İçinde ul olan 7 harfli 178 kelime var. İçerisinde UL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ul olan kelimeler listesine ya da Sonu ul ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

OĞULCUK

  1. [isim] Oğul sözünün sevgi bildiren küçültme veya okşama biçimi
  2. Döllenmiş yumurtacığın gelişmeye başladığı andan dölüt olmasına kadar geçen süredeki adı, rüşeym, embriyo
  3. Bitki tohumlarında bir kökçük ile bir filizcikten oluşan ana bölüm

FASULYE

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Fasulyegillerden, barbunya, çalı, ayşekadın, horoz vb. türleri bulunan bitki (Phaseolus vulgaris)
    • "Fasulye sırığı gibi üç buçuk akasya ile park mı olurmuş?" (Tarık Buğra)
  2. Bu bitkinin sebze olarak yararlanılan yeşil ürünü ve kuru tohumları

SULAMAK

  1. [-i] Toprak, bitki, hayvan vb.ne su vermek
    • "Babası çiçekleri suluyor ve öksürüyordu." (Peyami Safa)
  2. Hayvana su vermek, suvarmak
  3. Para ödemek, vermek, harcamak
    • "Sabah sabah beş milyon lirayı suladık."

BULAŞLI
...
UĞRULUK

  1. [isim] Uğrunun yaptığı iş, hırsızlık, sirkat

KOŞULLU

  1. [sıfat] Şartlı, meşrut
  2. Şartlanmış olan

BULAŞMA

  1. [isim] Bulaşmak işi

TUTULUŞ

  1. [isim] Tutulma işi veya biçimi

DOLULUK

  1. [isim] Dolu olma durumu

TULUMCU

  1. [isim] Tulum çalan kimse

BULANTI

  1. [isim] Midede duyulan ve insana kusacak gibi bir duygu veren durum
    • "Midesindeki bulantı geçmiş, kulakları artık uğuldamıyordu." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Gözlerime, kulaklarıma, beş duyuma birden tiksinti, bulantı veren bu manzaraların ortasında niye duruyordum?" (Aka Gündüz)

USLULUK

  1. [isim] Uslu olma durumu
    • "Bir kavga çıkarırlar, kan bile dökebilirlerdi. Ancak nedense uslulukları tuttu." (Memduh Şevket Esendal)

UTULMAK

  1. [-e] Utma işi yapılmak veya utma işine konu olmak

ÇAPULCU

  1. [isim] Başkasının malını alan kimse, plaçkacı
    • "Bütün çapulcu alayı başka kasabalara gittiler." (Sait Faik Abasıyanık)

AGULAMA

  1. [isim] Agulamak işi

BULMACA

  1. [isim] Çeşitli biçimlerde düzenlenen ve düşündürerek, aratarak buldurmayı amaç edinen oyun
    • "Ulus gazetesinde Fikret Adil çapraz sözcük bulmacaları düzenliyor." (Necati Cumalı)

BULGARİ

Kelime Kökeni : Türkçe

  1. [isim] Dört telli bağlama

BAVULLU

  1. [sıfat] Bavulu olan
    • "Şimdi apartmana uğrayan eli bavullu bir adam hepsini getiriyor." (Nezihe Araz)

ZULADAN
...
NÜZULLÜ

  1. [sıfat] İnmeli, felçli
    • "Yorganın üstüne bıraktığı nüzullü kolu gözümün önünden gitmiyor." (Peyami Safa)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü