak, bitki, hayvan vb.ne su vermek
- BULAŞLI
- ...
- UĞRULUK
-
-
[isim]
Uğrunun yaptığı iş, hırsızlık, sirkat
-
[isim]
Uğrunun yaptığı iş, hırsızlık, sirkat
- KOŞULLU
-
-
[sıfat]
Şartlı, meşrut
-
Şartlanmış olan
-
[sıfat]
Şartlı, meşrut
- BULAŞMA
-
-
[isim]
Bulaşmak işi
-
[isim]
Bulaşmak işi
- TUTULUŞ
-
-
[isim]
Tutulma işi veya biçimi
-
[isim]
Tutulma işi veya biçimi
- DOLULUK
-
-
[isim]
Dolu olma durumu
-
[isim]
Dolu olma durumu
- TULUMCU
-
-
[isim]
Tulum çalan kimse
-
[isim]
Tulum çalan kimse
- BULANTI
-
-
[isim]
Midede duyulan ve insana kusacak gibi bir duygu veren durum
- "Midesindeki bulantı geçmiş, kulakları artık uğuldamıyordu." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Gözlerime, kulaklarıma, beş duyuma birden tiksinti, bulantı veren bu manzaraların ortasında niye duruyordum?" (Aka Gündüz)
-
[isim]
Midede duyulan ve insana kusacak gibi bir duygu veren durum
- USLULUK
-
-
[isim]
Uslu olma durumu
- "Bir kavga çıkarırlar, kan bile dökebilirlerdi. Ancak nedense uslulukları tuttu." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Uslu olma durumu
- UTULMAK
-
-
[-e]
Utma işi yapılmak veya utma işine konu olmak
-
[-e]
Utma işi yapılmak veya utma işine konu olmak
- ÇAPULCU
-
-
[isim]
Başkasının malını alan kimse, plaçkacı
- "Bütün çapulcu alayı başka kasabalara gittiler." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Başkasının malını alan kimse, plaçkacı
- AGULAMA
-
-
[isim]
Agulamak işi
-
[isim]
Agulamak işi
- BULMACA
-
-
[isim]
Çeşitli biçimlerde düzenlenen ve düşündürerek, aratarak buldurmayı amaç edinen oyun
- "Ulus gazetesinde Fikret Adil çapraz sözcük bulmacaları düzenliyor." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Çeşitli biçimlerde düzenlenen ve düşündürerek, aratarak buldurmayı amaç edinen oyun
- BULGARİ
-
Kelime Kökeni : Türkçe
-
[isim]
Dört telli bağlama
-
[isim]
Dört telli bağlama
- BAVULLU
-
-
[sıfat]
Bavulu olan
- "Şimdi apartmana uğrayan eli bavullu bir adam hepsini getiriyor." (Nezihe Araz)
-
[sıfat]
Bavulu olan
- ZULADAN
- ...
- NÜZULLÜ
-
-
[sıfat]
İnmeli, felçli
- "Yorganın üstüne bıraktığı nüzullü kolu gözümün önünden gitmiyor." (Peyami Safa)
-
[sıfat]
İnmeli, felçli