İçinde ul olan 7 harfli 178 kelime var. İçerisinde UL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ul olan kelimeler listesine ya da Sonu ul ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BULANIŞ
-
-
[isim]
Bulanma işi veya biçimi
-
[isim]
Bulanma işi veya biçimi
- BOĞULUŞ
-
-
[isim]
Boğulma işi veya biçimi
-
[isim]
Boğulma işi veya biçimi
- ULAŞMAK
-
-
[-e]
Varmak, gelmek
- "Doğudan batıya kadar ulaşmış bir zafer bestesi dinliyorum." (Refik Halit Karay)
-
Elde etmek, erişmek
-
Yetişmek
-
Birbirine katılmak, dökülmek
- "Nehirler denizlere ulaşıyor."
-
[-e]
Varmak, gelmek
- KULAKÇI
-
-
[isim]
Kulak, burun, boğaz hekimi
-
[isim]
Kulak, burun, boğaz hekimi
- OYCULUK
-
-
[isim]
Oy alabilmek için türlü yollara başvurma işi
-
[isim]
Oy alabilmek için türlü yollara başvurma işi
- ŞÜMULLÜ
-
-
[sıfat]
Kapsamı geniş olan, birçok şeyi etkileyen veya içine alan, kapsamlı
- "Eniştemiz için yemek, tabiat, cemiyet ve medeniyetle rabıtaları olan nazik ve şümullü bir meseleydi." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[sıfat]
Kapsamı geniş olan, birçok şeyi etkileyen veya içine alan, kapsamlı
- DUYULTU
-
-
[isim]
Şayia
-
[isim]
Şayia
- GULGULE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Gürültü, şamata
- "Kürekçilerin zincir gürültüleri saz ve hanendenin çıkardığı seslerle birbirine karışır, ortalığı büyük bir gulgule kaplar." (Salâh Birsel)
-
[isim]
Gürültü, şamata
- HORULTU
-
-
[isim]
Horlama sesi
- "Biraz sonra biri ince, öteki kalın, iki horultu odayı kapladı." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Horlama sesi
- KONULUŞ
- ...
- UNCULUK
-
-
[isim]
Un alıp satma işi
-
[isim]
Un alıp satma işi
- YORULUŞ
- ...
- SÜTOĞUL
-
-
[isim]
Bir kadının kendi çocuğu değilken emzirdiği ve kocasının da evlat olarak benimsediği erkek çocuk
-
[isim]
Bir kadının kendi çocuğu değilken emzirdiği ve kocasının da evlat olarak benimsediği erkek çocuk
- ULANMAK
-
-
[nsz]
Ulama işi yapılmak
-
[nsz]
Ulama işi yapılmak
- SOKULUŞ
-
-
[isim]
Sokulma işi veya biçimi
- "Hepsinin bir sokuluşu ve birbirini sevişi vardı ki." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Sokulma işi veya biçimi
- DURULUK
-
-
[isim]
Duru olma durumu
-
Dil veya üslubun karışık olmama durumu
- "Mustafa Kemal Paşa bizim söylediklerimizi kendine mahsus bir durulukta özetledi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Açıklık
-
[isim]
Duru olma durumu
- MUŞMULA
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Gülgillerden, 2-3 m yükseklikte dikenli küçük bir ağaç (Mespilus germanica)
-
Bu ağacın olgunlaşıp yumuşadıktan sonra yenilebilen, yuvarlak, mayhoş, buruk ve beş çekirdekli meyvesi, döngel, beşbıyık
-
[isim]
Gülgillerden, 2-3 m yükseklikte dikenli küçük bir ağaç (Mespilus germanica)
- MUŞTULU
-
-
[sıfat]
Sevindirici, müjdeli
-
[sıfat]
Sevindirici, müjdeli
- KULPSUZ
-
-
[sıfat]
Kulpu olmayan
- "Kulpsuz iri fincanı avucunun içine alarak kahveyi içti." (Falih Rıfkı Atay)
-
[sıfat]
Kulpu olmayan
- MALULEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Sakat, hasta bir biçimde
-
Hastalık, sakatlık sebebiyle
-
[zarf]
Sakat, hasta bir biçimde